Querencia // T.K

28.BÖLÜM

 20 Yıl Önce

 Hyun Jae fazlası ile bunalmış hissediyordu. Dışarıdan bakınca pek çok kişinin isteyebileceği bir hayat tarzına sahip olması bunu asla değiştirmiyordu, o bu hayattan çok fazla bunalmıştı. Herkesin özendiği lüks bir hayat yaşamak istemiyordu, istediği tek şey özgür olmaktı fakat hiçbir zaman üzerindeki baskıdan kurtulamayacağının bilinciyle öylece duruyor ve uzun süreli yaşamında, yaşamaya değer bir şeyler ile karşılaşabilmek umuduyla ataları olan Lilith'e  dua etmekten başka bir yol bulamıyordu.

 Lilith... Onların tamamen saf bir kana sahip olduklarını kanıtlayan vampir anneleri. Adem'in, Havva'dan önce yaratılmış, fakat ataerkil düzeni kabul etmek yerine, Adem ile eşit olduklarını savunduğu için cennetten sürülmüş olan ilk eşi Kraliçe Lilith. Hyun Jae biliyordu. Bu bilgi herkesten sır gibi saklanan bir bilgi olsa bile Hyun Jae biliyordu. En güçlü Krallıkların başında gelen isimlerden olmalarının asıl nedenini gerçekten merak eden genç kadın kendisine engel olamamış ve yasaklı kütüphaneye gizlice sızarak tüm bu gerçekleri öğrenmişti. 

 Bilinen ilk vampir olan, Adem ve Havva'nın ilk doğan, daha sonra ise vampir olmak ile lanetlenen çocukları Caine'nin soyundan gelen tüm o vampirlerin aksine, Jeon Krallığı'nda bulunan hanedanlık üyelerinin gerçek soyları,  Caine'ye içirdiği kanı sayesinde lanetlenmesini ve bu sayede vampir ırkının oluşmasına neden olan Lilith'e dayanıyordu ve bu ise belki de diğer Krallıklara karşı olan soy üstünlüklerini bile kanıtlayabilecek bir bilgi iken, Jeon Krallığı bunu tüm dünyadan saklıyordu.

 Nedeni ise gayet basitti, Kral Jeon gücünün ve üstünlüğünün farkındaydı ve bu yüzden bu gerçeği tüm dünyaya anlatıp, onun soyunun üstünlüğünden korkacak zavallılarla ya da bu sebepten ötürü peşinde dolaşacak olan hiç kimse ile uğraşmak istemiyordu. Tamamen saf kan bir hanedanlıktan olmaları,  zaten yeterince üstün bir ırk olduklarını kanıtlıyordu. Güçleri fazlası ile üst seviyedeydi ve bu sebepten ötürü kimse baş kaldırmak gibi bir gaflette bulunmaya cesaret edemiyordu. Bu nedenden ötürü soyları ile ilgili olan gerçeği, diğer zavallı varlıklar ile paylaşmaya gerek duymuyordu.

  Tüm bunların dışında ise kendi Krallıkları dışında bulunan tüm Krallıklar melezlerden oluşuyordu, yalnızca bir Krallık hariç. Kim Krallığı. Jeon ve Kim Krallığı dışında bulunan hiçbir Krallık tam olarak saf bir ırka sahip değildi ve bu bile Jeon Krallığı'nın ne kadar üstün bir güce sahip olduğunun kanıtıydı. Kim Krallığı, başlarına ciddi anlamda sorun açabilecek tek Krallıktı ve Kral Jeon ise bunun çözümünü sıkı bir politika kurmakta bulmuştu.

 Aslına bakılırsa kendi Krallıkları, Kim Krallığından daha güçlü bir soya dayanıyordu. Kim Krallığı saf kan olmasını, Caine'nin doğan ilk çocuklarından olmalarına borçlu iken, Jeon Krallığı ise Caine'e kanını içiren ve vampirlerin doğuşunun başlamasına neden olan ana Kraliçe Lilith'e borçluydu fakat Kral Jeon her ne kadar kibirli bir Kral olsa bile bu bilgiyi olabilecek tüm kötü senaryolara karşı ailesinin güvenliği adına herkesten saklıyor, saf kan olmalarının nedenlerini ise tüm dünyaya Caine'nin birinci nesil çocuklarından birisi olmalarından ötürü olduğunu söylüyordu.

 Tüm bunları bilen Hyun Jae ise her şeyi göz ardı ederek sadece iç çekmekle yetiniyordu. O tüm bu üstünlük zırvalıklarına sahip olmak istemiyordu, o yalnızca yaşamak için bir amaç, kendisini adayabileceği mutlu bir hayat istiyordu. Her ne kadar zorluklarla dolu olsa bile, bu hayata ne kadar yaklaştığını bilmeden, yalnızca bunu isteyerek hayal kurmaya devam ediyordu...

2 Yıl Sonra, Jeongguk'un Doğduğu Gece

 Genç kadın, biricik eşi elini tutmuş ve onu sakinleştirmeye çalışırken buz gibi terler döküyor, bağırmamak için dişlerini sıkıca birbirine bastırırken yalnızca ıkınmaya çalışıyordu. Kwang'ın annesi, genç kadının akıttığı terleri elinde bulunan yumuşak havlu ile temizleyip gelinini rahatlatmak adına elinden geleni yaparken, Kwang'ın kız kardeşi Min Jee ise yengesinin doğumunu sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebilmek adına ona gerekli komutları vermeye çalışıyordu.