Merhabalar sevgili HKG sakinleriii
iyi okumalar <3
____
Bölüm 18|Evet
"...ve yine biliyordum ki, bu 'evet' beraberinde bir sürü sorumluluk getirecekti..."
Bir ay sonra...
Nihayet o gün gelmişti. Bugün üniversitemin ilk günüydü. Hayallerime ulaşmama az kalmıştı. Yaşadığım her gün daha da yaklaşıyordum sanki. Her yaptığım şarkıcılığa doğru attığım adımdı.
Hurşit Özdemir tutuklanmıştı.
Ben ve Umut olmuştuk.
Aydın ve Çiçek arasındaki soğukluk gitmişti.
Anlamadığım bir hızda Hayal Su ve Güven Can bile sevgili olmuştu!
Kötü günleri geride bırakmanın ve mutlu günlere adım atmanın verdiği huzurla oturdum kahvaltı masasına. Bana böyle güzel arkadaşlar verdiği için ve aşkı sevdirdiği için bizi dolandıran adamı görünce ona teşekkür edecek ve alnından öpeceğim. Evet, bunu kesinlikle yapacağım.
''Günaydın kankitoşkoşkom.'' Çayları doldurmaya başlayan Aydın ile gülümsedim. ''Günaydın da keşke bizde yardım etseydik, tüm kahvaltıyı sen hazırladın.'' Ne dersem diyeyim yardımımı kabul etmemiş, ben hazırlıycam diye tutturmuştu.
''Öf be kızım! Siz okula gideceksiniz bugün, yorulmanızı istemedim.'' diye çemkirdi. Hepimiz güldük.
''Valla sen her gün böyle kahvaltı hazırlayacaksan ben her gün okula gitmeye razıyım.'' diyen Çiçek tostlardan birini alıp yemeye başlamıştı bile. Aklıma onu gördüğüm ilk an geldi. Sessiz ve aciz kızın tekiydi çünkü korkuyordu. Ama şimdi korkacak bir şeyi kalmamıştı. Hem sırtını yaslayabileceği bir Aydın'ı vardı.
Aydın Çiçek'e o karanlık yollarda ışık olmuştu.
Aydın pişen sucuklu yumurtayı sofraya koyarken acıktığımı hissettim. Bir parça ekmek koparıp yumurtaya daldırdım elimi. Evet, bildiğiniz daldırdım ve elim sıcak tavaya değdiğinde bir inilti döküldü dudaklarımdan.
''Ah!'' Hızla banyoya koştum ve soğuk suyu açıp elimi suyun altına koydum. ''Rüya?'' Umut'un sesini duyduğumda elim hala suyun altında dururken ona baktım. ''Sorun yok.'' dedim onu rahatlatmak istercesine. Ama o gitmeyip yanıma geldi. Elimi eline alıp tavaya değen yere bakarken su israf olmasın diye musluğu kapattım. ''Neyse ki sadece küçük bir kızarıklık, azıcık merhem sürsek geçer.''
Küçük bir kızarıklık olabilirdi ama canımı yakmıştı.
Dolabı açıp içinden çıkardığı merhemi kızaran yere sürdü ve bir parça bant yapıştırdı. ''Hep böyle ilgileneceksen ben kendimi her gün yakmaya razıyım.'' dedim Çiçek'in sözünü biraz değiştirerek. Güldü. ''Seninle hep böyle ilgileneceğim ama kendini yakmak yok!'' dedi. Bu sefer ben güldüm. Yanağına bir buse kondurup elini tutarak banyodan çıktık ve mutfağa doğru adımladık.
Bugünün yorucu geçeceğini şimdiden söyleyebilirim. Enerji depolamamız lazım.
***
Kampüse adımımı attığım da içimde tarif edilmez bir heyecan vardı. Telefonumdan saate baktığımda ilk dersin başlamasına yarım saat olduğunu görünce bir oh çektim. İlk günden geç kalmak gibi bir rezalet olmaması için erken gelmeye özen göstermiştim. Koskocaman üniversite içinde zor bela bulduğum kantine girip filtre kahve aldım. Heyecanımı biraz alması için. Cam kenarına geçip bir yandan kahvemi yudumluyor, bir yandan etrafı izliyorum. Herkes mutluydu, herkes hayallerinin peşindeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Kurmak Güzeldir ✅
Teen Fiction"hayal kurmayı sevenlerin ve peşinden gidenlerin hikayesi " Hayallerinin peşinden giden 6 gencin beklenmedik bir anda karşılaşması sonucu oluşan yeni hayallere ortak olmak isteyenleri hikayemize bekliyoruzzzz. Gelin hep beraber hayal kuralım. Ne d...