0.5

31.3K 2.2K 2.2K
                                    

Olduğum yere inanamıyordum. Oturduğum sandalyede rahatsızca kıpırdanarak geldiğimden beri defalarca kez yaptığım gibi kafenin kapısına baktığımda içeriye giren bedenle mümkünmüş gibi daha da gerilmiştim.

O günün ardından Gürkan hocadan kaçmaya çalışsam da bu sabah telefonuma gelen benimle buluşmak istediğini belirten mesajla birlikte bu kafeye gelmiştim.

Neden geldim inanın ben de bilmiyordum. Sadece merak ediyordum, madem kodlama hakkında bilgisi vardı neden o gün ben bilgisayarına girdiğimde beni engellememişti?

Sırf bu sorunun cevabı için bugün günlerdir köşe bucak kaçtığım adamın karşısına dikilmiştim sanırım.

Uzun boyu ve etkileyici aurası nedeniyle bana doğru gelirken birkaç masanın ona odaklanmasını sağlarken o kimseyi umursamadan gözlerini üzerime dikmiş ve kendinden emin bir şekilde yanıma gelmişti.

Karşıma oturduktan sonra yanımıza gelen garsona sadece "Sade kahve." Diyerek bakışlarını bana çevirdiğinde garson benim siparişimi önceden aldığı için gitmeyi tercih etmişti.

"Merhaba Doruk."

Tüylerim bakışları ve ses tonundan kaynaklı diken diken olurken dudaklarımı birbirine bastırarak küçük bir yuttkunma yaşamıştım.

"Merhaba hocam."

Gürkan hoca bakışları ile suratımı talan ederken ben karşısında salak yeni yetmeler gibi terleyen avuç içlerimi çaktırmadan pantolonuma silmekle meşguldüm.

Aptal mısın Doruk? Neden bu kadar gerilip kendini kasıyorsun ki?

"Seni neden çağırdığımı merak ediyorsun değil mi?"

sadece kafamı sallayarak onu onaylamamla bir erkeğe göre fazlasıyla etkieyici duran ellerini masanın üzerindeki suya getirerek ikimiz için de bardaklara doldurmuş ardından da kendi bardağını alarak bir yudum içmişti.

Dilini çıkartıp dudaklarının üzerinde yavaşça kaydırdığında dudaklarımı dilimle ıslatma ihtiyacının yanında istemsizce gözlerim dudaklarına düşmüştü. Bu hareketimle gözleri kısılıp benim gözlerimi takibe alırken çekinerek gözlerimi ondan almış ve salaklığım yüzünden dudağımı ufak bir şekilde ısırmıştım.

Bi adamın dudaklarına aç gibi bakmadığım eksikti amına koyayım.

Tam konuşacağı sırada gelen garsonla birlikte yeniden dudaklarını birbirine bastırdığında garson onun sade kahvesini, benim ise tarçınlı kekim ve meyve suyumu masaya bırakarak uzaklaştığında gözleri bir süre masanın üzerindeki yiyeceklerde oyalanmıştı.

Ben masayı incelemeden ona döndüğümde rahat olmadığım için bir an önce gitme isteğiyle doluydum ve bu yüzden konuşmasını bekliyordum.

"Ye."

Gözleri önüme koyulmuş olan keki işaret ettiğinde verdiği emir yüzünden kaşlarım çatılmıştı.

"Dominant kişiliğinizi bana karşı göstermezseniz sevinirim hocam."

Dudaklarımdan istemsizce dökülen sözlere pişman olacak gibi olsam da olmamıştım. Şu an dışardaydık ve ona okul dışında duyduğum saygı da onun bana karşı gösterdiği saygısı kadar olmalıydı.

Dediklerime karşı suratında hiçbir ifade barındırmazken sadece derin bir nefes almıştı.

"Ben herkese karşı dominantım Doruk. Şimdi, ye."

Yavaş yavaş konuşmuş sanki her kelimeyi aklıma kazımak istercesine söylemişti. En sonunda yine emir vermesiyle inat edecek gibi olduğumda gözlerime öyle bir bakış atmıştı ki tüm benliğim etkisiyle titremişti.

Yasak (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin