Woo'dan##
Güzelce hazırlanmış ve San'la koşu yapacağımız yere gelmiştim ama o henüz gelmemişti oturdum ve beklemeye başladım sanki izleniyormuş gibiydim ama etrafa baktığımda hiç kimse yoktu az sonra San'ı uzaktan gördüğümde içim rahatladı koşarak bana doğru geliyordu ve bu beni gülümsetmişti San tam yanıma geldiğinde derin bir nefes aldı ve bileğimden tuttuğu gibi koşmaya devam etti. Hızına ayak uydururken "Hey sakin ol biri mi kovalıyor" dedim ve beklemediğim bir şekilde "evet atlı değil ama silahlı kovalıyor" dedi. Silah kelimesi hiç yabancı gelmemişti doğru ya onun babası da bu işlerin içindeydi tıpkı benim babamın olduğu gibi onun babasının da çok düşmanı olmalıydı.
Koşarken eli bileğimden kaymış ve benim elimle kenetlenmişti sonunda durduğumuzda farkında değilmiş gibi yaparak elimi çekmedim ve "nereye kadar koşucaz? Nasıl bir anda peşine takıldılar?" diye sordum nefes nefese "bilmiyorum babam öldüğünden beri ortalıkta yoklardı ama şimdi yeniden peşime düştüler ne istediklerini bir bilsem" babası ölmüş müydü? San'ın gözlerinde gördüğüm keder bunu doğruluyordu. Hatta gözleri dolmuş neredeyse ağlıycaktı.
Dayanamayarak ona sarıldım kollarımı beline kenetlediğimde kafasını omzuma koydu. "Böyle bir teselliye ihtiyacım vardı teşekkürler " dedi ve ikimizde gözlerimizi kapatıp öylece bekledik adamları atlatmıştık ve bu anın tadını çıkarıyorduk onunla daha dün arkadaş olmuştuk ama sanki yıllardır benimleymiş gibiydi.
Benden ayrıldığında burukça gülümsedi "kimsenin yanında ağlamadım şu ana kadar bu yüzden lütfen aramızda kalsın bu" dedi akan bir damla göz yaşını silerken ah onu silmeyi ne kadar da çok istemiştim. "Tabi ki" dedim ve hafifçe tebessüm ettim.
Ortamda bir sessizlik olmuştu ki cırtlak bir ses "San" diye bağırdı San başını çevirdi ve şaşkın bir ifadeyle "güzelim senin ne işin var burada?" dedi. Güzelim mi? San benimle dalga mı geçmişti bu kız onun sevgilisi falan mıydı? "Bana derhal bu görüntüyü açıkla bekliyorum" diyerek elini beline koymuş bu kız düşüncelerimi doğrular nitelikte bakıyordu. "Arin sakin olur musun abicim,gel seninle şurada biraz konuşalım" dedi San ve birkaç adım uzağa gittiler derin bir nefes aldım rahatlamıştım neden böyle kıskanmıştım ki onu yoksa aşık mı olmuştum ama bir günde mi?
Ikisi de geri geldiğinde Arin baştan aşağı beni süzdü ve "maşallah yakışıklı çocukmuş sana iyi şanslar abiş" dedi ve gitti arkasından anlamaz bakışlarla baktım San "Arin benden birşey istemişti ama yapmayınca çok sinirlendi bi de bizi böyle görünce bilirsin kız kardeşler işte" dedi gülümsedim tek çocuk olsam da az çok anlayabiliyordum
"Düşündüğümüzden fazla koştuk ha, çok terledim saunaya falan mı gitsek?" San'ın dediğiyle yüzüm anında kızarırken ne diyeceğimi bilemeyip gevelemeye başladım San kahkaha attı "sadece şaka yapıyordum.zaten kalbim seni o şekilde görmeyi kaldıramaz o kadar yakışıklısın ki" San bu sözleri söylerken bana oldukça yakın olduğundan bir adım geriledim hızlı gitmek istemiyordum onu iyice tanımak her şeyini bilmek istiyordum ve onun beni sevmesini istiyordum evet ilk görüşte hayran kalmış ve nasıl olduysa bir anda onu sevmeye başlamıştım hatta bu aşk bile olabilirdi ama emin olmalıydım ve o da beni sevmeliydi. Sahiden neden bana yaklaşıyordu o da benim gibi mi hissediyordu?
San'dan###
Woo'nun son anda işi çıkmış ve gitmesi gerekmişti bende bu yüzden Hongjoong,Seomghwa ve Yunho'yla buluşmaya karar vermiştim Hongjoong Yuyu'yla bizim ilk okuldan arkadaşımızdı ve Seonghwada yeni takılmaya başladığı çocuktu sürekli sevgili değiştirse de ilk defa birini bizimle tanıştırmak istemişti
Buluşucağımız kafeye girdiğimde herkesle tek tek sarıldım Seonghwa da duraksasam da samimi biri olduğundan direk sarılmıştı.geçip bir yere oturdum ve sohbete daldık Hongjoonla Hwa gerçekten birbirlerine çok yakışıyorlardı. Acaba bir Woo'yla nasıl görünüyoruz düşüncesi aklımı kurcaladığında kendime kızdım.
"Neyse çok tatlısınız falan da Yuyu benim iş ne oldu?" diye sordum Yunho birkaç tane fotoğraf çıkartıp masaya koydu resimlerin iki üç tanesinde Woo tekti ve tedirgince etrafa bakıyordu, birinde ikimiz birlikte silahlı adamlardan kaçıyorduk birindeyse sarıldığımız halimiz vardı sarıldığımız fotoğrafı Hongjoong hızla çekip aldı ve "yuh bize ne zaman söyliycektin?" Dedi başımı kaşıdım "o iş öyle değil" dedim ve Hongjoong'dan o fotoğrafı alıp ceketimin iç cebine koydum Hwa "neden ama? Hayatımda gördüğüm en çok yakışan çiftsiniz" dediğinde ofladım bende isterdim ama...
"Bilmediğin şeyler var Hwa Hongjoong sana anlatır" dedim ve bir zarf alıp üzerine not yazdım."Sürekli oğlunun yanındayım ve en kötü yanı da bana güveniyor olması eğer annemin yerini söylemezsen ona yapacaklarımdan korkmalısın"
Sonra bunu yanımda getirdiğim eskiden babama çalışan Mingi'ye verdim "bunu sana söylediğim adrese gönder" dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dark ~Woosan~
Fiksi PenggemarMafya çocuğu Wooyoung ve Düşmanı San çok fena şeyler olacak ... Engellerin arasında boğulurken yine de beraber olabilecekler mi?