TAMAMLANDI ✅
Güneşi batan bir kadının gecesine kaç yıldız doğabilir ki! Bin kez ölümle yüz yüze gelen biri yalnızlıktan ne kadar korkabilir!
Genç Kadın kayan her yıldızına denk başka yıldızları gökyüzünden avucunun içine düşürürken artık korkmuyord...
BÖLÜMÜMÜZ YAYIMDA.... SİZLERİ BÖLÜME DAVET ETMEDEN ÖNCE ⭐' A BASMANIZI RİCA EDİYORUM 🤗
HADİ BÖLÜME 😁
|~SIRLAR ARALANIYOR~|20. BÖLÜM
"bir kez daha aşık oldum"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kıskanılmak nedir hiçbir fikrim yok. Ne ben bugüne kadar birini kıskandım ne de başkası beni. Bir bakıma iyi hissettiriyor da, şu kızaran ve kocaman gözleri ha bir de huzursuz yüz ifadesini görmez olsaydım galiba kıskanıldığım için eteklerim zil çala çala dans ederdim.
Her neyse. Güzel hayaller bir kenara dursun gelgelelim öylesine bir masaya oturarak beni süzen kişiye hesabı ödeyen müşteriden gözlerimi ara ara kaçırarak bakıyordum. Bir hayli yavaş yapıyordum işimi. Neticede yanına gittiğimde neler olacak fikir sahibi değilim.
Öyle böyle derken yavaş yavaş yaptığım iş sadece üç dakika sürdü. Hesabı ödeyen müşteri gittiğinde gözlerimi ona çevirdim. Bakıyordu. Sinirli gibiydi. Fakat yüzündeki ifade biraz da hayal kırıklığı barındırıyordu. Biraz daha beklemeliyim diyerek yanına gitmek yerine mutfağa doğru geçecektim ki;
"Bakar mısınız?" cümlesini duydum ve tabiki yüzüme en tatlı tebessümümü yerleştirip ona döndüm. Elini havaya kaldırmış tatlı tatlı gel işareti yapıyor.
El mecbur. Gittim. Bakışlarıyla sandalyeyi gösterdi. Hanım hanımcık bir şekilde oturdum.
"Bir şeyler içer misin?" diye sordum sessizce.
Elini önce alnına götürdü. Baş parmağı ile orayı hafifçe kaşıyıp gözlerini bir iki kez kırpıştırdı. Bir şeyler söyleyecek ama çekiniyor gibiydi. Daha fazla karşımda halden hale girmesine müsaade etmedim. Kıskandığını anlamıştım.
"Arkadaşım." dedim onu rahatlatmak adına en yumuşak ses tonumla.
Elini alnından çekip gözlerini bana çevirdi. Aslına bakarsanız gözleri çok güzeldi. Bin yıl ömrüm olsa yine bakmaya doyamazdım.
"Anladım arkadaşın olduğunu." dediğinde gözlerini kaçırdı. "Sadece -" diye ekleme yapacaktı ki durdu. Dudaklarını düz bir çizgi haline getirip "Bir dilim pasta rica edebilir miyim?" dedi nazikçe.
Bunu beklemiyordum. Hislerini çok iyi saklıyordu. Neyseki bu kaçış işime gelmişti. "Elbette" diyerek oturduğum sandalyeden kalktım.
Siyah tabağa en güzel yerinden bir dilim pasta ve yanına da bir meyve suyu bardağını koyarak tepsiyle içeri girdim. Gözlerim direkt onu bulduğunda elini çenesinin altına koymuş öylece yeri izliyordu. Boğazımı temizleyerek ses çıkardım ve tepsidekileri masaya koydum.
