Hayal Kurmak Güzeldir ✅

Bölüm 2|Karakol

Merhabalar HKG sakinleri^^

Media: bölüm sorusu.

Not: soruyu isterseniz bölümü okumadan önce cevaplayın isterseniz bölümü okuduktan sonra tekrar sorduğumda cevaplayın. Siz bilirsiniz.

Not: ben soruları bir sonraki bölüm sonu cevaplayacağım. Yani 1. Bölüm sorusunu bu bölüm sonu, bu bölümün sorusunu 3. Bölüm sonu cevaplayacağım.

Not: 1. Bölüme media ekledim bakabilirsiniz. Önceden bir sorun vardı o yüzden koyamamıştım ama artık koyabiliyorum.

İyi okumalar♡

____

Bölüm 2|Karakol

"...Benim şu an olmam gereken yer konser yeri ama ben karakoldayım..."

Hayaller bu zamana kadar bana yaşama amacı veren tek şeydi. Geçmişim kötü olabilir ama geleceğim güzel olabilir diyip hayal kurdum ben. Kader bana mutsuz bir yaşam sunmuş ama mutlu yapabilirim diyip hayal kurdum ben. Acılar insanı üzer diyip üzülmemek için hayal kurdum ben. Mesela kaderim siyah renge boyanmış benim bu yüzden saçlarımı rengarenk boyamak benim hayalim. Ailesiz büyümüş olabilirim ama iyi bir aile kurmak benim hayalim. Üzgün çocuklara mutluluk kavramını öğretmek benim hayalim. Dünyaca ünlü bir şarkıcı olmak ise en büyük hayalim.

Hayaller ne yazık ki sadece kurulmak ile gerçekleşmiyor. Çaba da sarf etmek, kurduğumuz hayali gerçekleştirmek için emek harcamak, asla pes etmemekte lazım.

Bende pes etmedim, emek verdim, çalıştım, çabaladım, arkama değil önüme baktım ve hayalimi gerçekleştirmek için ilk adımı attım. O üniversiteyi kazandım. Evimi tuttum. Ama gel gör ki benim tuttuğum evi aynı zamanda beş kişi daha tutmuş.

Şaşkınım. Diyecek kelime bulamıyorum. Bakışlarım benimle aynı eve sahip o beş kişinin üzerinde geziniyor.

İlk önce gözlerim bana evin hepsine birden satıldığını söyleyen kıza gitti. Benimle aynı boyda sayılırdı ancak benden biraz daha kilolu yine de oldukça fit duruyordu. Açık kahverengi, dümdüz, beline kadar gelen, önden birer tutam sarı olan saçları beyaz tenine çok güzel uymuştu. Saçları ile aynı renk olan açık kahverengi gözleri ise çok güzel parlıyordu. Yeni yıkandığı belli olan tertemiz beyaz tişörtü ve gri eşofmanı onu sportif ve temiz biri imajı veriyordu. Beline bağladığı eşofmanı ile aynı renk olan hırkası ile giyimi onun modadan iyi anladığının kanıtı gibiydi. Yanında da bavul ve içinde eşyalarının olduğunu düşündüğüm birkaç çanta vardı.

Gözlerimi ondan ayırıp yanındaki kişiye çevirdim. Yeni kesilmiş kısa siyah saçları ve taktığı gözlük ile oldukça zeki birine benziyordu. Siyah gözleri çok ciddi bakıyordu. Yeni ütülendiği belli olan beyaz gömleği ve lacivert pantalonu düzenli ve tertipli olduğunu belli ediyordu. Duruşu dik, gözleri ise gayet ciddi bakıyordu. Bakışlarından anlayacağım kadarıyla oldukça sempatik aynı zamanda oldukça ciddi duruyordu. Nasıl oluyor bilmiyorum ama garip biri. Hemde çok. Elinde bir bavul ve diğer elinde siyah bir çanta vardı.

Onun yanında utangaç olduğu belli olan bir kız vardı. Omuzlarının hemen üstünde biten koyu kahve saçları ve kaşlarına kadar uzamış olan kâkülleri ile yüzünü kapatan kız herkesin en arkasında duruyordu. Saçları her ne kadar yüzünü kapatsa bile bazı yerlerinde yara olduğunu gördüm. Ellerinde de yaralar vardı. Yuvarlak gözlüğü esmer teninde onu tatlı biri olarak gösteriyor aynı zamanda mavi gözleri insanı büyülüyordu. Üzerinde bir dizi yırtılmış siyah bir pantolon ve yine bazı yerlerinde yırtık olan siyah bir kazak vardı. Herhangi bir bavulu yoktu sadece koluna astığı küçücük bir çanta vardı. Sanki hiçbir hazırlık yapmadan son anda aldığı bir karar ile kaçmış gibi.