MERHABALAR...❤️
SİZLERE YENİ BÖLÜMÜ SUNUYORUM💁🌺
KEYİFLİ OKUMALAR🙃
|~KENDİ SIRLARIM~|23. BÖLÜM
"sonun geldi, Anne."
Şaşkınlık tüm bedenimi etkisi altına alsa da içimdeki merak uyandırıcı hisle fotoğrafa doğru yaklaştım. Sessizce onu elime aldım.
Tolgahan bir sandalyenin üzerinde oturuyordu ve omuzlarından sarkan iki kol onu sıkıca sarmıştı. İkisi de mutlulukla gülümsüyordu.İçimde güvensizlik hissi oluşmadı. Sadece koca bir merak sardı her uzvumu. Bu ev kiralık değil miydi? Ve bu kadın kimdi?
Çerçeveyi bilinmez düşüncelerle yerine bırakıp derince bir soluk ciğerlerime çektikten sonra başımı çevirdim ki Tolgahan kapıya yaslanmış, kollarını göğsünde birleştirmiş beni izliyor.O ne kadar süredir izliyordu beni?
"Ben, telefon konuşması yapmak için-" cümlemi tam anlamıyla dile dökmemiştim ki kollarını göğsünden ayırıp adımlarını odanın içine doğru attı. "Bana güvenmemen gerektiğini söylemiştim sana."
Aramızda iki adım mesafe kala durdu ve yüzüme bakmadan çerçeveye odaklandı. Yüzünün her bir santiminde bir türlü çözemediğim sırlar vardı. Duygularını o kadar iyi saklıyordu ki benden, bir türlü ulaşamıyordum ona. İçini görmek istesem de tam anlamıyla bunu başaramıyordum."Neden, Tolgahan. Neden böyle konuşuyorsun. İnsanlar kendilerine güvendirmek için kırk takla atarken ben sana güveniyorum çünkü senin yüreğini görebiliyorum. Ama sen bunu reddediyorsun"
Ona ulaşmak demek kendi sırlarıma yaklaşmak demekti. Daha önce söylemiştim. Onu içimde sır olsun diye sevdim. Kimseciklere mahremimi açmadan Firûze'ye yoldaş olsun diye sevdim. Ama şimdi ona ulaşma arzum boşa çıkıyordu. Kendini gizliyordu benden.
Sözlerimin üzerine bir şey demedi. Bakmaya kıyamayan bir tavırla çerçeveyi eline alıp fotoğrafı beklemeden öptü.
Gözlerimin önünde acı çeken bu genç adam yüreğinde alabora olan duygularını küçük bir öpücüğe sığdırıverdi. Ona öyle sarılmak istiyordum ki aramızdan rüzgarın bile geçmemesini diliyordum.
Narince çekti dudaklarından fotoğrafı. Gözlerinde biriken nemlere şahit olmak beni bin parçaya bölse de sessiz kaldım. Ben sormadan onun anlatmasını bekleyecektim."Bu kadın...-" deyip gözlerime baktı. Söyleyeceği şey boğazında yumru oluştumuştu ki bunu sert bir yutkunmayla geri itti ve devam etti. "...Annem, Firûze."
Sesi titriyordu. Koca bir gövdeyi bu denli güçsüz kılacak ne yaşatmışlardı ona. Neden böylesine her şeyi anlatmak bir çırpıda tüm acılarından sıyrılmak elindeyken bu fırsatı güçlükle geri tepiyordu?!
Karşımdaki genç adam sustu ve tüm yorgunluklarını omuzlarına yük ederek önümde diz çöktü. Fotoğrafın üzerine bir damla göz yaşını akıttığında daha fazla acıdan kıvranmasına izin vermeden bende hemen onun önüne diz çöktüm ve hızla elimi ensesine narince sarıp kendime çektim. Ben onu güzelce bağrıma bastım."Sana kurban olurum ben." diyerek saçlarından öptüm. Uslu bir çocuk gibi hiçbir şey demeden sadece omzumda ağladı. Her şey o kadar ani gelişmişti ki ne ara oturup birlikte göz yaşı dökmeye başladık anlamadım bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİDECEK OLURSAM ~tut beni~ Aşekâ /TAMAMLANDI√
Genç Kız EdebiyatıTAMAMLANDI ✅ Güneşi batan bir kadının gecesine kaç yıldız doğabilir ki! Bin kez ölümle yüz yüze gelen biri yalnızlıktan ne kadar korkabilir! Genç Kadın kayan her yıldızına denk başka yıldızları gökyüzünden avucunun içine düşürürken artık korkmuyord...