2.1

20.3K 1.5K 395
                                    

Gözümü açmamla okul için çalan alarmımı susturduğumda iki gündür olduğu gibi yine somurtkan bir ruh halindeydim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözümü açmamla okul için çalan alarmımı susturduğumda iki gündür olduğu gibi yine somurtkan bir ruh halindeydim.

Gürkan'la aramız fazlasıyla kötüydü.

Aslında başta bana karşı şansını denemiş yanıma gelerek konuşmak istemişti, ilişkimizde (!) yetişkin gibi düşünmemiz gerektiğini ve konuşarak bunu halledebileceğimizi savunmuştu ama onun sözlerini yarıda keserek Can'ın yanına gitmiştim.

Bana hakkında bilgiler vermediği sürece onunla bir ilişki kuramazdım.

Kardeşini bana söylese bir şey olmazdı ve bunda kendini hazır hissetmenin ne önemi olduğunu anlamıyordum.

Banyoya giderek işlerimi halledip ardından da okul için hazırlandığımda ilk dersimin İstatistik olmasından kaynaklı ikide bir söyleniyordum.

Sabah sabah onu görmek benim için iyi olmuyordu. Çünkü her ne kadar şu an ona kızgın olsam da kalbim ona karşı yumuşak olabiliyordu.

Daha fazla oyalanmamak için eşyalarımı alıp evden çıktığımda hızlı adımlar atarak kampüse doğru ilerlemiş bir süre ürüyüşün ardından da kapıda bekleyen Okan ve Can'ın yanında durmuştum.

"Günaydın balım."

Can yine sırnaşarak zevzekliğine bürünürken kafamla Okan'a selam vermiş sonra da benim salağı kendimden uzaklaştırmıştım.

"Sevgilinin kollarına dön seni ucube."

Numaradan kaşlarımı da çatmamla koluma vurduğunda yolda itişip duruyorduk.

"Lafa bak lafa, nesin sen Amerikan dublajcısı mı? Hayır, Anadolu'nun bağrından gelen yanık bi oğlansın işte ne afili laflar ediyorsun anlamadım ki."

Can bana kendi açısından söylenmekle meşgulken itişe kakışa Okan'dan ayrılıp sınıfa girdiğimizde hemen arkamızdan kapanan kapıyla kasılmıştım.

"Yerlerinize geçin."

Yine dominantlığı üzerindeyken konuşup sonrasında hiç umursamadan kürsüsüne ilerlediğinde gözlerimi devirip arka sıralardan birisine doğru yürümeye başlamıştım.

Sıkıcı ve sıkıntı dolu bir ders beni bekliyordu.

***

Zar zor getirdiğim ders sonunun üzerine hazırlanmaya başlamışken tüm amfide yine Gürkan'ın sesi yankılanmıştı.

"Sınav sonuçlarınız akşama sisteme yüklenmiş olur, mazereti olanlar mail atabilirler. Hepinize iyi günler."

Ardından tek söz söylemeden kürsüdeki eşyalarını toparlamaya başlamasıyla toparlananlar sınıftan çıkmaya başladığında kolumun altına aldığım kitaplarla çıkışa ilerliyordum.

"Doruk! Akşama bize gelsene, yine şu oyunu oynar sabahlarız."

Can yılışık bir şekilde yine kolunu omzuma atıp söylendiğinde gözlerimi devirmiştim. Bahsettiği oyunu kendisi bitiremediği için her seferinde bana geçirtiyordu. Ayrıca onunla asla sabahlayamıyorduk çünkü en geç ikide uyuyakalıyordu kendisi.

"Olur. Ama bana yemek hazırlarsan gelirim. Tercihen tavuk sote güzel olur."

Yüzümdeki pis gülümsemeyle son merdiveni de inmemle Can kabul ettiğine dair bir şeyler mırıldanırken gözlerim Gürkan'a kaymış ve onun da bize baktığını görmüştüm.

Bakışlarından hiçbir şey anlamazken ona hâlâ sinirli olduğum için görmezden geldiğimde sınıftan çıkmış ve kapının önünde durarak Okan'ı beklemeye başlamıştık.

"Oğlum sen sevgilinle takıl işte, ben de evime gideyim. Niye üçlü geziyoruz biz?"

İlişkilerinin başından beri okul içinde beraber gezmemize odaklı olmasına karşı söylenmemle omuz silktiğinde onu ikna edemeyeceğimin farkındaydım zaten.

"Hocam sınav benim için biraz zorlayıcıydı, acaba dışarda önerebileceğiniz bir hoca var mı? Ya da siz ders veriyor musunuz, yani zamanınız var mı?"

Duyduğum ince ve tanıdık sesle gözlerim hemen önümüzde ilerleyen ikiliye değdiğinde şaşkındım.

Okulda LGBT grubunun bir üyesi olan ve genelde sevecen tiplemesiyle dikkatleri çeken Ali ile Gürkan'ı görmek donmama neden olmuştu.

Ulan, kız olsa yine ilgi duymaz belki diye geçerdim ama adam benimle yatarak yönelimini  göz önüne sermişti zaten!

Ali tehdit miydi?

Belki?

"pişt! Nereye daldın lan? Bir şey söylüyorum sana."

Can görüş açımı kapatarak Ali ve Gürkan'ı görmemi engellerken aklım arkada kalan tablodaydı.

Ulan ben bu adamı biraz salmıştım ama kapmazlardı değil mi?

Bir an düşüncelerim sinirimi bozarken derince yutkunup karşımda dur durak bilmeden konuşan Can'a odaklanmaya çalışıyordum ama olmuyordu. Gürkan'a adım atmayacağım da kesinken sanırım beni bol düşünmeli günler bekliyordu.

Yasak (bxb)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin