11.BÖLÜM

159 10 0
                                    

Biraz geç geldi ama kusura bakmayın arkadaşlar inşallah en yakın zamanda yeni bölümüde yazıcam.

EZRA

Anlıma bir öpücük kondurup gitti. Odada yanlız kaldığımda düşünme fırsatı buldum. Hayatım boyunca o kadar farklı insanlarla tanıştım ki yalan söyleyip söylemediklerini anlayabilirim. Gözlerinden değil dudaklarından belli ediyorlar kendilerini. Mert yalan söylemiyordu. Ona kendimden bile fazla güveniyorum. Bu zamana kadar kalbimi kimseye emanet etmedim. Belki de bencilce ama güvenemedim. Artık vakti geldi. Eğer o da isterse sonuna kadar devam etmek isterim. Birden kafamda canlandırdım. Karnımda kızımız onun kucağında oğlumuz. Çocuğum olursa babası Mert olmalı. Elimi tutan kokusuyla dünyanın en mutlu kadını yapan adam olsun yanımda. Onu istiyorum herşeyi ile hemde. Ondan önce daha önemli bir işim var uyumak. Gözlerimi kapatıp dünya ile ilişkimi kestim.

Bir barda Hasan'la sarmaş dolaş dans ediyorduk. Kollarını belime dolayıp beni kendine daha da yaklaştırdı. Başımı omzuna koydum. Yüzünü saçlarımın arasına gömüp kokumu içine çekti. Sonra bize doğru birinin yaklaştığını hissettim. O tarafa baktığımda Mert'in pişman bakışlarıyla göz göze geldim. Bana elini uzattı. Gözümden bir damla yaş düşerken Hasan onu yakaladı. Beni tekrar kendine çekti. Sonra heryer kararmaya başladı. Mert giderek benden uzaklaştı. Yanına bir kadın yaklaştı. Siyah saçları vardı. Mert'i de alıp ortadan kayboldu.

- Ezra.. Ezra uyan bitanem.

- Ezra hanıma ulaşılamıyor. Siz gidin o sonra size döner.

Bkr kahkaha sesi bütün odayı kapladı.

- Istesem de gidemem ki.

Yine sırıtmaya başladım. Şebek gibi sürekli sırıtıyorum sanki bu aralar. Gözlerimi yavaşça açtım ve o gözleri gördüm. Birden aklıma az önce gördüğüm rüya geldi. Icimde bir burukluk oldu.

- Cidden gidemezmisin?

- Asla prensesim. Hadi kalk bakalım.

- Ne gerek varki şimdi uyuyalım işte.

- Olmaz yemek yemen gerekiyor. Bir dakika sen ben gittiğimden beri uyuyormusun?

- Evet nolmuş ki?

- Bişey olduğu yok canım. Bir ara rüyalarını kıskandım gibi geldi de.

- Yok artık Mert!

- Neyse hadi bebeğim sofra bizi bekliyor.

Bana uzattığı elini tutup yataktan kalktım. Biz ciddi ciddi sevgili olduk. Vay bee ne olay ama. Yemek odasından sesler geliyordu.

- Elif bıktım artık şu inadından.

- Uğraşmak zorunda değilsin biliyorsun değilmi Ozan.

Mert aralarına girdi.

- Asıl biz bıktık sizin kavganızdan. Bu ne böyle birbiriniz için deliriyorsunuz bunu da en iyi siz biliyorsunuz.  Ne diye uzatıyorsunuz.

Elif gözlerini kocaman açıp ellerimize kilitledi gözlerini.

- Ezra yoksa siz?

- Evet biz.

Ozan nihayet anladığını belli edip Mert'e sarıldı. Elif'te koşup boynuma atladı.

- Canım bitanem kardeşim ne kadar çok sevindim bir bilsen. Allah devamını getirsin.

Bence yeter bu kadar sarılmak.

- Çok açım oturalım mı?

Herkes yerini alınca Emine servise başladı. Yine gözleri Mert'in üstünde. Dur demenin tam zamanı bence.

Yarım Kalmış Hayatlar (Düzenlenecek)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin