Merhabalar ^^
Kısa gelen birkaç bölümün telafisi olarak uzun bir bölüm yazdım.
İyi okumalar
_____
Bölüm 22| Yarışma
"... benim en değerlim sensin Rüya. Tüm şarkılarım, resimlerim, hatıralarım... hepsi sana Rüya. Herşeyim sana, herşeyim sen..."
"Aha oradalar!"
Aydın'ın sesi kulaklarımı doldurduğunda Umut'tan ayrılıp ona döndüm. Güven Can'da yanındaydı ve ikisi de nefes nefese kalmıştı. Hemde benim yüzümden...
"Kız nereye kayboldun? Kaç saattir seni arıyoruz." Güven Can'a mahçup gözlerle bakıp "Özür dilerim." Diye mırıldandım. Ne derlerse haklılardı. Bir anlık öfkemle hareket edip kendimle birlikte onları da yormuştum.
"Neyse yormayın sevgilimi!" Diye araya girdi Umut. Ses tonunu neşeli çıkarmaya çalışmasının benim için olduğunu anlamıştım. Yüzümdeki pişman dolu ifadeyi görmüş olmalıydı. Ben haksızken bile beni düşünüyordu çünkü beni gerçekten seviyordu. Bu düşünce yüzümde bir gülümsemeye neden oldu. Gülümsediğimi gören Umut'ta bana bakıp tebessüm etti. "Hadi eve gidelim."
Sessiz bir şekilde evin yolunu tuttuk. Şuan konuşacak durumda değildim. Sanırım bugünün pazar olması güzel birşeydi. Bu halde üniversiteye gidemezdim. Dükkan da öğleden sonra açılacaktı.
Zile basmamızla kapının açılması ve üç kişinin birden kapıya dadanması bir oldu. Hayal Su, Çiçek ve ilk defa gördüğüm bizden iki yada üç yaş küçük bir kız...
"Ah Rüya korkuttun bizi nerelerdeydin?" Dedi Hayal Su hafif kızgın bir tonda.
"Senin için çok endişelendik." Diye mırıldandı Çiçek.
Ardından öteki kız atladı lafa. "Ay Rüya yenge çok korktum." Birden bana sarılınca ne yapacağımı şaşırdım. Mecbur karşılık verdim. Umut'un yanına gittiğimde bana birşeyler söylemişti ama pek dinleyememiştim çünkü kafam o an çok karışık durumdaydı.
İçeri girdiğimizde diğerlerinin sorularını yanıtsız bırakmıştım. Söylemek istemediğimizi anlamış olacaklar ki kimse bir daha birşey sormadı. Sormamaları daha iyiydi zaten. Çok saçma bir şey yaptığımı düzgün kafayla düşününce daha net anladım. Ben ne kadar salak bir hareket yapmıştım öyle!
O kız elinde bir bardak su ile yanıma gelip bardağı bana uzattı. Elinden aldığımda "Teşekkürler." Diye mırıldandım ve suyu içtim. Gülümsemek ile yetindi.
"Ben Aşkım. Senin kocan olacak yakışıklının üvey kardeşiyim." Dedi neşeli bir tonda. Çocuk gibi ellerini çırparak konuşmuştu. Demek ki ismi Aşkımdı.
Umut'u kız kardeşinden kıskanmıştım.
Aptal Rüya!
O sırada yanımıza Umut geldi ve Aşkım'ın yanağına bir makas atıp keyifli bir tonda "benden yakışıklı diye bahsetmen hoşuma gitti." Dedi. Sol kolunu omzuma atıp beni kendine doğru çekip saçımın üzerine bir buse kondurdu. Aşkım ise adeta ışıldayan gözlerle bize bakıyordu.
"Ya siz çok güzel oldunuz böyle!" Dedi neşeyle.
"Ah işte konu benim kankitoşkoşkom olunca." Aydın birden konuşmanın arasına dalmıştı. "Çok güzeldir, zekidir, akıllıdır... Her türlü güzellik var benim kankitoşkoşkom da." Göz kırpıp mutfağa girince Aşkım kahkaha atmıştı. "Ay iyi ki gelmişim buraya." Diye mırıldandı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Kurmak Güzeldir ✅
Roman pour Adolescents"hayal kurmayı sevenlerin ve peşinden gidenlerin hikayesi " Hayallerinin peşinden giden 6 gencin beklenmedik bir anda karşılaşması sonucu oluşan yeni hayallere ortak olmak isteyenleri hikayemize bekliyoruzzzz. Gelin hep beraber hayal kuralım. Ne d...