Bölüm 8| Sen

22 5 58
                                    

Merhaba sevgili HKG sakinleriiii

Uzun bir bölümle geldiiiiim. Umarım seversiniz. Yine bu yazar birkaç halt yemiş olabilir.

İyi okumalar ♡

____

Bölüm 8 Sen

''...sen rüyalarıma renk katan o perisin, sen benim en güzel rüyamsın Rüya...''

Huzur insanın içini rahatlatan en güzel duygulardan biridir bence. İnsan huzuru farklı yerlerde bulabilir. Yağan yağmurun altında dans ederken, ailesi ile birlikte film izlerken, okulda en sevdiğin dersi dinlerken, yüzerken, şarkı söylerken, kitap okurken...

Peki ben huzuru nerede mi buldum? İlginç gelebilir ama Umut'un kolları ve o ferahlatıcı kokusu benim huzurum olmuştu.

Onun kollarının arasında uyumak inanılmaz derece güzeldi.

Gözlerimi ağır ağır açtığım zaman gördüğüm ilk yüz Umut'un yüzü oldu. Dün geceki konumdaydık hâlâ. Ne güzel uyuyordu be.

Rüya, kendine gel...

"Şükür uyanabildi çifte kumrular." Bu ses... Aydın!

Kafamı yan tarafa çevirdiğim zaman sadece Aydın'ın değil tüm ekibin burada olduğunu gördüm. Hepsi de bize bakıyordu. Gözlerim duvardaki saate kaydığı zaman fal taşı gibi açıldı. 12:35 mi?

Ben bugün iş bakacaktım!

Hızla yattığım yerden kalktım. Yüzümü yıkayıp ayılmak için banyonun yolunu tuttum ancak Aydın önüme geçip odadan çıkmama izin vermedi. "Aydın çekilir misin?" Dedim. Daha fazla geç olmadan iş bulmaya gitmem lazımdı.

Aydın'ın yüzünde ise anlamadığım bir sırıtış vardı. Sorduğum soruya cıkladı. "Siz önce şu olaya bir açıklık getirin bakayım." dediğinde ne demek istediğini anlamamıştım.

"Hangi olaya?" Diye sorduğumda gülüp elini omzuma attı. "Kanka utanma ya." Dedi tuhaf hareketler yaparken. "Hani Umut'la birlikte sarılarak yatmışsınız ya?"

Söyledikleri ile uzun zaman sonra utandığımı hissettim. Ay buralar sıcak mı oldu ne?

"Of Aydın." Dedim konuyu kapatmak için. "İş bakacağım ben daha beni oyalama." Dedim.

"Ne işi kız?" Bunu soran Hayal Su'ydu. Ona doğru dönüp sorusuna cevap verdim. "Bilmiyorum, çalışmam gerek. Çarşıda gezip iş arayacağım kendime, malum yaz tatilinin bitmesine az kaldı." Başıyla onayladı beni.

"Haklısın ama tek gitme. Hep beraber gidelim. Tabi biz kahvaltı yaptık ama senle Umut yapmadı." Dedi bir bana bir Umut'a bakarak. "İsterseniz siz birşeyler yiyin de öyle gidelim."

Ya Hayal Su senin o ponçik kalbini yerim.

"Yok ben birşey yemek istemiyorum ama sen istersen ye." Dedim yattığı yerden yeni yeni kalkan Umut'a hitaben. Şu adamdaki rahatlığa bak.

"Yok yok bende yemek istemiyorum." Dedi Umut. Hızla banyoya gidip elimi yüzümü soğuk su ile yıkadım. Sabah sabah yine olanlar olmuştu. Olayı şimdilik kapatmıştım ama Aydın'ın bulduğu her fırsatta bunu dile getireceğine eminim. Yüzümü yıkadıktan sonra ıslak ellerimle saçımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Elimi kurulayıp banyodan çıktım ve odama doğru yol aldım. Azcık kıyafetim vardı zaten ama onları da dolaba koyacak zamanı bulamamıştım bir türlü. Neyse geri döndüğümüz zaman yerleştiririm artık. Poşetimden gri bir eşofman ve beyaz bir kısa kollu çıkartıp üzerime geçirdim. Yorucu bir gün olacağı için rahat şeyler giymek en mantıklısıydı.

Hayal Kurmak Güzeldir ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin