Dark ~Woosan~

5

1 hafta sonra

Tam bir haftadır Woo'yla geceleri konuşuyor ve okulda beraber takılıyorduk ama okul dışında benimle görüşmüyor bunun yerine her seferinde işi olduğunu söyleyip beni ekiyordu. Onun bu tutumu her ne kadar beni sinir etse de ona yakın olmam gerekiyordu.

Babası çoktan tehtidimi almıştı ve içi boş bir tehtid olmadığını bilmeliydi annem için her şeyi yapabilirdim bu birini öldürmek dahi olsa...

"Kendine gel artık" Mingi bunu söylediğinde göz ucuyla ona baktım şu anda babamın şirketinde ondan kalan şeylere bakıyordum. "Bu şirketi devraldın ama hiç ilgilenmiyorsun San" omuz silktim Mingi babamın en genç adamı olduğu gibi en bilgilisiydi de "benim yerime sen ilgileniyorsun işte" Mingi masanın önünde ki koltuğa oturdu ve "burada benim yapamayacağım işler de var San bu görevi ne zaman almayı düşünüyorsun" ofladım sürekli görev görev görev başka bir şey yoktu hep bir şeyleri üstlenmek zorundaydım "durumu biliyorsun şuan annemi bulmam gerek onu kurtaralım ondan sonra yükünü biraz hafifletirim"
Mingi cevap vermek yerine arkasına yaslandı ve gözlerini kapattı. Bu haliyle birçok modele taş çıkarırdı.

Düşüncelerimi başımdan savuşturdum telefonumu,cüzdanımı ve arabamın anahtarını alıp ayağa kalktım Mingi bunu fark edince o da harekete geçecekti ki. "Otur sen ben kendim giderim bir işim var" dedim ve şirketten çıkıp arama bindim. Woo bey madem benden kaçıyordu bende evine giderdim. Tabi ne diyeceğim hakkında hiç bir fikrim yoktu ama bir kere çıkmıştım yola

Woo'dan###

Yeosang'la benim evimde oturmuş sohbet ediyorduk ve o ikimiz için kahve yapıyordu misafir olan o olsa da çok güzel kahve tarifleri bildiği için o yapıyordu bende durmadan telefonumu kontrol ediyordum San'ın mesaj atmasını bekliyordum ama neden atsın ki kaç gündür Yeosang burada diye onu ekiyordum çünkü Yeosang çocukluk arkadaşımdı ve kısa süreliğine bana kalmaya gelmişti onu ekemezdim ama San da aklımdan çıkmıyordu işte.

Yeosang gülerek yanıma geldi "yeni biri var galiba?" dedi telefonuma bakıyordu yüzüm anında kızarırken ne diyeceğimi bilemedim "çıkmıyoruz,arkadaşız daha çok yeni" dedim Yeosang elindeki kupaları masaya bıraktı ve "gece konuşmalarınızı duymadığımı zannetme sen baya baya yanmışsın bu çocuğa" dedi doğruydu da ama ya o? "Ben yansam ne değişir ki o sadece arkadaşım"
"senin ateşin onu da yakmış gibi ama bilemiyorum tanışmadım sonuçta"
"Tanışırsınız bir ara" dedim bu sayede hem Yeosangı ekmemiş hem de San'ı daha çok görmüş olurdum.

Biz böyle konuşurken birden zil çaldı birini beklemediğimizden şaşırmıştık kapıya gittim ve kimin geldiğine baktım gelen San'dı ve bu yüzden elim ayağım birbirine dolanmıştı "berbat görünüyorum Yeosang kapıya sen bak" dedim telaşla Yeosang saçlarımı karıştırdı ve "şu heyecana da bakın demek seninki geldi" dedi ve ben saçımı başımı düzeltmeye çalışırken kapıyı açtı.

Ben San'a hoşgeldin demeye hazırlanıyordum ki ikisi de aynı anda "ne işin var senin burada?" dediler ikisinin de aynı soruyu sorması komikti. San "Woo'yu görmeye geldim" dedi ve içeri girmeye yeltendi ama Yeosang içeri almadı "git buradan San" dedi neler olduğunu anlamadığımdan sadece onları izliyordum "buna sen karar veremezsin Yeosang buraya senin için gelmedim ben kendi evinmiş gibi davranamazsın" Yeosang sinirle San'ı ittirdiğinde onu durdurmak istedim ama geç kaldım "Woo benim arkadaşım ve onu da üzmene asla izin vermem San" dedi sesi oldukça tehditkar çıkıyordu.

"Yeosang neler oluyor San'ı neden içeri almıyorsun?" diye sordum ama sanki ikisi de beni duymuyor gibiydi "Yeosang unuttun galiba seni terk eden ben değildim sen çekip gittin" Yeosang yumruğunu sıktı "neden sence San? Çünkü sen beni hiçbir zaman sevmedin sadece yanımda oldun ve bilgi aldın bende ne kadar safım ki sana ne biliyorsam her şeyi anlatıyordum"
San da yumruğunu sıktı "mecburdum ve sana bunu anlatmıştım sana seni sevdiğimi hiçbir zaman söylemedim seni hiç öpmedim çünkü ben o kadar kötü bir insan değilim"

Olduğum yerde kaldım San ve Yeosang eskiden sevgili miydi? Ne zaman? Ne kadar süre? Yeosang bana neden hiç söylememişti?