Dae-Jung soyunma odasına girdi ve kıyafetlerini çıkardı. Sıcak bir duştan sonra kıyafetlerini giyip soyunma odasından çıktı. Çıktığı gibi siyah saçlı bir çocuk kendisine çarptı.
"Özür dilerim çok özür dilerim."
Çocuk birkaç kez eğilip özür diledikten sonra koşmaya devam etti. Dae-Jung çocuğun arkasından bakakaldı.
"Dae-Jung!"
Arkasından ona bağıran takım arkadaşına döndü. "İyi maçtı her zamanki gibi harikaydın" Dae-Jung gülümseyip teşekkür etti. Arkadaşıyla birlikte sınıflarına doğru yürümeye başladılar. Dae-Jungun aklı ona çarpan çocukta kalmıştı.
Siyah saçları tombul yanakları ve yuvarlak gözlükleriyle çok tatlı gözüküyordu. Elinde dosyalar vardı. Ter içinde kalmış görünüyordu. Büyük ihtimalle öğretmenlerin yardımcılarından biriydi.
Gözlerimi kocaman açıp nefes nefese uyandım. Yatakta doğrulup elimi alnıma getirdim. Ter içinde kalmıştım. Dışarı baktığımda hava güzeldi ve sıcak görünmüyordu yorgan falanda örtmemiştim.
Bu tür rüyaları çok fazla görmeye başlamıştım. Hayatımda asla görmediğime yemin edebileceğim iki kişinin hayatından kesitler görüyordum ve bu giderek beni korkutmaya başlıyordu.
Daha fazla düşünmek istemeden yataktan kalktım ve bavulun üstünden atlayarak geçtim. Dün eve geldiğim gibi bana işi sormuşlardı ve bende olan her şeyi anlatmıştım. Duyduklarında çok sevinmişlerdi ve ablam ile birlikte bavulları hazırlamaya başlamıştık. Ablam hala güvensizdi çünkü tanımadığım bir adamın evine gidip onda kalacaktım. Babam ise bu harika haberin şerefine dışardan yemek söylemişti. Sonuçta yıllardır bir iş arıyordum ve bu seferde bulamazsam beni kesinlikle öldürürdü.
Tuvaletten çıkıp odama geçtim ve giyinmeye başladım. İlk izlenimi düzenli vermeye çalışıyordum. Beyaz bir tişört ve siyah üstünde beyaz ince çizgileri olan bir ceket giydim. Altına da ceket ile uyumlu bir pantolon ve kemer taktım.
Saçlarımı da ikiye ayırdıktan sonra hafif ablamdan kaçırdığım parlatıcıdan sonra bavulu elime aldım. Odadan dışarı çıkardım ve salona götürdüm. Yemek masasına oturdum fakat çok bir şey yemeden kalktım çok fazla aç değildim ve heyecandan dolayı karnım ağrıyordu.
"Seni ben bırakabilirim Jisung"
Ablam masadan kalkarken konuştu. Ona ellerimi salladım. "Hayır gerek yok zaten patronum bana bir araba ayarladı o beni almaya gelecek"
Ablam kaşlarını hafif kaldırdı şaşırmışa benziyordu. Evet aslında bunu ilk duyduğumda bende çok şaşırmıştım.
Telefonuma gelen bildirimden sonra arabanın aşağıda beklediğini öğrendim. Ablamın yanağından öpüp ve abimin de saçını çektikten sonra evden çıktım.
Evin tam önünde mat siyah Audi A5 vardı. Aşırı güzel görünüyordu resmen arabaya bakmaktan yanında duran şoförü göremeyecektim. Arabadan gözlerimi aldığımda tam yanında sarı uzun saçlı ellerini önünde birleştirmiş siyah takım elbiseli bir adam duruyordu. Adam da fena sayılmazdı şimdi taş gibiydi.
Hafifçe eğilip gülümsedi. "Merhaba efendim. Benim ismim Hwang Hyunjin. Lee Minhonun şoförüyüm. Beni sizi götürmem için gönderdi."
Bende hafif eğildim ve gülümsedim. "Han Jisung Lee Minhonun yeni kişisel asistanıyım."
Tekrar gülümsedikten sonra arabanın kapısı açtı ve bende koltuğa oturdum. Kendisi de şoför koltuğuna oturduğunda sürmeye başladı. Yolculuk çok sessiz geçmişti. Hyunjin sadece yola odaklanmıştı ve yüzünde küçük bir sırıtış vardı. Ben ise ellerime bakıyor bazen de dışarıdan yolu izliyordum.
Bir az uzun bir yolculuktan sonra bir evin önünde durduk. Normalde kocaman saray gibi gösterişli bir yer bekliyordum fakat bu oldukça sade bir evdi. İki katlıydı ve beyaz, krem ve siyah tonları çoğunluktaydı.
Hyunjin arabasından indi ve ben arabadan inmeden kapımı açtı. Şaşırmıştım çünkü yaptığım iş o kadar kudretli bir iş değildi sadece asistan olacaktım bu kadar ilgiye gerek yoktu.
"Bana bu kadar kibar falan davranmanıza gerek yok." Hyunjin kapıyı kapattıktan sonra bana döndü. "Bay Minhonun talimatı bu efendim" Tamam ikinci bir şok geliyor. Neden bana kibar davranılmasını istemişti ki?
"Buyurun içeride sizi bekliyor" Ellerini öde tutup yolu gösterdi. Gösterdiği yere gidip kapıyı çaldık. Hizmetlilerden biri açmıştı. Ve içeriye adımımı atmıştım.
Tamam hazırım hadi yapalım şunu.
------------------------------
Bu kitabı seviyorum ve bunu demekten vazgeçmeyeceğim ehe
Umarım güzel gidiyordur. Her şey yeni başlıyor çok dramalı bir kitap değil onu söyleyeyim biraz komedi bir kitap olacak. Ama kaos tabiki de olacak. ehehehhe
Umarım beğenmişsinizdir Oy ve Yorumlarınızı bekliyorum ~
Stray Kidsi tanıma sebebim, ilk göz ağrım Hwang Hyunjin *-*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See You Again -Minsung
Fanfiction!✔! Jisung Minhonun kişisel asistanı olduğunda bu adamla ilk kez karşılaştığını sanıyordu fakat onların bir geçmişi vardı.