3.0

801 50 0
                                    

LİSA

Jisoo eve gittiğinde bizde Jennienin evine gittik. Galiba Jungkook gerçekten beni seviyordu. Jungkooka döndüm. "Beni seviyor musun?" dedim. "Efendim?" dedi. Sevmiyormuş. "Evet. Seni çok seviyorum." dedi. "Neden 'Efendim?' dedin o zaman?" dedim. "Çünkü bana açılacağına emin olmak istedim." dedi. Şaşkınca ona baktım. "N-Ne alaka ya? Hayır yani sadece beni seviyor musun diye sorduğumda senin bu sonucu çıkarman yani ne bili-"

-bu kısımda rahatsız olursanız lütfen okumayın.

Dudağını dudağıma bastırdı. Gözlerimi kapattığımı hissetim. Kollarımı boynuna doladım. Bana biraz daha yaklaştı. Biraz daha yaklaştığında aramızda hiç mesafe kalmamıştı. Sağ bacağımı sol bacağının yanına koydum ve üstüne oturdum. Ellerini yanağımdan belime indi. Odanın kapısı açıldı ve "Evet a-" Hızlıca Jungkookun üstünden indim ve saçımı düzelttim. Yoongi ve Jennieydi. Geri geri yürüyüp odadan çıktılar.

Jungkooka baktığımda bana bakıyordu. "Gülme." dedim. Gülmeye başladı. "Ya gülme!" dedim ve bende gülmeye başladım. Kafasını dizime koydu ve bana baktı. Gözlerimi kaçırdım. "Gözlerini kaçırma." dedi. Gözlerine baktım. "Böyle daha güzel." dedi. Gözlerimi gene kaçırdım.

ROSE

"Jimin." dedim. "Hı?" dedi. "Jisooya mı gitsek?" dedim. "Zaten amcamlarda geldi ve babamlarda gitmek istiyor. "Tamam." dedi. "Ben babamlara haber vereyim." dedim ve odadan çıktım. "Rose!" dedi annem. "Efendim?" dedim. "Jisooya saldıran adam kamera kayıtlarından yakalanmış." dedi. Kamera kayıtlarını hepimiz izlemiştik ve gerçekten korkunçtu. Birde safım adamın kafasına tampon yapmak için havlu almış. "Jisooya gideceğiz Jiminle gelmek istiyor musunuz?" dedim. "Tamam kızım geliriz bizde." dedi ve oturduğu yerden kalktı.

Odama geri girdim. "Lisanın babasını yakalamışlar." dedim. "Güzel." dedi Jimin. "Geliyorlar mı?" dedi. "Geliyorlar." dedim. "Sen iyi alıştın yalnız." dedim. Güldü ve "Seni sevdiğimdendir." dedi. "Ah bende seni çok seviyorum." dedim ve dolaptan kıyafet seçmeye başladım. "Seviyor-" "Tamam çapkın olabilirim ama kimseyle sevişmem." dedim. "En az üç çocuk istiyorlar." dedi Jimin. Ona baktım ve güldüm. "Çok istiyorlarsa kendileri yapsın." dedim. "Daha 17 yaşındayım." dedim. "Hamile kalma gibi planlarım yok son 5 yılda." dedim. "Bende junior Rose ve Jimine bakarız zannetmiştim." dedi. Birlikte güldük. "Bunu giysem nasıl olur?" dedim. "Güzel." dedi. Lavaboya girdim ve üstümü değiştirdim.

-

Jisoolara gelmiştik. Jisoo uyuyormuş. Odasına girdim. Arkamdan Taehyung girdi. "Gel sana birşey göstereceğim." dedim. Peşimden geldi. Yere oturdum ve okul yıllığını çıkardım. Taehyungun olduğu sayfayı açtım. Şaşkınca bakıyordu. Şeytan yazısını karalamıştı ve Melek yazmıştı. "Burda şeytan yazıyordu." dedim. "Fark ettim." dedi ve sesizce güldü. Odaya Jiminde girdi. "Galiba annen ve babanla iyi anlaşıyorum." dedi. "Sana öyle gelmiştir." dedim. "Sesiz olun azıcık." dedi Jisoo ve örtüyü kafasına kadar çekti. Hızlıca yataktan kalktı. Bize baktı. "ROSE!" dedi. "Sakin." dedi Taehyung ve Jisooya sarıldı. "Yapış yapış olmak sopuma sebebi." dedi ve Taehyungu ittirip yanıma geldi. Birden çığlık atıp geriye zıpladı. Bende çığlık atıp gediye sıçardım. "ÖRÜMCEK VAR!" dedik aynı anda.

Jimin peçeteyle örümceği almaya çalışmıştı ama örümcek ölmüştü. "Böcek katili." dedim. "İçine girseydi." dedi Jimin. "Sus be!" dedim. Güldüler. "Nasılsın?" dedi babam. "Normal." dedi Jisoo. "Bu arada o adamı yakalamışlar." dedi babam. "Lşsa biliyor mu?" dedi. "Ona nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum." dedi Rose.

-

bölümü beğendiyseniz oylamayı unutmayın lütfen.

I HATE U | TEXTİNGHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin