Korkusuzluk Benim Savaşım

478 108 7
                                    

Multimeya da ki Gökhan arkadaşlar iyi okumalar;)
Hala şaşkındım.Bu nasıl olurdu ki?Bu kadar kolay ve yakın mıydı ölüm? Gözüm duvarlara takıldı.O beyazlığın arkasında siyahın en koyu hali saklıydı sanki.Kim bilir ne çığlıklara,ne haykırışlara,ne ölümlere şahit olmuşlardı.Burada olmak garipti.Bu yatakta yatmak.Başımdaki cihazların sesi..Dışardaki insanların çığlıkları.Ailelerin telaşı.Doktorların soğukkanlılığı.Git gide kanımın donduğunu hissediyordum.Sanki damarlarımda beton yığını dolaşıyordu.Rüzgara baktım.Çok yorgun görünüyordu.Koltukta uyuya kalmıştı yazık.Babam yan odada kalıyordu.Yarın ameliyat var malum.Hepimizin dinlenmesi gerek.Ama benim hiç uykum yoktu.Bu düşünceler beynimde dolaşırken uyumam imkansızdı.Ben Rüzgar a bakarken baktığımı hissetmiş gibi gözlerini açtı "Elena iyi misin ağrın var mı birşey alıyım ister misin su veriyim istersen şey" ."Tamam Rüzgar sakin ol birşeyim yok sadece uykum kaçtı o kadar"."Üzgünüm Elena böyle olmasını istemezdim yani ben"."Bu konuyu kapatalım mı artık yeter senin bir suçun yok"dedim ve arkamı döndüm.Rüzgar ın bakışlarını sırtımda hissetsem de ona dönmedim.Uyumalıydım.Tam gözlerimi kapatmıştım ki telefon çaldı.Tam kalkmaya yeltenecektim ki Rüzgar ın ki olduğunu anlayıp tekrardan başımı yastığa gömdüm.Normalde insanların konuşmalarını dinlemeyi pek sevmem ama ilk defa çok merak etmiştim ve kulak kabartıp Rüzgarı dinlemeye başladım.
"Teslimat mı?...hım...evet anlıyorum...ne zaman gelecekmiş..peki polis...iyi...inşallah bir aksilik çıkmaz....size güveniyorum bu işi yapamazsanız ne olacağını biliyorsunuz....iyi o zaman göriyim sizi"deyip telefonu kapattı.Teslimat?Polis? Rüzgar ı hep karanlık birine benzetirdim demek ki bu düşüncelerim de haklıymışım.

Sabah uyandığımda sedye başımdaydı.Çok sert görünümlü bir hemşire bana yeşil bir gömlek uzatıp bunu giymem gerektiğini söyledi.Yeşil gömleği elime aldığımda içim bir garip olmuştu nedense.Yeşili hiç sevmezdim.Hele ki bu tonunu.Banyoya gidip gömleği giydim ve yavaşça sedyeye yattım.Odadan çıktığımızda Rüzgar, babam ve tabiki de sulu gözlü ışıl kapıda bekliyordu.Yeni öğrenmiş olacak ki gözleri hala kıpkırmızıydı.Sıra sıra gelip sarıldılar.Rüzgar ın sarılışı, kokumu içine çekişi.İlk defa ağlamayı düşündüm. Annemden sonra ilk defa.Görevli beni sedyeyle götürürken birinin Elena diye bağırdığını duydum.Görevlide duymuş olacak ki durdu.Ses koşarak bana yaklaştı ve tam karşımda durdu.Bu Gökhan dı.Nerden öğrenmişti acaba? İlk defa Gökhan ı üzgün gördüm.Yılmadan usanmadan her dakika espiri yapan Gökhan önümde çökmüş bir şekilde duruyordu.Biraz tereddüt etse de sonradan kollarını bana sarıp sımsıkı sarıldı.Öyle sıkıyordu ki bir an beni içine alacağını zannettim.Bir an omzumda bir ıslaklık hissettim.Ağlıyor muydu yoksa? Yapma Gökhan ağlayarak benim zincirlerimi kırma.Ondan hep uzak durmuştum.Beni sevdiğini biliyordum.Yanında kalırsam daha çok üzülür daha çok mutsuz olur sanmıştım.Ama şuan tam da şuan asıl hatamın ondan uzak durmam olduğunu anladım.Ona sarılmayı özlemiştim.Eskisi gibi şakalaşmayı...Saçmalamayı...Onun espirilerini..Onun gülüşünü..Bir kez belki de son kez kendime lanet okudum.Ondan uzaklaştıkça daha çok kırmıştım onu.Eğer yaşarsam onu yanımdan ayırmayacaktım.Biraz daha sıkı sarıldk bana sanki mümkünmüş gibi.Ne kadar süre böyle durduk bilmiyorum.Rüzgar ın yanımıza gelip hiddetle öksürmesi ile Gökhan benden ayrılıp gözlerini Rüzgar a dikti.İkisi de birbirini öldürecek gibi bakıyordu.Hadi ama bari ben ameliyata girerken bunu yapmayın.Tabiki de bunu içimden söyledim.Görevli beni ameliyathane te götürürken hepsine dönüp el salladım ve en güçlü ifademi takındım.Ben buydum paramparça olsam bile sapasağlam görünen.Her an mağlup olup namağlup gibi görünen.Ben güçlüydüm.Yıkılmazdım.Yıkılamazdım.Ölüm beni korkutamazdı.Korkusuzluk beni savaşımdı.
Uzun zamandan beri yazamıyorum kusura bakmayın arkadaşlar.Sınavlar hastanede yatmam derken hikayeye zaman ayıramadım ama bunu telafi edicem söz.
Sizleri seviyorum :))

Vazgeçersen KaybedersinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin