Rüzgarın hiddetle içeri girmesi ile ikimizde ona dönmüştük.Neden bu kadar sinirlenmişti ki?Gözlerinde alev değil yangın vardı sanki.Bana dönüp"Onu görmek istedin demek.Benim kaç gündür neler yaşadığımı biliyor musun sen?He?Her an nefes alamadığımı.Ama sen onu görmek istiyorsun.Sevgilin mi yoksa?Cevap ver Elena cevap ver.Niye susuyorsun?"deyince Gökhan sinirlenip"Sen kimsin lan he kimsin?Ne sanıyorsun sen kendini.Beni görmek istedi oldu mu.Seni görmek istemedi.Bu onun seçimi.Beni seçti belki.Beni istedi yanında.Bunun hesabını sana mı verecek"dediğinde gerçekten çok sinirlenmiştim.Ne sanıyorlardı bunlar kendilerini?"İkinizde çıkın burdan anlıyor musunuz çıkın"dediğimde Rüzgar Gökhan ın kolundan tutup onu dışarı attı.Ne yapıyorlardı bunlar?Daha yeni ameliyattan çıkmışım bana yaptıklarına bak.Zaten başım çok kötü zonkluyor.Offf.Tam gözlerimi kapatacaktım ki Rüzgar geldi.Gözlerinde ki yangın devam ediyordu.Ne sanıyordu bu kendini?Bana hesap sormalar falan.Bana" O iti neden görmek istedin"."Sana hesap vermek zorunda değilim"."Bana hesap vermek zorunda değilsin demek"."Evet öyle"."Peki"deyip yan tarafımdaki masaya tekme attı."Demek öyle demek gökhan denen iti seçiyorsun Elena Yılmaz"."Seni ilgilendirmez"."Evet haklısın beni ilgilendirmez"deyip kapıyı hastaneyi sallayacak bir gürültüyle çarpıp gitti.Kimse bana hesap soramazdı.Bunu öğrenmeliydi.Galiba bana çok kızdı.Bende biraz sert çıktım galiba.Offf Rüzgar offf.
Rüzgar
Demek gökhan ı seçtin ben her an onun için ölüp biteyim kapısından ayrılmıyım a gökhan desin.Ben göstericem o Gökhan a ama bi Elena iyileşsin.Geldi yapıştı kıza.Yok elini tutmalar.Sarılmalar.Öpmeler falan.İlk önce ona dokunan ellerini kırıcam sonrada dudaklarını koparıcam o itin.aaaah çok sinirliyim.Duvara ardı ardına birkaç yumruk attım.Herkes bana bakıyordu.Baksınlar. Umrumda mı sanki.Şuan umursadığım tek şey Elena.Ve az önce de galiba onu kırdım.Nasıl bir insanım ben ya.Offff.Zaten benim yüzümden buradaydı.Kantine inmekten vazgeçip Elena nın odasına doğru yürümeye başladım.O artık benimdi sadece BENİM.
Elena
Doktor gelip artık normal odaya geçiceğimi söyledim.Çok mutlu olmuştum.Adı üstünde normal oda.İsmi bile güzel.
Artık beni normal odaya almışlardı.Kafamdaki acayip sargıdan sıkılmıştım.Ama yapacak birşey yoktu.Bununla idare edecektim bir kaç gün.Beni odaya aldıkları gibi İnci ve Gökhan damladı.Babamın bir kaç işi varmış onları halletmeye gitmiş.Annemden sonra ne zaman umursadı ki beni zaten.
Gökhan yine o mütüş espirilerini yapmaya başlamamıştı.Neden mütüş çünkü bu gökhan ın lafı...Bu çocuk beni birgün gülmekten öldürecek o olacak yani.Bir kez daha onu ne kadar çok özlediğimi anladım.Ne olurdu ki beni sevmeseydi?
Gökhan
Onun gülüşünü çok özlemiştim.Güldükçe içim ısınıyordu sanki.Gülmek bir insana bu kadar nasıl yakışabilirdi ki?Bundan sonra onu asla bırakmayacağım.Zaten bu Rüzgar denen it yanından ayrılmıyor.Kim oluyorsa artık?Bide hesap soruyor.Gerizekalı.
Rüzgar
Odaya geldim ama Elena yok.Nerde bu kız ya.Yoksa benden sonra durumu falan mı kötüleşti?Bir gidip şu hemşireye sorayım"Şey bi bakar mısınız Elena Yılmaz ın nerde olduğunu biliyor musunuz?"."Onu normal odaya aldılar.Ben hangi odaya aldıklarına bir bakayım...345 no lu oda da üst katta."."Çok sağolun" deyip üst kata çıktım.345 nerde bu ya.Heh buldum burası.İçeriden hiç ses gelmiyordu.Yavaşça kapıyı açtım.Ve karşımda bir melek gördüm.Mışıl mışıl uyuyan bir melek.Onu kırmıştım.Ona bunu yapmamalıydım.Belki de Gökhan ı çağırmasının bir sebebi vardı.Ben onun o büyülü yüzüne bakarken uyandı.Ve o baştan çıkarıcı uykulu sesi ile bana"Rüzgar"dedi evet sadece Rüzgar demesi bile kendimi garip hissetmeme neden olmuştu.Onunla uyumak istiyordum.Ona sarılıp cennet kokusunu içime çekerek uyumak.O bana öyle bakarke "Kay" dedim."Anlamadım"."Kay bu gece birlikte uyuyacağız"."Oldu canım başka derdin?"."Kayıyor musun Elena kaymıyor musun"."Kaymıyorum"."O zaman bunu sen istedin deyip onu kucağıma alıp üstüme yatırdım."Ne yapıyorsun Rüzgar bırak beni git başka yerde uyu"."Sus ve uyu Elena"."Ya indirsene"."Yanımda uyuyacak mısın"."Hayır"."O zaman kucağında uyursun"."İndir beni bak yoksa tecavüz ediyorlar diye bağırırım"."Şuan ki pozisyonda sen bana tecavüz ediyor gibi duruyorsun"."Rüzgar bırak beni ya anlamıyor musun sen"."Yanımda uyuycaksın"."İndir beni" dedi ve onu üstümden indirip ona sımsıkı sarıldım.Bu halleri çok hoşuma gidiyordu.İnatçılığı.Kollarımda debelenişi.Onunlayken kendimi çok garip hissediyordum.Beni değiştiriyordu sanki.Onunla uyumak en sevdiğim şeydi.
Elena
Sabah uyandığımda Rüzgar ın yüzünü incelemeye başladım.Kusursuzdu.İlk defa kendimi onun yanında onun kollarında huzurlu buldum.Ne kadar onunla uyumak için can atsamda inatlaştım.Onun bana sarılışı beni bütün dertlerimden soyutluyordu.Huzuru onunlayken hissediyordum.Belki de aşkı?Seviyor muydum gerçekten onu? Ben onu dikizlerken gözlerini açtı ve "Elena"deyip bana daha çok sarıldı.Niye bunu yapıyordu bana ya da ben niye bunu yapıyordum?Niye kovamıyordum onu?Niye benimle kalmasını bu kadar çok seviyordum.Beni düşüncelerden sıyıran şey kapının açılma sesiydi.Aaagh kimdi acaba?Allah ım nolur babam olmasın.
Bu bölümü elimden geldiğince uzatmaya çalıştım.Sizleri çok seviyorum.Yorum ve votelelerinizi bekliyorum ;)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Vazgeçersen Kaybedersin
Novela JuvenilKim aldatılmak ister ki? Kim intikam almak ister sevdiğinden? Her zaman aldatılan mı çeker acıyı?Her zaman erkek mi alır intikamı? Rüzgar ile tanışıp hayatının aşkını yaşadığını sanan saf kalpli Elena... Ve tam bir yıl sonra Rüzgar ın Elena yı aldat...