San eve gelmez herkes onu soru yağmuruna tutsa da San kimseyle konuşmamış sadece "ben ne yaptım" diye söylenerek yanlarından geçip gitmişti her şeyi öğrendikten sonra Wooyoung'a da kendisine de çektirdiği acı için kendisini suçluyordu onu daha önce dinlemediği için kendine kızıyordu ona gidemediği için de kendisine kızıyordu Woo'ya gitse olanları anlatsa ne tepki verirdi kestiremiyordu üzülürdü biliyordu ve karşısında o üzgün halini bir daha görmek istemiyordu zaten bu yüzden demişti ona bir daha karşıma çıkma diye yoksa onu görmek San'a huzur veren tek şeydi.
Arin sinirle abisinin arkasından bakmış ve "Wooyoung yüzünden abimin sürekli sıkıntı çekmesinden bıktım artık" diye söylenmişti bunu duyan tek kişi Jongho olduğu için rahattı çünkü onda da Jongho'nun bir sırrı vardı Jongho bu grup dışında kimse Wooyoung ve San'ın yaşadığını kimse bilmeyecek diye söz verip sözünde durmamıştı tabi bu o an için çok büyük bir koz gibi durmasa da herşeyi öğrendiklerinde Jongho da kendini suçlayacaktı
Hongjoong San'ın bu tavrını beklediğinden üstünde durmadı ve gidip sarıldı eski dostuna "oğlum bu ne hal lan üstünden tır falan mı geçti senin" "sayılır" dedi San çünkü tam olarak öyle hissediyordu "Hongjoong Woo da kalacağınızı duydum ona göz kulak ol tamam mı kendine zarar vermesin" dediğin de Hongjoong San'ın elinin sarılı olduğunu fark etti "Ne lan bu intihar mı edicektin, oldu olacak ben gidiyorum ona iyi bakın falan de" Hongjoong sinirle söylenirken San onu susturmaya çalışsa da başarılı olamıyordu "itlik yapma bak eğer Woo yüzünden bırakırsan onu da peşinden yollarım bilmiş ol" San ofladı ve "Yeter Hongkong bir yere gittiğim yok o sadece kazaydı ben bir süre Woo'yu görmek istemiyorum sadece" dedi içinde ki sesse "istemiyorum değil de korkuyorum desene" diyordu San'a ama o bunu umursamadı Hongjoong da söz verdi Wooyoung'a göz kulak olacağına dair.
Tabi ki bu süre zarfında herkes kapıdan onları dinlemiş ve ikili de fark etmemiş gibi yapmayı tercih etmişti.
En sonunda Seonghwa,Hongjoon ve Arin toparlanıp Woo'nun evinin yolunu tuttular onlar gidince San uyumayı tercih etmiş Yunho ve Jongho özlem gidermeyi tercih etmiş ve Mingi de kıskanıp Yeosang'ı aramıştı.
"Naber yavrum?" "Mingi işim var bb" "Lan ne oluyor trip mi yiyorum bi bok da yapmadım ki" "Trip atmıyorum işim var dedim ya görüşürüz" "Ulan zalim ben özledim de aradım sen böyle mi yapacaktın bana" "Son kez söylüyorum görüşürüz Mingi" "Seni seviyorum lan zalim" "Aynı fikirdeyim"
Yeosang bunu söyledikten sonra direk kapattı telefonu babasının yanında olduğu için oldukça gerilmiş ve utanmıştı babası onun gay olduğunu bilse de bir sevgilisi olduğunu bilmiyordu ve Yeosang pekte söylemeye istekli değildi. Bu yüzden Mingi'yi öylece geliştirmişti Mingi bunu çok taksa da sonra Wooyoung'la bile konuşmadığını öğrenince gerçekten önemli bir işi olduğuna kanaat getirmişti çünkü çok şahit olmuştu Woo ve Yeosang konuşmadan duramayan bir ikiliydi.
Her şey güzel gidecek gibi görünüyordu tek bir kişi hariç o da Mina'ydı başına dikilen iki kişi ona ölümlerden ölüm seç der gibi bakıyorlardı aslında Woojin pek umursamıyordu öğrenmelerini ama adı geçer korkusu ağır basıyordu "birşey anlatmadım diyorum size" "Emin miyiz o zaman Woo neden mesajlarıma cevap vermiyor" Mina sıkıntıyla ofladı "hiçbir zaman vermedi ki" dedi bu laf Momo'yu kızdırdığından Mina'nın yüzüne bir tokat attı ve biraz uzaklaşıp Woo'yu aradı emin olmak istiyordu bilmediğinden.
Woo sonunda açmıştı telefonunu "Bende sana yazacaktım Momo kusura bakma bugün çok sinirliydim" diyen Woo'yla Momo rahatladığını hissetti "Bende onun için aramıştım iyi misin diye sormak istemiştim" "Daha iyi oldum ... neyse zil çalıyor sonra konuşuruz " Momo sinirle telefonu yere fırlattı Woo'yu yanlız bırakma çabası da hiçbir işe yaramamıştı
Woodan### ~3 gün sonra~
Üç gün boyunca sürekli San'ı beklemiştim,belki San okula gelir diye okula da gitmiştim ama gelmiyordu biraz parayla devamsızlık meselesini çözebiliyordu tabi. Yine de ümitle gitmekten vaz geçmiyordum San bizim için aynı sınıfta hatta aynı sırada olmamızı ayarlamıştı ve bu yüzden yanıma biri oturmak istediğinde bacağımı uzatıyor ve "burası dolu" diyordum
Bu arada tam üç gün önce arkadaşlarım benimle kalmaya geldiğinde Arin bir anda bana karşı tüm nefretini kusmuş hatta yüzüme tükürmüştü sonra da onu daha gören olmamıştı çekip gitmişti bunu sorgulamaktan kendimi alamıyordum Arin neden benden bu kadar nefret ediyordu?
Böyle düşüncelere dalmış sırada yatarken yanıma birinin yanaştığını hissettim anlaşılan gene biri San'ın yerine göz koymuştu. Esneyerek sıradan kafamı kaldırdım ve gelen kişiye bakma gereksinimi duymadan her zaman ki gibi bacaklarıma uzatıp "burası dolu hadi başka kapıya" dedim tabi beklediğim son şey karşımda dudaklarını büzmüş "bana da mı dolu?" diyen San'dı gelmişti sonunda San karşımdaydı SONUNDA
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
