1.6

795 65 9
                                    

Yıllığı hızlıca kapattım ve kağıdı katlayıp cebime koydum. Hızlıca evden çıktım ve Jisoonun evine gitmeye başladım. Evi neredeydi bunun? Hızlıca Jennieyi aradım. Ve hızlıca kapattım. Dersteydi kız. Okula gidip rehberlikten öğrenebilirdim. Okula koşmaya başladım.

-

Okula girdim ve hızlıca rehberlik odasına girdim. "Merhaba bayan Lee." dedim. "Merhaba Taehyung. Senin derste olman gerekmiyor mu?" dedi bayan Lee. "Aslında beden eğirimi ve hoca bizi serbest bıraktı. Ve bileğimide burktum." dedim. "Annem dediki sen Jisoouların evine git ben geleceğim." dedim. "Jisooda hasta gelemdi ondan şimdi uyuyordurda, ben evinin yerini bilmiyorum bana-" "Gel Taehyung, gel." dedi bayan Lee. "Hikaye yazdın çocuğum." dedi ve bir kağıt aldı eline. Kağıdı bana uzatınca hızlıca odadan çıktım. "Bileyin acır koşma." dedi. Yalan söylediğimi o da çok iyi biliyordu.

-

Bir binanın önünde dikiliyordum. Telefonumu açtım ve Jisooyu aradım.

"Ne var?"

"Nasılsın?"

"Klasik olarak kötü."

"Çok gisel ben geldim." dedim ve telefonu kapadım.

Jisoo arıyordu telefonu açtığımda telefonu suratıma kapattı. Güldüm ve binanın içine girdim. Kaçıncı kat acaba. İlk kapıyı çaldım. Yaşlı bir kadın açtı. "Merhaba." dedim ve saygı amaçlı önünde eğildim. "Merhaba." dedi kadın. "Ben Kim Jisooyu arıyordumda arkadaşıyım." dedim. "Erkek arkadaşı?" dedi kadın. "Umarım." dedim. "H-Hayır be!" dedi Jisoo. "Öyle birşey yok sallıyor." dedim. "Siz onu dinlemeyeni lütfen. Biraz şeydir o." dedi ve deli olduğumu gösterdi. "Hey!" dedim. "Neyse. Sen buraya kadar gelmeseydin ben öğreniyordum hangi katta olduğunu." dedim ve yanına çıktım. "Hıhı." dedi ve bileğimden sıkıca tutu.

Birlikte evin içine girdik. "Ayakkabılarını çıkar." dedi. Ayakkabılarımı çıkardım ve kapının önüne koydum. "İçeri al onları." dedi. İçeri aldım ve yanına yürüdüm. "Fazla kısasın." dedim. "Bunu söylemene ne gerek vardı?" dedi. "Çok güzelsin." dedim. Şaşkınca bana baktı. "Efendim?" dedi. "Çok güzelsin." dedim. "İyi misin?" dedi. "Evet çook iyiyim hemde." dedim.

"Neyse ben lavaboya gidip geliyorum sende uslu uslu şurda otur." dedi ve salondan çıktı. Telefonunu aramaya başladım. Sehpadaydı. Hızlıca elime aldım. Telefonun ekranında Kızlarla bir fotoğrafı vardı. İnstagrama girdim ve yazışmalarına baktım. Bu normal hesabıydı. İsmin yazılı olduğu yere tıkladım.

Gözlerim kocaman oldu. sooyakimsoo yazıyordu. "Taehyung." dedi. Hızlıca uygulamadan çıktım ve arka plandanda sildim. "Telefonumla ne yapıyorsun?" dedi. "Saate baktım." dedim ve kendimi koltuğa attım. "Ben birşeyler yiyeceğim istiyor musun?" dedi. "Olur." dedim ve koltuktan kalktım. Arkasından mutfağa girdim. "Şey bende bir lavaboya gidiyim." dedim. "Şurası." dedi ve mutfağa girdi. Beyaz bir kapı vardı. Kapıyı açtığımda yerde pembe tüylü bir halı ve bir köpek vardı. Köpek havlamaya başladı. Gerildiğin için kapıyı hızlıca kapattım. Jisoo önümde dikiliyordu. "İyi olduğuna emin misin?" dedi ve elinin tersini alnıma değdirdi. "Senin köpeğin mi?" dedim. "Ah hayır şeyin kö- Tabiikide benim köpeğim." dedi. "Sen iyi değilsin." dedi. "Bunu ikimizde biliyoruz." dedim. "O anlamda demedim." dedi. "Ama evet." dedi. "Neyse." dedi ve beni kolumdan tutu ve kahverengi kapıyı açıp beni içeri ittirdi. "Sağol." dedim.

Lavabodan çıkınca mutfağa girdim. "Bana hiç yalan söyledin mi?" dedim. "Evet." dedi. Güldüm ve sandalyeye oturdum. "Sandviç ve portakal suyu?" dedi. "Olur." dedim.

-

Akşam olmuştuk ve Jisoo ruh gibi dolaşıyordu. Tanıdığım Jisoo gibi değildiz Kendini koltuğa attı ve "Ölücem ben." dedi. "Eğer ölürsem telefonu Jennieye götür ve bütün mesajlarımı silsin. Babamla büyük bir tartışma yaşarım yoksa." dedi. "Mezarımda ters dönmek istemiyorum." dedi. Gene güldüm ve kafamı dizine koydum. Şaşkınca bana baktı. "Ay yok sen gerçekten iyi değilsin." dedi. "Çok iyiyim." dedim.

I HATE U | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin