Woo'dan###
Güzelce duşumu almış kahvaltımı yapmış dişlerimi fırçalamış yarım saat ne giyeceğimi düşünmüş ve sonunda hazır olmuştum Yeosang beni süzmüş ve "bu yakışıklılıkla baka baka San'a mı baktın yani?" diye sordu sanırım kördü çünkü San da en az benim kadar yakışıklıydı. Onu düşününce yüzüme bir gülümseme yayıldı ondan uzak durmıycaktım okulda yanına gidecek ve onunla eskisi gibi olacaktım her ne kadar Yeosang pek onaylamasa da bana karışamayacağını karışsa da kafama göre davranacağımıco da biliyordu San'a aşık olduğumu anladığından çok üstelemiyordu. "Onu küçümseme" diyip göz kırptım oflayarak kendini koltuğa bıraktı ve televizyonu açtı "sana diğer insanlara baktığı gibi bakmıyor hislerinde samimi olduğuna eminim ama yine de ona çok güvenme" dedi şaşırarak ona baktım San'ın benden hoşlandığından emindim ama bakışlarına hiç dikkat etmemiştim.
"Bence sen bana bunları diyene kadar ona güvenmeyi deneyebilirsin sonuçta arada bir araya gelmeniz gerekebilir" Yeosang tekrar ofladı "onu bir daha görmek istediğimi hiç zannetmiyorum beni istediğin kadar ekip onunla buluşabilirsin zaten sende kalıyorum illa görüşürüz" dedi başımı olumlu anlamda salladım ve evden çıktım
Kulaklığımı takıp güzel bir müzik açtım ve okula doğru yürümeye başladım. Çok güzel düşüncelerim vardı ama aynı zamanda içimde kötü bir histe vardı içimde ki o kötü hissi bastıramadığımdan San'ı aradım telefonu çalıyordu ama açan olmuyordu bir iki kere daha aradım ama açmadı oflayarak yoluma devam ettim "umarım kötü birşey olmaz" diye içimden geçirirken birkaç dakika sonra başıma geleceklerden habersizdim.
Yüzünü görmediğim iki kişi beni tutmuştu ve çırpınsam da ellerinden kurtulamıyordum bırakın beni diye bağıracak olduğum da biri ağzıma bir bez kapattı ve bayıldım.
Yazar'dan###
San depo da bir o yana bir bu yana gidiyordu Yunho onu sakinleştirmek istese de sinirini ondan çıkaracağını bildiğinden dokunmuyor bir köşede öylece bekliyordu.
San'ın aklından çıkmayan düşünceler vardı "beni görünce büyük bir hayal kırıklığı yaşayacak"
"Ona nasıl kıyıp vurabilirim ki bunu neden kabul ettim?"
"Ama ona başkasının dokunmasına da izin veremezdim"
"Bunu gerçekten yapmamız gerekiyor muydu?"
"Acaba Woo çok korkmuş mudur?"Az sonra kucaklarında Woo ile geldiklerinde San koşup Woo'yu kucağına aldı ve sandalyeye oturttu "siz gidin sadece Yunho kalsın" dedi diğerleri onun bunu yaparken ne kadar zorlandıklarını bildikleri için dediğini ikiletmediler zaten hiç biri bu işten zevk almıyordu. Herkes çıkarken Hwa duraksadı diğerlerine göre çok daha yumuşak bir kalbi olduğundan tüm gece düşünmüş ve San'ın Woo'ya vurmamasını sağlayacak bir çözüm bulmuştu.
San Hwa'ya ne oldu der gibi baktığında Hwa sırt çantasından bir poşet çıkarttı ve San'a uzattı "lazım olacağını düşündüm" diyip gitti.
San poşetin içine baktığında bir sürü makyaj malzemesi ve bir de not gördü "sen kimseye suçu yokken vuracak bir insan değilsin hele ki Woo senin için bu kadar özelken ona dokunamayacağından emindim" dedi. Biraz düşününce San makyaj yapmayı çok iyi biliyordu annesi makyöz olduğundan ona öğretmişti hatta en iyi bildiği şey yara makyajı yapmaktı çünkü en iyi onu biliyordu. Sonunda içi rahatlamıştı. Hwa'ya teşekkür etmeyi aklının bir kenarına not etti ve Woo'yu izlemeye başladı. Yüzünün her zerresini aklına kazıdım çünkü Woo uyandıktan sonra onu bir daha görmek istemeyeceğini düşünüyordu.
Uzun zaman boyunca öylece durup Woo'yu izlemişti sonunda Woo gözlerini açtığında etrafı süzdü San'ı gördüğünde içi rahatlasa da bağlı olmak onu çok rahatsız etmişti "beni neden çözmedin?" diye sordu San'ın onu kurtarmaya geldiğini zannediyordu. San zorlanarak cevap verdi "seni ben kaçırttırdım" Woo dehşet içinde baktı San'a "sen manyak mısın? Kafayı mı yedin? Beni neden kaçırdın? Hemen çöz beni" diye bağırmaya başladı San sandalyesinde geriye yaslandı "mecburum Woo seni burada tutmam gerek" dedi Woo öfkeyle hatta kinle bakıyordu San'ın yüzüne "sana beni çöz dedim" dediğinde San hafifçe gülümsedi "o iplerden çok rahat kurtulabilirsin" dedi haklıydı çünkü San canı acır korkusuyla sıkı bağlayamamıştı
Wooyoung "gitmek istiyorum" dedi San başını olumsuz anlamda salladı "hayır gitmek istemiyorsun bana güveniyorsun bunu biliyorum" dedi ve sandalyesini Woo'nun olduğu sandalyeye yaklaştırıp makyaj malzemelerini çıkardı. "Sana makyaj yapıcam" dedi Woo şaşkın gözlerle ona bakarken bir yandan makyaj yapmaya bir yandan da anlatmaya başladı neler olduğunu neden ona yaklaştığını ama duygularında samimi olduğunu ne olup ne bittiyse hepsini anlattı Woo onun için üzülmüş hatta babasının yaptıklarından dolayı babasına kızmıştı. San'a aşık olduğu için mi yoksa hak verdiğinden mi bilinmez gerçekten ona hiç kızmıyordu
Makyaj bittiğinde San gülümsedi "duygusal olman normalde canımı sıkıyor çünkü ağlamana kıyamıyorum ama şuan işime yarıyor" dedi ve Yunho'yu çağırdı Yunho kayda almaya başladığında San kameranın önüne geçti "kısa kesicem senden istediğim bir takas var dedi ve biraz kenara çekildi kamera da Woo gözüktüğünde Woo San'ın ondan istediğini yaparak "baba kurtar beni" dedi. San tekrar kameranın önüne geçip "zamanın başladı eğer yarına kadar annemi geri vermezsen oğluna veda edersin" dedi ve kamerayı kapattılar.
San hemen Wooyoungun iplerini çözdü ve gözünden akan yaşları sildi. Woo'nun ellerini tuttu gözlerinin içine baktı. "Teşekkür ederim Woo. burada bu şekilde söylemem biraz garip kaçacak ama benimle çıkar mısın?" dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark ~Woosan~
FanfictionMafya çocuğu Wooyoung ve Düşmanı San çok fena şeyler olacak ... Engellerin arasında boğulurken yine de beraber olabilecekler mi?