Merhabalar
Kısa bir bölüm ama olsun.
İyi okumalar ♡
____
Bölüm 19|Ruh ikizi
"...Konuşmayarak kaybettik birbirimizi ama yine birbirimizde bulduk kendimizi..."
Evlenme teklifinin ardından iki hafta geçmişti. Bunu evdekilere söylediğim zaman hepsi çok mutlu olmuş ve bizi tebrik etmişti. Okulda çok güzel gidiyordu. Piyano hocamız Erdal Hoca ile gitar hocamız Serdar hoca ikiz kardeşti. İkisi de 32 yaşında olmalarına rağmen oldukça iyi eğitmenlerdi. Müzik dersimize de Semiha hoca giriyordu ve sesimi çok beğenmişti. Okul çıkışları ve hafta sonları ise Sultan ablanın yanına gidiyorduk. Herşey oldukça güzeldi. Herhangi bir aksilik yoktu, olmasın da zaten.
Şimdi de okul bitmiş Umut ile birlikte dükkana doğru yürümeye başlamıştık. "Hoşgeldiniz çocuklar." Dedi Sultan abla bizi görünce. Bize hep iyi davranıyordu ve onu ikimizde çok seviyorduk. Bizimle öz çocuklarıymışız gibi ilgileniyordu.
Birkaç saat etrafı düzenledik, gelen yeni kıyafetleri astık, müşteriler ile ilgilendik. Ortamın sakinliğinden yaralanıp su içmek adına mutfağa girdim. Tezgahtaki sürahiden bardağa su koyup içtim ve tam çıkacakken Sultan abla ile karşılaştım.
"Rüya kızım ne yapıyorsun?"
"Yoruldum da su içmeye geldim." Dedim gülümseyerek. "Hadi gel seninle biraz konuşalım." Arka bahçenin oraya doğru giderken onu takip ettim. Ne konuşacaktık acaba?
Sandalyelerimize oturduğumuz da "sizi dinliyorum Sultan abla." Dedim. Birkaç dakika yüzündeki tebessüm ile sessiz durdu. Sonra cebinden çıkardığı bir zarfı bana uzattı. Çekinerek aldım elindeki zarfı. İçinde ne yazıyordu ki?
"Seninle konuşmak istediğim herşey bu notta yazılı Rüya kızım." Dedi ben zarfa meraklı gözlerle bakarken. "Ama senden ricam bu notu şimdi değil ben öldüğüm zaman oku."
Gözlerim aniden Sultan ablaya kaydı. Ne ölmesi şimdi durup dururken?
"Deme öyle Sultan abla." Dedim. O ise elini omzuma koyup sıktı ve tebessüm edip yanımdan ayrıldı.
Bir dakika önce ne oldu ya öyle?
***
1 hafta sonra...
"Allahım film çok güzeldi!"
"Aynen bende çok beğendim." Diye katıldım Hayal Su'ya. Hep birlikte sinemaya gelmiştik ve efsane bir bilim kurgu izlemiştik. Bol korkulu olanlardan hemde!
"Ya ama benim gibi tatlış bir adama böyle film izletilir mi?" Diye çemkirdi Aydın. Hatta ağlıyordu. Animasyon filmlerine gidelim diyip durmuştu ama biz bilim kurgu da çok ısrar ettiğimiz için mecbur bizimle birlikte izlemek zorunda kalmıştı. Şimdi de Çiçek ona sarılmış, sakinleştirmeye çalışıyordu.
Uzaktan ne kadar tatlı olduklarından haberleri var mı acaba?
"Bence çok saçmaydı." Dedi Güven Can gözlüklerini düzeltirken. "Yok uçan canavarlarmış, yok hayaletlermiş..."
"Bir kere de huysuzlanma be!" Hayal Su Güven Can'ın omzuna şakadan bir tane vurduğun da ben ve Umut güldük.
Aydın ellerini birbirine çarpıp dikkatleri üzerine topladı. "Şimdi gidip yemek yiyoruz ve hesaba ben ve Çiçek ortak olmuyoruz!" Aydın Çiçek'i koluna takıp yürümeye başlamıştı bile. Bir yandan Çiçek'e bir şeyler diyordu. "Aşağıda süper bir restorant var varya parmaklarını yiyeceksin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Kurmak Güzeldir ✅
Novela Juvenil"hayal kurmayı sevenlerin ve peşinden gidenlerin hikayesi " Hayallerinin peşinden giden 6 gencin beklenmedik bir anda karşılaşması sonucu oluşan yeni hayallere ortak olmak isteyenleri hikayemize bekliyoruzzzz. Gelin hep beraber hayal kuralım. Ne d...