Merhabalar^^
Eheheheheh bakalım bölümü sevecek misiniz?
Benim içinde gece birde bölüm yazmak hobi oldu artık znajzgwkzhowbz.
İyi okumalar ♡
_____
Bölüm 20|Yollarım
"...benim yollarım hep sana çıkıyor Rüya, gel uzan omuzlarıma..."
(Umut Akdağ'ın anlatımıyla)
Rüya ile oturduğumuz sahilin yakınında olan bir kafeden iki tane sıcak çikolata alıp sahile geri döndüm. Çok seviyordu sıcak çikolatayı, cok mutlu olacaktı.
Kumsala vardığımda Rüya'yı bıraktığım yerde göremedim. Etrafa iyice göz gezdirdim ama yoktu. Sıcak çikolataları yere bırakıp yürüyerek sahilin diğer taraflarına bakmaya başladım. Belki yürümek falan istemiştir değil mi? Hemen kötü düşünmemeliyim.
Neredeyse tüm sahile bakmış ama görememiştim. Sonra onu aramak geldi aklıma. Elimi cebime attım ama telefonum da yoktu. Oturduğumuz yerde bırakmış olmalıydım. Hızla oturduğumuz yere gelip telefonu aldım ve 'en güzel Rüyam' kişisini ara dedim. Telefon çaldı, çaldı, çaldı... ama açılmadı.
İçimde alevlenmeye başlayan korku vardı. Bir daha aradım, bir daha, ve bir kez daha... ama yine açan olmamıştı. Nereye kaybolmuştu bu kız? Beni bekle demiştim oysaki.
Söz dinlese ne olurdu ki?!
Sahili aramaya devam ederken ve "Rüya!" Diye bağırırken telefonum çaldı. Rüya olması umuduyla cebimden çıkardığım da ekrandaki aşkım arıyor... yazısı içimdeki umudu söndürdü.
Aşkım benim üvey kardeşimdi.
Benden sadece iki yaş küçüktü. Şerefsiz babam evliyken ve ben varken gidip başka bir kadından Aşkım'ı peydahlamıştı! Ama bu hiçbir zaman benim için ona uzak durmak istememi sağlamadı. Tam tersi ona daha çok bağlandım, elimden geldiğince abilik yapmaya çalıştım.
Çünkü annesi ölmüştü ve yetiştirme yurdunda kalıyordu. Kendisinin varlığını da ben 10 yaşında iken öğrenmiştim. Bir çocuğa bir çocuğu nasıl emanet edebilirlerdi ki?
O da yurttan izin alıp bir aylığına beni ziyarete gelecekti. Evlenmek istediğimi ona söylemiştim, çok mutlu olmuştu. Rüya için gelinlik bakmaya bile başlamıştı, o derece sevinmişti yani. Rüya'ya kardeşim Aşkım'dan bahsetmemiştim, ona süpriz yapacaktım.
Ben düşüncelere dalmışken kapanan telefon tekrar çalmaya başlamıştı. Hızla yanıt verdim.
"Alo."
"Alo, abi! Korkudan ödüm koptu haberin var mı?!" Sert sesi beni bir an afallattı.
"Noldu ki abicim? Neden korktun?"
Sabır diler gibi bir iç çekti. Mızmız bir kardeşti Aşkım. "Ya mesaj atıyorum, görüldü atıyorsun! Cevap verme zahmetinde bulunmuyorsun! Arıyorum cevap vermiyorsun!" Nefes verdi ve daha sakin bir tonda ekledi. "Abicim iyi misin?"
"Şey... Ben iyiyim de sen mesaj mı attın?" İyi de ben mesaj falan görmemiştim ki, neler oluyor yahu burada?
Buradan bile göz devirdiğini hissettim. "Abi sen iyi olduğuna emin misin?" Diye cırladı. "Ya deminden beri bin tane mesaj attım ve sen hepsine görüldü attın!" Birden gülmeye başladı. "Ay iki çift güzel laf söyleyince yengecim kızdı da onun çenesinden mesaj atacak zaman bulamadın mı?" Derken kahkaha atmaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayal Kurmak Güzeldir ✅
Novela Juvenil"hayal kurmayı sevenlerin ve peşinden gidenlerin hikayesi " Hayallerinin peşinden giden 6 gencin beklenmedik bir anda karşılaşması sonucu oluşan yeni hayallere ortak olmak isteyenleri hikayemize bekliyoruzzzz. Gelin hep beraber hayal kuralım. Ne d...