Elena
Hastaneden çıktığımdan beri Rüzgar hiç yanımdan ayrılmamıştı.Sadece bir kaç kez Emre diye bir arkadaşının yanına gitmişti o kadar.Tabi o dışari çıkar çıkmaz Gökhan ı arıyordum.E malum özlüyordum keretayı.Rüzgar yine ortalıklta yok.Fırsat bu fırsat deyip yapıştım telefona.Ve gökhan ın numarasını aradım.Nerde bu pofuduk? Evet Gökhan ı telefonuma pofuduk diye kaydettim.Ne yapayım o da beni cadı diye kaydetmiş.Altta kalmak olmaz.Numaraya tuşladım.Çaldı çaldı yuh bu çocuk kesin gene uyuyor.Yani babasını tanımasam ayıdan geldiğini falan düşüneceğim."Alo" Evet yine haklıyım.Karşımızda bir adet uykulu gökhan bulunmakta."Gene mi uyuyorsun pofuduk ayı"."Pofuduğu anladım sinir olduğumu bile bile senelerdir kullanıyorsun eyvallahta ayı ne?"."Immm ayı senin soyundan geliyor diyelim"."Ha?"."Kış uykusuna mı yattın gene diyorum"."He evet ondan.Sen niye aramıştın?"."Çünkü Rüzgar evde yok ve sen hala yatakta debeleniyorsun"."Harbi mi? On dakikaya oradayım"."Acele et pofuduk"."Yarışlarda 4 kez birinciliği olan birine bunu söylememelisin cadı"."Tamam anladık anladık hadi bas gaza gel pofuduk"."Görüşürüz cadı"
Yani bu çocuğu ateşledik şimdi 10 dakikaya harbi gelir.Evet tamam trafik falan var ama Gökhan a vız gelir.Benim için bir keresinde ters şeritten beş dakikaya gelmişti şapşal.
Gökhan
Demek Rüzgar evde yok.O zaman bi an önce Elena nın yanına gitmeliyim.
Bu Rüzgar iti hayatımıza girdiğinden beri göremiyorum cadımı.Neyse ne artık.Ona kavuşayım yeter.
Rüzgar
Aklım ne kadar evde olsa da Emre yle buluşmamız gerekiyordu.Sonuçta bu ara teslimatlarla o ilgileniyordu.
İnşallah ben yokken o Gökhan denen it Elena nın yanına gelmez.Bi ara bu konuyu da Emre yle konuşmak lazım.
Emre gözlerimin önünde ellerini şaklattı."Hey orda mısın? Çok dalgınsın bu ara"."Aklım Elena da kaldı be oğlum"."Ne Elena'ymış be oğlum iki günde mecnun oldun"."Sen bi aşık ol ben o zaman seni göreceğim"."Aman abi bana uzak olsun"."Amma lak lak ettin lan dönelim artık şu teslimata"
Elena
Kronometremize bakıyoruz 6 dakika.Ahahah evet Gökhan ı denemek için kronometre kurdum.Tam 7 dakika olduğunda Gökahn ın arabası bizim garaja girdi.Canım ya.Camın yanından geçerken ona kronometreyi salladım.Normalde başkask olsa kızardı ama Gökhan onu denememi istiyordu.Garip dimi? Zaten hiç birimiz normal değiliz her neyse.
Esen abla kapıyı açtı ve Gökhan koşa koşa yalnış anlamadınız adam resmen maroton koşar gibi geliyordu.Gören de kırk yıl görüşmedik sanacak.
Beni sımsıkı sardı ve döndürmeye başladı.Deli ya.En sonunda yere bıraktığında düşecektim nerdeyse.Benim de bi denge merkezim var sonuçta dolap beygiri gibi dön dön nereye kadar.
"Seni çok özledim Elena hemde çok"."Bende seni pofuduk"
Oturma odasına geçtik ve bir film taktık.Ama nedense film izlemek dışında herşeyi yapıyorduk.Mısır savaşıyla başladı ardından yastık savaşı ve ardından gıdıklama işte en sevmediğim kısım.Gökhan beni gıdıklamaya yeltendiği an bahçeye kaçtım.İçeride olsa beni bir yere kıstırır bayıltana kadar gıdıklardı ve ben bunu göze alamazdım.Son bir can havliyle kendimi bahçeye attım.Ben önde Gökhan arka da bahçede dört dönüyorduk.Övünmek gibi olmasın ama iyi koşucuydum.Kolay kolay yakalanmazdım yani.Tam arkama bi bakayım Gökhan yakında mı dedim ki sert bir cüsseye çarptım.Offf bu bildiğin bir kas yığınıydı.Başımı kaldırdığım gibi buz gibi gözlerle karşılaşmam bir oldu.Sinirini gözlerinden,kasılmış yüz hatlarından anlayabiliyordum.Ne yapayım Gökhan ı çok özlemiştim.Biz Rüzgar la birbirimize bakarken Gökhan yamımıza geldi.Buyrun cenaze namazına.İşte simdi yandık.Rüzgar Gökhanı çok kıskanıyordu.Ama ben çok seviyordum.Rüzgar yavaşça ağzını açtı"Elena dışarda ne işin var.Hele bide koşuyorsun.Daha yeni ameliyat oldun sen.Düşsen bir şey olsa ne olacak.Ha?"."Ben Rüzgar a saf saf bakıyordum.Kızmamıştı.Yani kızmıştı ama Gökhan hakkında birşey söylememişti.Ben Rüzgar a minnetle ve şaşkınlıkla bakarken "Yarın zaten baban parti düzenliyor yeterince yorulacaksın yat dinlen"."Gökhan ne kadar sinir olsa da benim için sakin davranmaya çalışıyordu.Asker selamı verip arabasına atlayıp gitti.Artık Rüzgar la baş başaydık.
Ben yavaşça içeri doğru yürürken kolumu kavradı.Yapma ama ben bundan nefret ederim.Beni çevik bir hareketle kendine yapıştırdı.Yakınlaştığımız an yanaklarımın kızatdığını hissedebiliyordum.Muhtemelen o da anlamıştı ve gülmeye başladı."Ahh Elena seninle ne yapacağım"deyip beni göğsüne bastırdı.Bende ona daha çok sokuldum.Ve bir kez daha huzuru çektim ciğerlerime.Keşke hep böyle kalabilsedik.
Bir süre böyle durduktan sonra Rüzgar elimden tuttu ve beni eve götürmeye başladı.Şuan da karnımda kelebek diyarı vardı sanki.İlk defa el ele tutuşmuştuk.
Merhaba arkadaşlar yeni bir bölümle karşınızdayım.Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.Sizleri seviyorum.Bu arada genç kurguda 93.sıradayız teşekkürler :) İyiki varsınız :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçersen Kaybedersin
Teen FictionKim aldatılmak ister ki? Kim intikam almak ister sevdiğinden? Her zaman aldatılan mı çeker acıyı?Her zaman erkek mi alır intikamı? Rüzgar ile tanışıp hayatının aşkını yaşadığını sanan saf kalpli Elena... Ve tam bir yıl sonra Rüzgar ın Elena yı aldat...