Ateş ve Buz

438 98 5
                                    

Vote sayısı biraz arttı sanki :))
İyi okumalar :))

Rüzgar bana Benimsin mi demişti yoksa ben mi yalnış anlamıştım.Bence ben yalnış anlamışımdır yani daha demin bana çirkin diyordu.Şimdi de benimsin demezdi herhalde.Merakıma yenik düşüp"Ne dedin sen"."Benimsin diyorum benim.Sadece benimsin Elena Yılmaz.Seni kimseyle paylaşmam.Ne gökhan la ne de bir başkasıyla" bu ne demek böyle.Ne yapmaya çalışıyor bu?.Yoksa gerçekten Beni mi seviyordu?Rüzgar beni seviyordu Beni.Ne oluyordu bana böyle.Karnımda kelebek değil öküz sürüsü uçuşuyordu sanki.Nasıl bir histi bu?İlk defa kalbimin bu kadar hızlı attığını hissediyordum.Göğüs kafesimde kuş sürüsü vardı sanki.Aşık mı oluyordum ben? Ben ve aşık olmak.Soğuk prensestim ben.Aşık olamazdım.Sevemezdim.Bir erkekten etkilenemezdim.Bana öyle bakıyordu ki bütün zincirlerimi kırıyordu.Bütün dokunulmazlığımı.Bütün imkansızlığımı.Yavaş yavaş yanıma yaklaştı.Onun her attığı adımda yer yanıyordu.O hep yangındı benim için.Beni yakıp kavuran yangın.Kalbim fazladan mesaiyi yapıyordu sanki.Her attığı adımda refleks olarak bir adım geri gittim.Bir adım ve bir adım daha.En son adımımı attığımda soğuk duvarla birleşmişti sırtım.Aramızda iki adımlık mesafe vardı.İlk adımı attığında kalbimi yerinden sökmek istedim.Beni etkiliyordu.Ve son adımı attığında kalbimi ağzımda hissettim.Kussam dışarı çıkacaktı sanki.Yüzlerimizin arasında çok az bir mesafe vardı.Gözlerimin en içine bakıyordu.Her bakışında eriyordum.O ateş ti ben ise buz.Onun aleviyle eriyordum.O bakışlarıyla harketleriyle kırıyordu buzdan zincirlerimi.Yavaşça başını yaklaştırdı.O kadar yavaş yaklaşıyordu ki bu benim kalbimin daha fazla atmasına sebep oluyordu.Ve o kadar yaklaştı ki dudaklarımız arasında sadece bir milim vardı.Sadece bir milim.Dudaklarıma baktı.Ve en savunmasız olduğum an dudaklarıma yapıştı.Ne yapacağımı şaşırdım.İlk defa soğuk prenses olmakla başka biri olmak arasında sıkışıp kaldım.İlk defa soğuk prensesliği bir kenara bırakıp dudaklarımı araladım.Dudaklarımı aralayınca dudaklarının kıvrıldığını hissettim.Ve öpüşü iyice sertleşti.Baştan karşılık vermeyi düşünmesemde ona karşılık verdim.O kadar uzun süre öpüşmüştük ki akciğerlerimde kalan son hava zerresine kadar harcamıştım.Dudaklarımdan ayrıldığında nefes nefese kalmıştı.Benim gibi.Alnımı alnına dayadı.Gözlerimin içine içine bakıyordu.Ben ise utancımdan başımı kaldıramıyordum.En sonunda pes edip başımı kaldırdım.O alevden gözler gözlerime öyle bakıyordu ki sanki aklımdan geçenleri okuyacaktı.Gözleri çok güzeldi.Belki renkli değillerdi ama kahvenin en güzel tonuydu sanki.Nefes alışverişlerimiz düzene girdiğinde bana "Sadece benimsin Elena Yılmaz sadece benim.Gelmişin geçmişin beni ilgilendirmez.Bundan sonra attığın her adımda yanındayım.Her anında.Şimdi şuan sana soruyorum Elena Yılmaz aldığın her nefesin hesabını vermeye hazır mısın?"
Arkadaşlar yorum ve votelerinizi bekliyorum.Sizleri seviyorum.Beğendiğiniz ya da beğenmediğiniz şeyleri ister yorum olarak ya da mesaj olarak atabilirsiniz.
Sizleri çooooook seviyorum :***

Vazgeçersen KaybedersinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin