Sıkılıyordum.
Kolumun altında duran kaykayımı biraz daha sıkı tutarak eve adımladığımda yanından geçmekte olduğum bakkala girme kararı alarak aniden durduğumda bakkalın önünde oturan amcadan garip bir bakış yesem de umursamadan içeriye girerek çikolatalardan hoşuma gidenleri hızla elime doldurup adama uzatmıştım.
"Nasılsın Doruk?"
Her zamanki gibi muhabbet etmek için girişini yaptığında "İyi." diyerek cevaplamış ve parasını vererek başka bir şey demeden çıkmıştım.
Soğuktum. Belki bana egoist ya da edepsiz diyen de çoktu ama herkesin hakkında birkaç bilgi sahibiydim ve bu mahallenin kirası düşük olmasa dakika durmazdım. Hepsi iki yüzlü pisliğin tekiydi.
Yavaş adımlarla evimin olduğu binanın önüne gelerek içeriye girdiğimde kapının önünde her zamanki yerinde duran kedinin başını okşayarak mamasına ve suyuna bakarak içeriye adımlamıştım.
Evime almıyordum çünkü bakımıyla ilgilenecek kadar kendimi sorumluluk sahibi hissetmiyordum ama sürekli besleyerek seviyor ve arada onunla zaman geçiriyordum. Soğuk bir tip olmamın artısı olarak apartmandakiler sokak kedisini buraya alıştırmamla alakalı laf edemiyorlardı.
Yüzümdeki hafif gülümsemeyle anahtarımı çıkartarak eve girdiğimde okulun bitmesine 1.5 ay vardı ve sınavlarımız gelmişti. Bu yüzden çalışmam gereken derslerime yoğunlaşmalıydım. Haftasonu tatilinde olduğumuz için rahat davranarak ilk önce mutfağa uğrayıp kendime kahvemi yapmış ardından da dolaptan aldığım kraker paketiyle birlikte odama gelmiştim.
Koltuğuma oturduğum anda hissetmiştim garipliği.
Kaşlarım anında çatılırken ağzımda duran krakeri hızla çiğneyerek sandalyemi masaya iyice çekerek erkanda oynayan ve korsanların bayrağında olan kurukafa işaretine boş gözlerle bakarken kısa bir an ne olduğunu çözmeye çalıştım.
Hay sikeyim!
Hacklenmiştim amına koyayım!
Ellerimi hızla klavyeye yerleştirip karşı atağa geçmeye çalıştığımda asıl büyük şaşkınlığı o zaman yaşamıştım.
Hacklenmemiştim. Evet, Crackli bir dosya bilgisyarımdaydı ama virüs kendisini etkinleştirmek yerine öylece duruyordu. Kaşlarım bilinmezlikle çatılırken neden böyle bir şey olduğunu düşünüyordum.
Hackerlar basit mantıklı çalışırdı. Ya beyaz şapkalı olurdun ve işini legal yollarla yapardın ya da siyah şapkalı olarak illegal işlerde duyulurdun. Burada ise legal olmayan bir şeylerin döndüğü kesinken neden atağa geçilmediğini merak ediyordum.
Parmaklarım klavyede gezinmeye devam ederken karşımda açılan siyah ekranda hareket eden beyaz yazıları birbir takip ederek durumu algılamaya çalışıyordum. Yakaladığımı sandığım bir dosyaya erişim sağlamak için uğraşmamla haytımda en tahmin edemeyeceğim şey gerçekleşmişti.
Önümde bana sunulan bir soru vardı.
"Eğlenmek ister misin?"
Hasiktir.
Karşı virüsü yollayan kişiyle aynı arayüzdeydim şu an. Ekranın ardında o vardı.
Gerildiğimi hissederken klavyede parmaklarımı gezdirerek "Kimsin?" yazmıştım. Karşılık olarak ise sadece gülücük aldığımda hızlı davranarak crackli dosyayı silmeye çalışıyordum. Karşımdaki kişi her kimse beni başarıyla savuşturmaya başladığında yarım saat boyunca yılmadan ellerimi klavyede gezdirmiştim ama artık tükenen parmaklarım yüzünden yavaşlamıştım.
"Pes et."
Ekranda yazan yazı ile kısa bir an durduğumda yeni bir yazı hızla belirmişti.
"Kötü bir amacım olsa zaten çoktan bilgisyarını ele geçirirdim. Amacım seninle konuşmak."
Haklı mıydı? Kesinlikle.
Güvenmeli miydim? Tabii ki hayır.
"Ne söyleyeceksin?"
sorumla birlikte kısa bir an hiçbir şey olmazken ardından ekrana gelen dosya ile şaşkınca oraya odaklanmıştım.
"Bu ne?"
Sorumun ardından ne kadar beklersem bekleyeyim bir şey olmazken crackli dosya kendi kendine yok olmuştu. Hızla bilgisyarımı kotnrol ettiğimde cidden nasıl geldiyse aynı o şekilde yok olan dosya ile elnımda biriken terleri silerek şaşkın biçimde geriye yaslandığımda son 45 dakikada neler olduğunu anlamlandıramıyordum.
Bilgisayarım saldırı olmayan bir saldırıya maruz kalmıştı, arayüzde denk geldiğim saldırganla karşılaşıp muhabbet etmiştim ve en son bana dosya gösterip yok olmuştu.
derin bir nefes vererek kafamı geriye atmışken ekrana takılı kalan gözlerim ile hareketlerim durmuştu. Doğru görüp görmediğimi kontrol etmek için gözlerimi kırpıştırıp açıp kapattığımda değişen hiçbir şey yoktu.
Biraz önce bilinmeyenin gönderdiği dosya ekranımda tam ortada duruyordu. Hızla öne atılıp ilk önce virüs taramalarından geçirdiğimde dosyanın temiz olduğunu anlamış ama yine de hiç emin olamamıştım.
"Ne oluyor lan?!"
kendi kendime söylenerek dosyayı açtığımda karşıma çıkan diyagramlar ile koca bir küfrü serbest bırakmıştım. anlaşılan karşımda oyun oynamayı seven birisi vardı, işe bakın ki ben de çok sıkılan birisiydim.
Onu yakalayamamanın ve yıllar sonra ilk kez hacklenmenin verdiği hırsla her şeyi kenaraya bırakarak dosyaya gömüldüğümde o dosyanın hayatımı değiştireceğinden habersizdim.
****
Selamlar...
Öncelikle birkaç bilgi sahibiyim bu hack konusunda ama tabii ki yanılabilirim. Bazı şeyler gerçekten olabilirken bazı şeyler tamamen kurgu üzerinde duracak yani hemen yorumlamayın lütfen.
Sevgilerimle, Lovendwite.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak (bxb)
Teen Fiction-TAMAMLANDI- O sadece öğretmeninin dersini engellemeye çalışan bir öğrenciydi. Ve eğlenmek istemişti. Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, bdsm v...