Hayal Kurmak Güzeldir ✅

Bölüm 1| Dolandırıldık

Merhabalar sevgili okurlarım ☆

Eveeet ilk bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz.

Bu arada girişte yazmayı unuttuğum bir şeyi söylemek istiyorum. Her bölüm sonu hayal kurmak ile ilgili soru soracağım. Bölümle ilgili de olabilir olmayadabilir ama hepsi hayallerle ilgili olucak.

Okuyan herkes sorulara fikirlerini yazarsa çok sevinirim. Oy ve yorum yaparsanızda çok mutlu olurum ama hiçbir zaman yapın demedim, hep isteğe bıraktım yine isteğe bırakıyorum. Tabi yapmanız da beni çok mutlu eder bunu da söyliyim.

İyi okumalar ♡

___

Bölüm 1| Dolandırıldık

"...Bu olanların mantıklı tek bir cevabı olabilirdi; o da dolandırıldığımız..."

Rüya Karabulut

"Bak Rüya seni buraya neden çağırdığımı tahmin ediyor-"

"Biliyorum 18 yaşıma girdim ve artık yurdu terk etmem gerek." Dedim bıkkın bir sesle. Yurt müdürü hergün beni çağırıp gitmem gerektiğini söylemekten bıkmadı ama ben cevap vermekten bıktım.

Tekrar bıkkın bir nefes alıp hergün tekrar ettiğim nedeni bilmem kaçıncı kez tekrar ettim. "Bakın müdür bey yarın yerleşme sonuçları açıklanıyor. Ünivetsitem belli olsun oraya yakın evimi tutup buradan gideceğim." Dedim. Avuç içlerimi masaya koyup başımı eğdim ve müdür beyin gözlerine bakıp yavru bir kedi gibi devam ettim. "Bir gece daha. Bana bir gece daha verin lütfen."

Müdür bey gözlerini devirip kendini dönen sandalyede geriye doğru attı ve baş parmaklarıyla ağrıyan şakaklarına masaj yaptı. Hergün bunu yapıyordu. Takım elbisesinin içinde böyle hareketleri bana nedense komik geliyordu. Dudaklarımdan ufak bir kıkırtı çıktığında müdür bey öyle bir bakışlar attı ki ellerimle ağzımı kapatıp 'pardon' dercesine hareket yaptım ama öyle komikti ki bir kez daha güldüm. İyi dayanıyor bu müdür ha ben onun yerinde olsaydım beni çoktan kovmuştum.

"18 yıldır bana katlanıyorsunuz. 1 gece daha katlanın." Dedim o sert bakışları yumuşatmak istercesine. Ellerimi birleştirip parmak uçlarımı çenemin altına koydum ve bir çocuk gibi yerimde sıçrayıp "n'olur n'olur." Diye yalvardım. Bir gece daha burada kalmak istiyorum çok mu şey istiyorum?

Müdür bey bir elini 'tamam tamam" dercesine sallayıp "sana hayır demek çok zor." Dedi. Şu an o kadar mutlu oldum ki anlatmam. Yerimde daha hızlı sıçrayıp kendi etrafımda dönmeye başladım.

"Dur Rüya yurdu başımıza yıkacaksın." Diye bağırdı. Ben sıçramayı bırakıp aklıma gelen şeyle gülmeye başladım. Müdür beyin de aklına gelmiş olacak ki bıkkın bir sesle "gerçi sen yapmıştın onu." Dedi. Evet kimya dersinde öğrendiğimiz bir şeyi yurt mutfağında deneyip mutfağı havaya uçurduğum doğru. Ama bu ne ki bir sürü şey yaptım ben say say bitmez.

Hızlıca müdür beyin yanına gidip o tontiş yanaklarını sıktım ve sulu sulu öptüm. Kendisi öpükmekten -özellikle de sulu sulu olanlardan- nefret ediyor ama ben bunu bile bile onu öpüyorum. İşte söz dinlemem ben. Söz dinlersek hayat çok sıkıcı olur ama söz dinlemezsek çok eğlenceli şeyler olabiliyor. Yurt mutfağını havaya uçurmak gibi mesela...

Zar zor kendini benden kurtarıp "ay yeter hadi odana git." Dedi. Ben de "Tamam tamam gidiyorum." Dedim neşeli bir tonda ve hoplaya zıplaya kapıya doğru gitmeye başladım. O sırada bir şarkı mırıldanmaya başlamıştım bile.

"Ah kalbim ben senden çok çektim söyle nedir bu halin? Valla sen delisin delisin." En nihayetinde odadan çıkmayı başarmıştım. Çıkmadan önce de müdürün 'deli' dediğini de duydum ve bir kahkaha patlattım. Niye kızıyim ki canım? Ne de olsa ben bir deliyim.