Bölüm 11| İntikam

14 5 26
                                    

Merhabalar sevgili HKG sakinleriiii

Bu bölümün az bir kısmı Rüya'dan, geriye kalan çoğu yer ise Hurşit babadan. Hadi nefesleri tutun ve okumaya başlayın.

(Sessiz bir  ortamda okursanız daha güzel olabilir 😈)

İyi okumalar ♡

____

Bölüm 11| İntikam

"...intikam alacağım son kişi bile değilken şimdi ilk kişi oldun, ve bil ki Hurşit babanın intikamı demek, aynı zamanda ölüm demek..."

İçimdeki heyecanı tarif edecek duygu yoktu çünkü bugün ilk iş günüm. Dün akşam yaptığımız yemeği sadece ben ve Aydın yemiştik, diğerleri ise yememişti. Saat iyice geç olunca yatağa girmiştik. Gecenin bir vakti sesler duyduğumda uyanmıştım. Oturma odasına gittiğim zaman bir de ne göreyim? Umut, Hayal Su ve Çiçek lahmacun gömüyorlar!! Güven Can niye yemiyor diye sorduğum zaman da gece gece zararlı diye yemedi dediler. Ve bende delirdim!!

Oysa çok lezzetli yemekler yapmıştım...

Her ne kadar sinirli bir şekilde geri yatağa girmiş olsam bile günün ilk ışıklarıyla gözlerimi yeniden açtığımda tüm sinirim gitmişti. Gece lahmacun gömen üçlü özür amaçlı kahvaltı hazırlamışlardı. Güzelce kahvaltımızı yaptıktan sonra ben ve Umut iş gününde ilk günümüz olduğu için erkenden çıkmıştık. Güven Can'ın öğleden sonra özel dersi olduğu için oraya gidecekmiş. Çiçek birazdan iş aramak için tekrardan dışarı çıkacakmış ancak bu sefer tek gitme konusunda ısrarcıydı. Hayal Su evi temizleyeceğini söylemişti, Aydın ise çiçekleri ile ilgileneceğini belirtmişti.

Kısa bir yolun ardından çalıştığımız dükkana varmıştık. Şimdi fark ediyorum da ben bu dükkanın ismini bilmiyorum. Başımı kaldırıp dükkanın üstündeki tabelaya baktım. Emir Giyim... Sultan abla dükkanına  torununun ismini vermişti, onu sevdiği oldukça belli. Tüm çocuklar olmasa bile en azından bazı çocukların sevdikleri var diye geçirdim içimden.

Sabah daha yedi olsa bile Sultan abla çoktan dükkanı açmıştı. Açık kapıdan önde ben, arkamdan da Umut girdi. Yol boyu sessiz kalmıştık, neden bilemiyorum.

"Günaydın Sultan abla." Dedim neşeli bir tonda. Bembeyaz saçları ve sıska vücuduna oranla oldukça dinç gözüküyordu. Ancak yüzü solmuştu, yaşı gereği diye düşünüyorum.

"Günaydın Rüya kızım." Dedi bana bakarak. Hemen ardından Umut'a döndü. "Sanada günaydın..." dedi ama adını hatırlamadığı için "...evladım." Diye ekledi.

"Günaydın Sultan teyze, benim adım Umut." Sultan abla gülümsedi. Hemen sonra yerde duran kolileri işaret etti. "Bunlar raflara yerleşecek, hadi ben sizi tutmayayım."

"Teşekkürler." Diye mırıldandım ve aklıma biri gelince hemen Sultan ablaya seslendim. "Sultan abla Emir nerde?"

"Emir kahvaltı yapıyordu, gelir şimdi." Dediği anda arka kapı açıldı ve Emir gözüktü. Oldukça tatlı bir çocuktu. Tam yanaklarını mıncırmalık.

Koşarak Umut'un boynuna atladı. "Umut abim gelmiş, oley." Bu hali beni güldürmüştü.

"Bana sarılmak yok mu?" Dedim yalandan alınmış numarası yaparak. "Sana da sarılırım." Dedi Emir koşarak yanıma gelirken. Küçük kollarını boynuma doladığında yüzümde tebessüm oluştu. Bakışlarım Umut'a döndüğü zaman onunda yüzünde bir tebessüm ile sarılan bize baktığını gördüm.

Emir ile biraz sohbet ettikten sonra işe başladık. Ben değişik desende kısa kolluları askılara geçirip asarken Umut'ta elbiseleri asmaya karar verdi. Elimizdeki işleri bitirip başka kıyafetleri de astık. Daha öğle olmadan yaklaşık yirmi tane müşteri gelmişti ve hepsi birşeyler satın alarak ve burayı överek ayrılmıştı. Bu da tabiki hepimizi mutlu etmişti.

Hayal Kurmak Güzeldir ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin