Querencia // T.K

29.BÖLÜM

 Merhaba çiçeklerim. Umarım ki hepiniz iyisinizdir. Unutanlar için, geçen bölüm bir geçmişe dönüş yapmıştık  ve ben bu bölüm de öyle olur demiştim ama uzun zamandır yeni bölüm gelmediği için günümüzden devam etmek daha iyi bir seçenek gibi geldi. En son Tae ve Kook birlikte olmuşlardı. Bölüm o olayın ertesi gününden devam ediyor. İyi okumalar~

 Taehyung, göğsü üzerine uzanmış ve yorgun olduğundan ötürü hala daha uyuyan güzel eşini izleyip iç geçiriyor, bir yandan da dün gece yaşadıkları anları tekrar tekrar hayal ederek gülümsemeden edemiyordu. Hayatının en güzel gecesini yaşamıştı ve o kadar enerjik hissediyordu ki, tüm gece uyumamış, bunun yerine sabaha kadar Jeongguk'u izlemişti.

 Eşi tüm güzelliği ile birlikte göğsüne uzanıp uyurken, Taehyung sabaha kadar onun çıplak omuzlarını ve sırtını sevmiş, saçlarına ufak ufak öpücükler bırakmış, içine sığmayan bir sürü his ile hayran hayran eşini izlemişti. Geldikleri durumdan fazlası ile memnundu. En başlarda kendisinden fazlası ile utanan bu beden ile çok fazla ilerlemişlerdi ve Jeongguk'un bu durumu kendisini fazlası ile mutlu ediyordu.

 Taehyung için Jeongguk gerçekten çok değerliydi ve onun rahatsız edecek bir şey yapma düşüncesi bile Taehyung'u fazlası ile gergin hissettiriyordu. Eğer Jeongguk kendisini tamamen kabul edip, ona alışmamış olsaydı, dün gece yaşadıkları şeylerin yarısını bile yaşamayacaklarının farkındaydı Taehyung. Jeongguk'un gözlerinde bir anlık bile bir tedirginlik görse onun tadına bakmaya asla cesaret edemeyeceğinin de farkındaydı. Fakat Jeongguk bunun yerine eşini harekete geçirmiş, kendisini ve kanını eşine sunarken bir gram bile şüphe etmemiş, tüm bunların aksine fazlası ile zevk almıştı ve Taehyung tüm bunları düşündükçe daha da heyecanlı hissediyordu.

 Jeongguk ile böyle bir deneyim yaşamak onun için hayal gibiydi. Dişlerini beyaz boyuna geçirirken yaşadığı his, dudakları arasında hissettiği güzel tat, bunları tekrar tekrar düşünüp duruyor, dilini keskin dişleri üzerinde gezdirip, kolları arasındaki bedeni biraz daha kendisine çekmeden duramıyordu. Taa ki Jeongguk'tan yükselen minik mırıltıları duymaya başlayana kadar.

 Tüm odağı kolları arasında mırıldanıp, hafifçe hareketlenmeye başlayan beden olmuşken Jeongguk gözlerini aralamış, bir kaç saniye odağını toparlamaya çalıştıktan sonra ise kendisini pür dikkat izleyen gözleri fark etmesi ile bakışlarını Taehyung'a çevirmişti. Taehyung, onun vereceği herhangi bir tepkiyi merakla beklerken, Jeongguk onun bu halini fark etmiş gibi önce kocaman gülümsemiş, hemen ardından ise başını Taehyung'un göğsünden kaldırarak yukarı doğru uzanmış ve eşinin dudaklarına uzun fakat masum bir öpücük bırakmıştı. 

 Bu durum Jeongguk'un gülümsemesinin, Taehyung'a da bulaşmasını sağlarken, Jeongguk dirseklerini Taehyung'un göğsüne yaslamış, yüzünü ise avuçları arasına alarak tamamen yüz yüze gelmelerini sağladıktan sonra kocaman gülümsemesi ve neşeli bir ses tonu eşliğinde konuşmaya başlamıştı:

  "Günaydın sevgilim~"

 Taehyung, eşinin bu enerjik ve sevimli hali ile daha da keyiflenirken, eşinin duruş şekline destek verebilmek adına kollarını ince bele dolamış, hemen ardından ise Jeongguk'u tamamen kendi üzerine çekmişti. Jeongguk ise bu durumu yadırgamadan eşinin hareketlerine uyum sağlamış, hemen ardından ise kendisini en rahat hissettiği pozisyonu bularak bulunduğu yere tamamen yerleşmişti.

 "Günaydın güzelim. Kendini nasıl hissediyorsun ?" 

 Cümlesini tamamlamasının hemen ardından tek elini Jeongguk'un belinden ayırıp, dün gece ısırdığı bölgeye doğru ilerletmiş, ardından ise dişlerini batırdığı kısmı parmak uçları ile okşamaya başlamıştı. Normalde bedenlerinde hiçbir iz kalmaz, tüm yaralar hızlıca iyileşirdi fakat Taehyung'un ısırdığı bölgedeki yara izi kaybolmuş olsa bile, dişlerini batırdığı bölge iki küçük nokta şeklinde hala daha orada duruyordu.