Dark ~Woosan~

29

Yazar'dan###

Wooyoung oturmuş tırnaklarını yiyordu içinde ki sıkıntı yüzünden San'ı takip etmiş ve olanları görmüştü San'ın o adamlarla çalışma kararına bir türlü anlam veremese de bir bildiği vardır diyordu kendi kendine.

Hwa: Woo kendini yedin bitirdin birazdan San burada olur kendini toparla
Mingi: ya da neler olduğunu soralım
Hongjoong: neden anlatmasını beklemiyoruz,o bizim dostumuz ve anlatmıyorsa bir bildiği vardır
Bunu söylerken  Woo'ya sinirli bir bakış atmıştı Hongjoong çünkü San'ı takip etmesini doğru bulmuyordu gerçi Sana'a da kızgındı kimseye birşey söylemeden gitmişti ve bir belayı peşine takarak geri geliyordu

San'dan###

Eve vardığım da arabadan zarfı aldım ve çıktım Woo'nun beni takip ettiğini fark etmiştim bu yüzden de yakalandığını düşünüp mahcup olmaması için biraz geç gelmiştim.

Anahtarım olmasına rağmen zili çaldım çünkü Woo'nun kapıya koşucağını biliyordum öyle de oldu Woo beni görür görmez boynuma sarılmıştı. Saçlarını okşadım ve arkamızdan kapıyı kapattım.

Mingi "başka yerde yaşayın aşkınızı gözüme gözüme sokmayın" dediği sırada telefonu çaldı ve apar topar diğer odaya kaçtı sanırım sonunda Yeosang onunla konuşuyordu çünkü Mingi'nin gülme sesleri bunu işaret ediyordu. "San" Woo'nun endişeli sesiyle düşüncelerimden sıyrılarak başımı hafif eğdim ve yüzüne baktım endişeli hali bile oldukça güzeldi "neler oldu?" gülümsedim neler olduğunu gayet iyi biliyordu hatta burada ki herkesin bildiğinden emindim ama yine de Hongjoong ve Seonghwa'nın oturduğu koltuğun karşısında ki tekli koltuklardan birine oturdum ve anlatmaya başladım bu sıra da Wooyoung da gelip dizimin dibine oturmuş ve kafasını da dizime koymuştu.

Anlatmayı bitirdiğim de Woo'nun öylece uyuya kaldığını fark ettim "o kadar da sıkıcı olamam Woo" dedim ve arkadaşlarıma bakıp "değilim di mi?" diye sordum. Hwa kahkaha atacaktı ki kendini son anda tuttu ve "San şurada resmen aksiyon filmi anlattın nasıl sıkıcı olabilir" dedi. gülümsedim demek ki yorulmuştu. Onu kucağıma aldım ve odamıza götürüp yatağa yatırdım biraz balkonda hava almaya gidicektim ki Woo elimi tuttu "San sana bir şey olmasın" dedi içimi ısıttı bu söz.
Balkona çıkmaktan vaz geçip bende yanına yattım elini bırakalım gelmemişti.

#####

Woo'yu öpüp evden çıktım onu endişeli gözlerle arkamda bırakmak hiç içime sinmese de oraya da götürmek istemiyordum tehlikeli bir işe bulaşmışken onu yanımda görmeleri de hiç iyi olmazdı.
Arabaya bindim ve herşeyden habersiz olan adamın iş yerine kadar sürdüm ve dinleme cihazını iyice gizledim polis tarafından dinleniyordum ama Chan abinin bunu anlamaması gerekiyordu güvenlikten geçerken derin bir nefes aldım nasıl yaptı bilmesem de Chan abi güvenliği ikna etmiş ve içeri silah sokmama izin vereceklerini söylemişti ama bir sorun olması gerekiyordu o yüzden polislerden biri güvenliğin yerine geçmiş ve silahımı almıştı.

"Bununla ne yapacaktın?" diye çıkıştığında ne diyeceğimi şaşırdım buraları biraz doğaçlama yapmam gerekiyordu "hobi olarak taşıyorum boş zaten" dediğim de polis silahı kendi beline yerleştirdi ve "geç çıkarken alırsın" dedi. Itiraz etmeden içeri girdim ve lavaboya girip Chan abiyi aradım.

"Abi bana güvenliği ayarladığını söylemiştin" sesimin sinirli çıkmasına özellikle özen göstermiştim. "Ne saçmalıyorsun San" diye hiddetle sorduğunda gülmemek için kendimi zor tutuyordum "ne dediysem o silahı aldılar şimdi ne yapacağımı söyle" tabi ki o kadar aptal değildim her hangi bir şeyle adam öldürebilirdim ama işte ben katil değildim. "Hemen sana atacağım adrese gel sana yeni bir silah vericem" dedi ve "çok aptalsın San seni eğitmem uzun zaman alacak" dedi ve yüzüme kapattı sinsice gülümsedim kimin aptal olduğunu birazdan görecekti.

Polislere bana atılan adresi gönderdim ve bende oraya doğru yola çıktım Chan abinin yanına geldiğim de yüzümde ki istemsiz sırıtmaya engel olamadım birazdan polisler tarafından tutuklanışını zevkle izleyecektim.
Chan abinin yanına yaklaştım ve ondan talimatları almaya başladım Chan abi silahı bana uzattığında polis ortaya çıkmış ve "indirin silahları" demişti "kim aptal olanmış Chan abi" dedim ve polislere doğru bir adım attım ama Chan abi hızla davranarak elimdeki silahı almış ve beni çekip silahı şakağıma dayamıştı. "Hâlâ burada ki tek aptal sensin San" diye kulağıma fısıldadı ve polise yönelik "gitmeme izin vermezseniz bu adam ölür" dedi. Polisin birşey yapmasını umuyordum ama boş boş izliyorlardı neler olduğunu anlamayarak etrafıma bakındım Chan abi beni itti ve bir kahkaha attı.

"Bana oyun oynayabileceğini zannetmen ne yazık onların gerçekten polis olduğunu mu sandım? Hiç haber de mi izlemiyorsun aranan suçluları tanımadın" evet hiç bakmıyordum haberlere ama lazım olacağını da düşünmemiştim. Chan abi dibime kadar gelip beni süzdü "kendini birşey sanan aşağılık herif seni" dediğinde dayanamayarak yüzüne tükürdüm o da karşılığını tokatla verdi ve adamlarına "bunu alıp depoya bağlayın yemek falan da vermedin" dedi