-TAMAMLANDI-
O sadece öğretmeninin dersini engellemeye çalışan bir öğrenciydi. Ve eğlenmek istemişti.
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, bdsm v...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Can'ın evime gelip yalvarmasıyla yeni bir güne uyanmıştım. Bugün dersimiz olmadığı için ikimiz de boştuk fakat Can bu boşluğu çoktan bizim için doldurmuş, şimdi de benden ona uymamı istiyordu.
"Abi ne olur yani alt tarafı öylece duracaksın. Hem bu iyi bir niyet için."
Ona ciddi misin der gibi baktığımda dudaklarını hafifçe sarkıtmıştı.
"Kalpsiz köpek, ne var sanki meydanda dikilip insanların sana sarılmasını beklesen... Her sarılan insan için kenara beş lira koyulmuş olacak ve bu paralar da sokak hayvanlarına mama olarak geri dönecek."
Can son çırpınmalarını yaparken dilimi dudaklarımda gezdirip kafamı hafif yana yatırmıştım.
"Çıplak sarılacağım ve gözlerim bağlı olacak. Söylemeyi unuttuğun detaylar bunlar Can. Ulan Türkiye'de yaşıyoruz. Üstüm çıplak meydanda durup sarılmak istesem beni sapık diye linçlerler amına koyayım."
Can bir süre durup düşündükten sonra bana hak verircesine kafasını salladığında bunu daha önce düşünemediği için gerizekalı bakışları atarak sigaramdan nefes çekmiştim içime.
"Tamam sen de sporda giydiğin bu geniş atletlerden giyersin. Vücudunu belli edersin ama bez parçası olduğu için linçlenmezsin. Hem gözlerinin kapalı olmasının nedeni insanlar senden çekinmesin diye."
Yaptığı açıklama ile gözlerimi devirdiğimde elimi ellerinin arasına alarak sarsmıştı.
"N'olur... N'oluur."
Gözlerini kocaman açıp yalvardığında kendimi onu kabul ederken bulmuştum. Bir bu eksikti zaten hayatımda.
***
Can karşımda durup bana son bir kez baktığında elindeki siyah bandı yüzüme doğru yaklaştırmıştı.
"Biz yine de yakında duracağız, herhangi bir linç ya da taciz girişiminde tepenize binecekler merak etme. "
Can beni sakinleştirmek istercesine konuşsa da aslında kendisi için bunları tekrarlıyordu. Farkındaydım, bu durum ona eskiyi hatırlatarak gerilmesini sağlıyordu.
"Can, bence sen dur. Ben ikimizin yerine de-"
Can burukça gülümseyip saçlarımı karıştırdığında susmuştum.
"Hadi bakalım. Bol bol sevgi dağıt insanlara."
Havadan attığı öpücüğün ardından başka bir şey demeden yanımdan uzaklaştığına o da bir alt sokakta benim gibi durarak sarılmak için insanları bekleyecekti. Kendisini aşmaya çalışıyordu. Oldu olası korkularıyla yüzleşmeye çalışan birisi olmuştu ama ilk kez onu bu kadar ciddi ve cesaretli görüyordum.
Derin bir nefes alarak karşımdaki kaldırımda normal bir vatandaşmış gibi oturan iri korumayla göz göze gelip selamlaştıktan sonra kafamda geçirili duran bandı gözlerimin üzerine koyup ayaklarımın dibindeki büyük kartonnu elimle tahminen düzeltmiştim.
