"Jisung bunu yaptığına inanamıyorum!"
Seungmin elini alnına vurarak konuştuğunda zaten gün boyunca kıpkırmızı olan yanaklarım tamamen bir domatese dönmüştü. Neden onu öpmüştüm bana neden karşılık vermişti bilmiyorum. Tek bildiğim onu öptüğümde dudaklarının yumuşaklığıydı. Ellerimle yüzümü kapattım ve bağırdım.
Salak! Neden!
Neden olmasın?
"Kes sesini!"
Bağırmamla hepsinin dikkati bana çekilmişti. Şuan o kadar panik yapmıştım ki ne yaptığımı bile bilmiyordum. "Özür dilerim" Felix güldü ve yanında oturan Changbin ona bir kurabiye uzattı. Felix Changbine bakarak kurabiyeyi yedi ve teşekkür etti.
"Felix burada önemli bir konu var flörtleşmeyi bırakıp konuya odaklanır mısın?" Felix kaşlarını çattı ve kameraya baktı. "Kes sesini Seungmin!" Yüzümü ellerimin arasından çıkardım ve el salladım. "Aloo burada önemli bir konu var diyorum?!"
"Jeongin çık sende şu siteden!" Seungmin kameraya vurur gibi yaptığında Jeongin elindeki telefonu bırakıp bize odaklandı. Sürekli sugar daddy sitesine girip kimlerin ilan verdiğine bakınıyordu. "Ama Hyung gerçekten çok yakışıklı kişiler vardı. Korede böyle insanlar olduğunu bile bilmiyordum"
Seungmin yüzünü ovaladı ve derin bir nefes aldı. "Jisung sen anlatmaya devam et" Biraz halıyla bakıştıktan sonra anlatmaya başladım. "İşte bugün o rüyaları görmeden uyandım. Ardından Minho gelip kahvaltı hazırladığını söyledi. Kahvaltıda bir kaç imada bulunduğunda gerçekten çok utanmıştım. Onu çekip öptüğümde bedenim benim kontrolüm altında değildi yemin ederim!"
"Oha Hyung sen Minohyu mu öptün?!" Jeongin sonunda olayı kavradığında bağırarak konuştu. "Günaydın Jeongin!" Seungmin çıkıştığında Jeongin göz devirdi. Felix sesini açtı ve ağzındaki lokmayı yutarken konuştu. "Peki onu öptüğünde sen ne hissettin?" Herkesin dikkati beni bulduğunda ben de düşünmeye başladım.
Onu öptüğümde midemde resmen kelebekler uçmaya başlamıştı. Midem kasılmıştı ve bir an kusacak gibi hissettim. Öpüşmeyi bitirdiğimizde şişmiş olan dudaklarını görünce bir kez daha öpmek istemiştim fakat o kadar utanmıştım ki tek yapabildiğim şey kaçmaktı. Gün boyunca odamda kalmış sessiz çığlıklar atmıştım. Belki de yaptığım çok yanlıştı gidip ondan özür falan dilemem gerekiyordu. Fakat kendisi de karşılık vermişti değil mi? Belki de oda aynı şeyleri hissetmişti.
"Güzel, yani güzel hissettim" Felix ve Jeongin çığlık atıp ellerini çırptılar. "Jisung sen aşıksın!" Felix konuştuğunda yanındaki Changbine sarılıp dudaklarına bir öpücük kondurdu. Seungmine bakıp ondan da bir yanıt bekledim çünkü en aklı başında olan oydu. "Seungmin?"
Seungmin kafasını elleri arasına aldı ve bir süre düşündü. O hiçbir şey demezken benim kalbim daha da atmaya başlıyordu. Sanki bir yarışmada milyonluk ödülü kazanan açıklanıyor gibi. Kafasını kaldırdığında etrafta o aksiyonlu ses yankılanıyor gibi hissettim. Peki kazanmış mıydım yoksa kaybetmiş miydim?
"Jisung sen patronuna aşıksın"
Cevap gelmişti fakat hala kazanıp kazanmadığımı bilmiyordum. Bunu ben de anlamıştım ona aşık olmuştum peki o bana karşı aynı hisleri hissediyor muydu? Felix ve Jeongin zafer çığlıkları atarken ben ise bakışlarımı halıya çıkarmış düşünüyordum. Dün beni o kadar ümitlendirip utandırmıştı ki bedenim benden izinsiz hareket etmişti. Peki bunu benden hoşlandığı için mi yapmıştı?
"Sırada onun senden hoşlanıp hoşlanmadığı kaldı!" Jeongin konuştuğunda Seungmin gözlerini devirdi. "Tabii ki hoşlanıyordur bakışlarını fark etmediniz mi?" Felix tekrardan yanındaki Changbine sarılırken konuştu. "Gerçekten benden hoşlanıyor mudur?" Sorumla hepsi kafa salladığında halı ile bakışmaya devam ettim.
Kapım çalındığında hemen bilgisayarı kapattım ve bakışlarımı kapıya çevirdim. Minho eli ensesindeyken ve yere bakarken içeri girdi. Bakışları beni bulduğunda doğruldum ve diyeceklerini beklemeye başladım.
"Bir konuşabilir miyiz?"
-----------------------------------------------
Biliyorum kısa oldu ve gittikçe batırıyormuşum gibi hissediyorum umarım o kadar kötü değildir <3
Oy ve Yorumlarınız benim için kıymetlimiss~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See You Again -Minsung
Fanfiction!✔! Jisung Minhonun kişisel asistanı olduğunda bu adamla ilk kez karşılaştığını sanıyordu fakat onların bir geçmişi vardı.