-TAMAMLANDI-
O sadece öğretmeninin dersini engellemeye çalışan bir öğrenciydi. Ve eğlenmek istemişti.
Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim.
Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir.
+18 içerikler, bdsm v...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yine hafta sonuna yaklaşmışken günün son derslerinden birine girmek için kampüste ilerliyorduk. Karşıdan kendi arkadaş çevresiyle gelen Ali'ye gözüm takılırken yine şen şakrak bir şeyler anlatıp güldüğünü görmemle sinirlerim bozulmuştu.
Kişisel hiçbir sorunum yoktu onunla, sadece geçen gün onu Gürkan'la gördükten sonra kin beslemeye başlamıştım resmen çocuğa.
"Lan, bugün mekana gidelim diyoruz. Hem kaç zamandır gitmiyoruz da kafamız dağılır."
Can kafasını çevirip cevap beklercesine bana baktığında son işimi de teslim ettiğim için evde boştum ve bu fikir aklıma yatmıştı.
"Olur, gidelim."
Cevabımla Can gülümseyip Okan'ın koluna vururken bu kadar seviniyor olması gözlerimi devirmeme neden olmuştu. Alt tarafı dışarıya çıkacaktık ulan.
***
Son kez üzerimdeki siyah pantolona, ve yakası kayık tişörtüme bakıp saçlarımı elimle dağıttığımda iyi göründüğümü düşünüyordum.
Hoş zaten kendimi beğendireceğim birisi de yoktu. Kendisi şu an evinde oturmuş sınav kağıtlarıyla cebelleşiyordu muhtemelen.
Bazen acaba bana adım atıp geldiğinde onu terslemesem, dinlesem daha mı iyi olurdu ki diye düşünsem de zamanı geri alamıyordum ve ben de ona adım atmayacaktım.
Hatalı olan oydu.
Değil mi ama?
Derin bir nefes verip aynanın karşısından çekilerek salona adımladığımda gözüm onunla ilk kez yakınlaştığımız kanepeye kaydığında içimde garip bir özlem hissi oluşmuştu.
Neden bana bağırmıştı ki? O gün bağırmasa, kardeşini de önceden söylemiş olsa böyle olmazdık. Bencil herifin tekiydi.
Telefonuma gelen mesaj sesiyle birlikte bizimkilerin geldiğini anlarken onları bekletmemek için anahtarlarımı masanın üzerinden alıp direkt evden çıkmıştım.
Aşağıda taksinin içinde bekleyen Okan ve Can'ın yanına ilerleyip arabaya bindiğimde ise en azından bu gece onu unutacağıma dair kendime telkinlerde bulunuyordum.
*
"İçelim, güzelleşelim!"
Can elindeki birayı sanki rakı bardağıymış gibi masaya vurup yudumladığında bundan olmaz dercesine kafamı sallayıp elimdeki biramı masaya koymuştum. Önce biraz bira içip ardından shot atacak geceye öylece devam edecektik ama umuyordum ki midelerimiz buna dayanırdı.
Dakikalar ilerledikçe biralar bitmiş, shotlar atılmış ve hafifçe çakır keyif olunmuştu. Tabii Can yine dayanıksızlığını gösterip kafayı bulmuşken Okan'a sürtünüyor ya da öpmeye çalışarak sürekli elliyordu.
"Can, rahat dur."
Okan bir eliyle ona destek olurken Can'ın bir anda midesini tutmasıyla gözleri koca koca açılmıştı.
"Sakın! Biraz bekle tuvalete götüreceğim seni. Tamam mı?"
Okan bana bir bakış atıp hızla tuvaletlere doğru Can'la birlikte ilerlediğinde derin bir nefes alıp elimdeki bardağımı çevirmeye başlamıştım.
"Fazla dertli duruyorsun."
Yan taraftan gelen sesle kafamı çevirdiğimde benim yaşlarımda, kur yaptığı her halinden belli olan sarışın kızı gördüğümde ilgilenmeden önüme dönmüştüm.
"Aklını dağıtmana yardım edebilirim."
Söyledikleriyle gözlerimi devirirken omzuma konulan elle kızmak için dönmüştüm ki gözlerim bir çift ela ile buluşmuştu.
"Gürkan?"
Sesim şaşırdığımı çok rahat ele verirken Gürkan hâlâ yanımızda olan kıza fazla sert bir bakış atıp yanımızdan gitmesini sağladığında omzumda duran elinden rahatsız olarak geri çekilmiştim.
"Ne işin var burada?"
Kaşlarımı çatıp cevap beklercesine suratına baktığımda hafifçe dudaklarını dişlemişti.
"Artık gerçekten konuşmalıyız. Fazla uzadı."
İkinci kez yanıma gelmişti.
Başında duygularla işim olmaz diyen adam neredeydi?
"Dikkat et Gürkan Çetin, duygusuz ilişki arayan sendin. Bu davranışların fazla ikilemli."
Hafif bir tebessümle suratına bakmamla gözlerinde duygu geçişleri olurken gözlerini kısaca etrafta gezdirmiş ve benim gibi hafif bir tebessüm etmişti.
"Sevgili olmak isteyen de sendin Doruk. Ve ben de hiçbir şey lafta değildir."
Sözleriyle kafam karışırken kolumdan tutulup çıkışa doğru ilerletilmemle ona engel olmamıştım. Sadece bizimkilere bir mesaj atmam lazımdı o kadar.
Mekandan çıkmamızla temiz havanın yüzüme vurması iyi gelirken köşede bir duvarın dibine gelip durmuştuk.
"Bana hiçbir şey anlatmıyorsun. İşine gelmeyince bağırıp çağırıyorsun ve ardından da sevgi istemediğin bir ilişki için peşimde koşuyorsun doğru mu anlıyorum?"
"Kardeşim çok farklı bir olay Doruk. Gördüğün üzere kolayca anlatabileceğim bir şey değil ve insanlar için doğru zamanlar farklıdır. Hayatımda kardeşim dışında bir şey olmadığı için de anlatacak bir şeyim yok."
"Peşinde koşma işine gelince... Başta duygusuz bir ilişki istediğimi biliyorum. Her ne kadar birkaç hafta gibi kısa bir zaman olsa da... Etkileyici birisin Doruk, sınırlarımı genişletmemi sağlayacak kadar etkileyicisin hem de."
Duyduğum itirafla gözlerim irileşirken bir özür de ben borçlu olduğumu fark etmiştim. Gürkan'ın dediği gibi insanların kendisini hazır hissettiği zamanlar olurdu ve ben sanırım biraz sınırımı aşmıştım.
"O gün seni takip etmek amacım değildi. Sadece yolda görmüştüm ama sonra... Bilmiyorum, görmek istedim. Hakkım değildi. Özür dilerim. Ama sen de bana bağırmamalıydın!"
Anında kaşlarımı çatmam ve bağırmamla Gürkan gülecek gibi olduğunda ona daha da sert bakışlar atmaya çalışmıştım.
"Hayatımda her şey kontrolüm altında Doruk. O gün yıllar sonra ilk defa kontrolüm dışında bir şey gerçekleşti ve bu hassas olduğum bir konu hakkındaydı. Seni kendimden uzak tutmaya çalıştım ama tabii ki kırıldın. Ben de bağırdığım için özür dilerim."
O an resmen bir haftayı geçkin olan küslüğümüz son bulurken ortamı bozan telefonumun sesi olmuştu. Ekrana bakmamla Okan'ın aradığını gördüğümde açmadan önce Gürkan'ın sesi kulaklarıma dolmuştu.
"Bugün bende kal, detaylıca konuşalım."
Gözlerimi gözlerine dikip telefonu yanıtladığımda karşı taraftaki Okan'a eve geçmelerini ve benim iyi olduğumu söyleyip kapatmıştım.
Sanırım bu gece Gürkan'la hayatımızda yeni sayfalar açacaktık.
***
Yasak için yakında final olur gibi hissediyorum... Yazamıyormuşum hissi fazlasıyla mevcut. Dilerim toparlarım.
