Hırslıyım demiştim değil mi? siz onu değiştirin ve aşırı hırslıyım yapın.
"Ulan yeter lan yeter, sınava gireceksin şimdi biliyorsun değil mi?"
Yanımda duran Can ellerini ekranın önünde sallamasıyla elimi uzatıp kolunu tuttuğumda sinirli sinirli bana bakıyordu. 4 gündür dosya ile uğraşıyordum. Sikeyim ki cidden zekice hazrlanmış bir düzenekti ve ne denersem deneyim diyagramları bir türlü çözemiyordum. Ve bu iki gündür daha çok sinirimi bozmuştu.
Sınavlarım da başlamıştı ve zar zor derslerime odaklanıyordum. Çünkü hazırlanan diyagramlar bir yerden aşırı tanıdık geliyordu ve tam çözecek gibi olduğumda sert bir duvara tosluyordum.
"Doruk!"
Can ilgimi çekmek istercesine bağırdığında kafeteryadaki diğerlerinin de dikkatini çektiğini biraz geç fark etmişti.
"Kendine gel, sınavın var diyorum sana."
Benim için endişeleniyordu ve ona hak veriyor, onu anlıyordum. Yine de elimde değildi işte.
"Merak etme yavrum. Dersimi çalıştım ve iyiyim."
inandırıcı olmak adına kafamı kaldırıp onunla göz kontağı kurduğumda pek inanmamış gibiydi. Can'la iyi arkadaştık, yıllardır tüm zamanımızı beraber geçiriyorduk ve hayattaki tek arkadaşımdı. Genel olarak sosyal bir kişiliğim yoktu, sert mizacım yüzünden de insanlar uzak duruyordu ve bu da yalnızlığı beraberinde getiriyordu.
Yine de halimden memnundum. Fazla insan olunca kendimi bunalmış hissediyordum zaten. Alarmımın çalmasıyla ekranımı kapatarak bilgisayarımı çantama attığımda Can'ın saçlarını karıştırarak ayaklanmıştım.
"Ben sınava gidiyorum."
Açıklamamın üzerinde kafasını sallayarak kolumdan tutup suratıma baktığında her zamanki gibi yumuşamış ifadelerini görmemle istemsizce ben de yumuşamıştım.
"Başarılar."
Mırıldanır gibi çıkan sesiyle gülümseyip "Sana da yavrum." dediğimde pis pis gülüp havada öpücüğünü atmıştı. Onun bu haline daha fazla gülüp arkamı dönerek ortamı terk ettiğimde hızla sınavın olacağı dersliğe ilerleyerek yavaş yavaş dolmaya başlayan amfide gözüme bir yer kestirip oraya ilerlemiş ve oturmuştum.
Kısa zamanda tamamen dolan amfi ile birlikte sorumlu hoca da içeriye girdiğinde gözlerim gördüğüm bedenle şaşkınlıkla aralanmıştı.
Gürkan hoca genelde sınav günleri görevlendirilmezdi. Neden bilmiyorum ama onu burada çok sayılı zamanlarda görebilirdiniz. Dolayısı ile şu an gözetmenimizin o olması ve en son haftalar önce yaşadığımız o ilginç konuşma birleşince yerimde sıkıntıyla kıpırdanmıştım.
Onun odasına gitmemden sonra sadece 1 hafta daha ders işlenmiş ondan sonra da sınva haftası olduğu için dersler bırakılmıştı ben de o bir haftada dersine girmemiş, olabildiğince ondan uzak durmuştum.
Aslında neden böyle yaptığımı bile bilmiyordum. Bunun mantıklı bir açıklamasını kendime yapamıyordum ayrıca sürekli değişen rruh halime alıştığım için sorgulamıyordum da.
"İlk yarım saat çıkışınız yasak. Kopya çeken veya teşebbüüs eden umurumda olmaz kağıdınızı alırım. Öğrenci kimliklerinizi sıranın köşesine koyun ve imza kağıdını düzgünce gezdirin aranızda."
Yaptığı açılamanın ardından elindeki kağıt destesini kucağında tutarak sıraların üzerine bırakmaya başladığında bana doğru her attığı adım ve her çıktığı merdivende gerginliğim katlanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yasak (bxb)
Teen Fiction-TAMAMLANDI- O sadece öğretmeninin dersini engellemeye çalışan bir öğrenciydi. Ve eğlenmek istemişti. Eşcinsel konulu bir hikayedir, bunu bilerek başlamınızı isterim. Homofobikler ve aşağılayıcı yorum yapanlar engellenecektir. +18 içerikler, bdsm v...