Kıskanç Rüzgar

700 135 22
                                    

Rüzgar dan iyice uzaklaştım ve hasan amca yı aradım.Bu olaydan sonra onunla yan yana oturamam.Bir kaç dakika sonra hasan amca geldi ve bende aceleyle arabaya bindim.

Hasan amca bana

-Elena kızım ne oldu sana böyle kıpkırmızı olmuşsun

-Kızarmışmıyım sıcaktandır herhalde.
Rüzgar ın Ağzından

Ne var bu kızda böyle resmen beni kendine çekiyor ne yaparsa yapsın Ona sinirlenemiyorum.

Bir gülüşü var sanki içimi eritiyor.

Ne diyorsun oğlum Rüzgar. sen bu aptal kızdan etkilenecek değilsin.Bu kız nereye gitti ya.

Aman neyse ne banane ondan.İçeri girsem iyi olacak.Yavaş adımlarla bizim masaya geldim.Adnan amca bana

-Oğlum Elena nerde?

-Bilmiyorum en son çıkışa doğru gidiyordu

-Herhalde eve gitti.

Elena nın Ağzından

Eve geldiğim gibi üstümü değistirdim ve yatağıma yattım.Bir saattir yatakta uzanmama rağmen hala uyuyamadım.

Hep o an aklıma geliyordu.İlk defa bir erkekle bu kadar yakınlaşmıştım.Ah aklıma geldikçe kalbim duracak gibi oluyor.

Ne oluyor bana böyle.Her gözümü kapayışımda yüzü aklıma geliyor ve bu da uyumama engel oluyor.Offf bu ne heyecan böyle. Sen Soğuk Prenses sin Elena. Aşık olamazsın , bir erkekten hoşlanamazsın.Asla.Kimseden etkilenemezsin.

Düşünürken uyuya kalmışım herhalde.Saate baktım oha 12.Ama sanki hiç uyumamışım gibi.Telefonu elime aldım.Hayır olamaz yarın okul olamaz.Off ya ne çabuk geçti bu tatil okul neden bu kadar çabuk geçmiyor.Kalkıp kahvaltı etsem iyi olacak.Ayıcıklı terliklerimi ayağıma giydim ve banyoya gittim.Yüzümü yıkadım.Gözüm aynadaki görüntüme takıldı.Ve akşam ki olaylar aklıma geldi yüzüm domates gibi oldu aynı anda resmen.

Yüzümün bu halini görünce yüzüme 2 kez daha suyu çarptım. Unutmalıydım o olayı sonuçta ortağımız sık sık böyle toplanacağız ha bide aynı okuldayız ne yapıcam ben ya.

Yüzümü kuruladıktan sonra dolabımdan kıyafet seçmeye sıra gelmişti ne giysem acaba.

Beyaz  üzerinde  siyah renkte yabancı yazılar yazan tişörtümü giydim altıma da kot şortumu  giydim. Hafif dalgalı olan saçlarımı düzleştirdikten sonra kahvaltı yapmak için aşağı indim.

Babam yoktu, kesin şirkette acil bir işi çıkmıştı. Yalnız başıma yemek yemekten hoşlanmazdım o yüzden Işıl'ı aradım eve kahvaltıya çağırdım ne kadar nazlansa da ikna edebilmiştim. Hem dün gece olanları anlatmalıydım. Biz Işıl'la aramızda  bir şey saklamayız her şeyimizi birbirimize anlatırız, tabii Işıl'ı bilmem belki her şeyi anlatmıyordur.

Bunlarla kafamı daha fazla kafa yormamak için kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum. Esen ablanın bir yakını vefat ettiği için babam ona bir kaç günlüğüne izin vermişti.

Masayı hazırlama işimin bitmesiyle zilin çalması bir olmuştu. İyi zamanlama. Kapıyı açtığımda  karşımda  Işıl yerine Rüzgar duruyordu. Bir süre gözlerine baka kalsamda  kendimi hemen toparladım ve konuşmaya karar verdim.

"Senin ne işin var burda?"

"Sen misafirlerini hep böyle mi karşılarsın?"

"Emin ol bir tek seni böyle karşılıyorum"

"Aa ne güzel, özel hissettim şimdi kendimi" dedi. Deli midir?  nedir ya? 

'Ne özel bilemezsin' diyeceğim an Işıl araya girdi.

"Aaa Elena Rüzgar'ın da geleceğini söylememiştin" dedi.

"Benim de haberim yoktu zaten Işıl içeri geçelim istersen"

Hep birlikte içeri geçtik.Of bunun ne işi var burada ya ben nasıl bakacağım onun yüzüne.

Oturma odasına gittik ve koltuklara oturduk ben ve ışıl tekli koltuklara oturuyorduk Rüzgar karşımdaki ikili koltuğa yayılmıştı.

Bile bile mi yapıyor bu ya resmen gözleriyle öldürüyor beni ben onun yüzüne nasıl bakacağımı düşünüyorum o kalkmış evime geliyor ya.

Işıl aramızdaki gerginliği anlamış olacak ki konuşmaya başladı

-Canım yarın okula birlikte gideceğiz dimi gökhan seni sorup duruyor seni çok özlemiş

Ben tam ağzımı açmış konuşacaktım ki Rüzgar lafa girdi

-Okula gelmeyecek.Işıl da:

-Niye

-Çünkü artık bizim okula geliyor

Işıl bana bön bön bakıyordu.Resmen cevap verecek gücü kendimde bulamıyorduk.En sonunda ağzımdan iki kelime çıkabilmişti

-Babam beni Rüzgar ların okula yazdırdı.

-Niye bana söylemedin

-Bende akşam öğrendim zaten

-Gökhan da o kadar sevinmişti yarın seni görecek diye.

Rüzgar çok sinirli bir şekilde Işıl a bakıyordu.Beni mi kıskandı acaba?Bunu anlamanın en iyi yolu gökhan hakkında konuşmak galiba

-Bende onu çok özledim ya

Bu lafı duyan Rüzgar bana beni öldürecekmiş gibi bakıyordu ve bana

-Ne dedin sen

-Gökhan ı özledim dedim

-Kim lan bu Gökhan

-Sanane

Dememle ayaklanıp benim üstüme gelmeye başladı ve beni koltukla kendinin arasına aldı ve bana:

-Bir daha gökhan ın sıfatını görürsem veya lafını duyarsam geçmişini sikerim onun.

Ben şok olmuş bir şekilde etrafa boş boş bakarken kapı sert bur şekilde çarpıldı.Galiba Rüzgar dışarı çıktı.Neden öyle dedi ki şimdi o?

Arkadaşlar beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum sizi seviyorum  <3
Multimedya da Elena var.

Vazgeçersen KaybedersinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin