Toplantının yapılacağı rentorana geldiklerinde arabadan indiler. Hyunjin arabayı park etmek için ayrıldı. Minho ve Jisung içeriye girdiklerinde Jisunugn bakışları her yerde geziniyordu. Burası çok şık ve lüks bir restorandı hiç böyle bir yere gelmemişti.
Toplantı masasının yanına geldiklerinde oldukça yakışıklı bir adam kalkıp selam verdi. Minhoya baktığında ciddi ifadesi yerine bir gülümseme vardı. Bunun sahte bir gülümseme olduğuna yemin edebilirdi. Daha iki saniye önce ofluyordu.
Adam ile el sıkışmayı ve birbirlerine sahte gülüşler yollamayı bıraktıklarında adam Jisunga döndü ve elini uzattı. Jisung adamın elini sıktıktan sonra gülümsedi. "Bu yeni asistanın olmalı" Minho kafasını salladı. Hafif eğilip kendisini tanıttı "Merhaba efendim ben Han Jisung" Adam kafasını salladı "Ben de Kim Taehyung memnun oldum"
Selamlaşma bittitken sonra masaya geçtiler. Minho ve yeni tanıştığı yakışıklı Taehyung konuşurken Jisung ise sadece konuştuklarını anlamaya çalışıyordu.
Yemekler yendikten sonra şaraplar içilmeye başlandı. Jisung içki çok sevmezdi ve fazla içtiği de söylenmezdi fakat şuan önüne koyulan şarabı içmeye çalışıyordu. Her yudumunda boğazı yanıyor yüzünü ekşitiyordu.
Minho konuşmanın ortasında Taenin dikkatinin dağıldığını fırsat bilip kafasını dinlendirmeye çalıştı. Şaraptan yudum aldıktan sonra yanındaki Jisunga döndü. Bardaktaki şarabı bitirmeye çalışıyordu ve zorlandığı çok belliydi. Minho sırıtıp kulağına eğildi.
"İçmek zorunda değilsin sarhoş olup başıma kalmanı istemiyorum."
Jisung onaylayıp büyük bir sevinçle şarabı yerine bıraktı. Zengin şarabı böyle oluyordu demek ki. Jisung içinden geçirdiklerine güldüğünde Tae ona baktı. "Jisung ne oldu?" Jisung dikkatini Taeye verdiğinde ne diyeceğini düşünüyordu kesinlikle hazırlıksız yakalanmıştı.
"Hiç sadece aklıma bir şey geldi de ona güldüm" Tae kafasıyla onayladıktan sonra Jisungu şarabı içmediğini gördü. "Şarap içmiyor musun?" Jisung ellerini salladı. "Normalde içki içerim fakat sık içmem ve bu şarap fazla ağır geldi" Tae kafasını salladı.
Minho sahte bir öksürükle dikkatleri üstüne çektiğinde Jisung içinden Minhoya teşekkür etti. Çok sosyal birsi değildi bu yüzden ilk tanıştığı insanlarla içli dışlı konuşmayı beceremezdi.
Yemek bittiğinde herkes tekrar ayağa kalktı. Tae Minho ile vedalaştıktan sonra Jisunga elini uzattı. "Bundan sonraki toplantılarda da seni görmeyi çok isterim" Jisung gülümsedi. Ağzını açtığı sırada Minho elini omzuna attı. "Evet bundan sonra daha çok görüşeceğiz bir artık gidelim malum gitmem gereken bir aile toplantısı da var" Tae gülümsedikten sonra Minho Jisungu da kendisiyle sürükleyerek gittiler.
Minho arabaya bindiğinde ciddi ifadesine geri dönmüştü. Bu biraz korkutucuydu. Resmen iki yüzlü gibiydi. "İlk toplantın hoşuna gitmiş olmalı" Jisung kaşlarını çattı Minhonun demek istediği şeyi anlamamıştı. "Evet hoş bir adamdı ve nazikti hem yemekler de güzeldi"
Minho sol tarafına dönüp sinirle sırıttı.
----------------------
Sondaki o hareketi bir yayında Jisunga Minhoyu neden bu kadar sevdiklerini soruyorlardı Jisung da o beni seviyor yanımdan ayrılmıyor resmen diyordu da Minho sol tarafına dönüp bu hareketi yapıyordu ya her neyse batırdım anladınız işte. HVUIFYUJK0DC9XSI
Bu arada 1. ağızdan mı yoksa 3. ağızdan mı yazayım bilemiyorum ama sanırım her ikisinden de yazmaya başlayacağım çünkü karar veremiyorum. Sanırım 1. kişi ağzından yazacağım evet.
Anlatmama gerek yok diye düşünüyorum Kim Taehyung *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See You Again -Minsung
Fanfiction!✔! Jisung Minhonun kişisel asistanı olduğunda bu adamla ilk kez karşılaştığını sanıyordu fakat onların bir geçmişi vardı.