"Jisoo hadi kalk!" dedi Rose. "Of" dedim ve kendimi yere attım. Dalgom suratımı yalamaya başladı. Bu bücür nasıl yalardı beni! Hızlıca onu kucağıma aldım ve öpmeye başladım. Havalamaya başladı. "Giyinmem lazım küçük oğlan." dedim ve kucağımdan yere bıraktım.
-
Okula geldiğimizde direkt kafeye gitmiştik. "Eğer bekar kalırsam Dalgomla evlenebilir miyim?" dedi Lisa. "Hayır!" dedim. "O benim oğlum!" dedim. Hepsi güldü ve yan masaya baktı. Bende oraya baktım. Baya sinirli gözüküyordu. Sandalyemden kalktım ve yanlarına gittim. "Ne oldu size?" dedim Jin bağırmaya başladı. "Biliyordun değil mi?" dedi. "Neyi?" dedim. "İrene ve-" sustu. "Ney? N-" "Hadi ama o yüzden o gün moralin bozuktu." dedi bana. Herkes buraya bakıyordu. Hoseok ayağa kalktı ve bana baktı. "Biliyor muydun?" dedi. "B-Ben-" "Ona neden bağırıyorsunuz?!" dedi Taehyung. "O birşey yapmadı bile!" dedi. Hoseok yumruğunu Taehyungun suratına geçirdi. Taehyung yere düştü. Hoseoku durdurmak için onu ittirdim. "Jisoo istersen daha karışma." dedi Jimin ve kolumdan çekti. Jimini ittirdim ve Hoseokun ikinci yumruğu atmaması için önüne geçtim. Ama yumruk benim suratıma geldi.
Dengemi kaybettim ve yere yığıldım. Çenem acayip acıyordu. Herkes buraya toplandı. "Özür dilerim." dedi Hoseok. "Elin çok ağır." dedim ve parmağımı kanıyan dudağımda gezidirdim. "İyi misin?" dedi Taehyung. Kafamı salladım. "Başım dönüyor ama." dedim. "Yavaş!" dedim ve Hoseoka baktım. "Sen buna böyle vuruyorsan nasıl hala ayakta?" dedim ve Taehyunga baktım. "Jisoo kalk." dedi ve beni yerden kaldırdı. "En azından bayılmadık." dedim ve birden gözlerim karardı.
TAEHYUNG
Jisoo birden yere yığıldı. Hızlıca elimi kafasının altına koydum. Jennie geldi ve yanaklarına hafifçe vurdu. "Jisoo uyan!" dedi endişeli bir sesle. Onu ittirdim ve Jisooyu kucağıma aldı. "Biz revire gidiyoruz." dedim Jennieye bakarak. "Sonra sana teşekkür eder." dedim ve Hoseoka bakıp kafeden uzaklaştım. Tamam suçluydum ama Jisooya yumruk atmıştı ve şu an kucağımda baygındı. Ayrıca bir kız için mi? Nerdeyse koşuyordum. Revirin kapısını hızlıca açtım. Hemşire kimle ilgileniyorsa bıraktı ve buraya geldi. "Şuraya yatır." dedi. Hızlıca yatağa yatırdım Jisooyu ve eteğini düzelttim. Üstümdeki okula ait olan ceketi çıkardım ve eteğinin üstüne koydum. "Ne oldu?" dedi. "Yumruk yedi ve bayıldı. Aslında başta baygın değildi ama ayağa kalkınca birden bayıldı." dedim.
Revirin kapısı açıldı. Hoseok girmişti. "Burda ne yapıyorsun?!" dedim sinirle. Neden bu kadar sinirlenmiştim? "Sakin ol ve burda sesini yükseltebilecek kişi benim." dedi. Haklıydı bu yüzden sustum. "Jisoo iyi mi ona bakmaya geldim." dedi. "Gördüğün gibi." dedim ve Jisooya baktım. Dediğim gibi çok güzeldi. Jisoo iyi olduğunda İreneden bunun acısını çok pis çıkarıcaktım. "ah..." diye küçük bir mırıltı çıktı. Hepimiz Jisooya baktık. Gözlerini sıkıyordu. Gözlerini saldı ve gözlerini kırpıştırdı. Eliyle gözünü ovuşturdu ve çenesini tutu. "Hoseok." dedi ve yatakta doğruldu. "Elin gerçekten çok ağır." dedi. Hoseok hafifçe gülümsedi. Rahatlamış gibiydi. Hemşire dudağına antibiyotik sürmüştü ve çenesinede buz tutmuştu.
"İyi misin?" dedi Hoseok. "İyiyim." dedi Jisoo. "Gerçekten özür dilerim. Neden birden karşıma geçtinki?" dedi. "Belki durursun diye ama biraz geç geçmişim." dedi ve hafifçe güldü. Elini Hoseokun omzuna koydu ve "İyiyim ben." dedi. Bana baktı sonra Hoseoka. "Ama senden birşey istesem." dedi. Ona şaşkınca baktım. Hoseokta öyle. Bana baktı ve sonra Hoseoka. "Taehyungu şu konuda bir dinlesen." dedi. Bu durumda hala beni mi düşünüyordu. "Jisoo benden başka birşey iste." dedi.
"Dinlemeden yargılıyorsun ama." dedi. Şaşkınca ona bakmaya devam ettim. "İrene sana ne anlattı bilmiyorum ama birde Taehyung tarafından dinle." dedi. O da hiç birşey bilmiyordu. "İrene sana ne dedi?" dedim. Bana baktı sonra Jisooya baktı ve "Taehyungun zorla onu öptüğünü." dedi ve ters ters bana baktı. Tam konuşacaktımki araya Jisoo girdi. "Özür dilerim ama gayet tutkulu öpüşüyordu sevgilin." dedim. Hoseok garip garip bakmaya başladı. "Bir kere açık konuşmak gerekirse İrene ile bir geleceğin yoktu ve Taehyung çapkın biri. İrene zaten popüler olmak için senleydi. Bunu sende biliyorsun." dedi Jisoo. "Ayrıca ikinizde birbirinizi sevmiyordunuz. Sadece gururun kırıldı, zaten bir İreneye bak birde Taehyunga. İkiside aynı kafadan insanlar. Bunun olabileceğini herkes biliyordu." dedi. Oha kız resmen arkadaşlığımı kurtarıyordu. Pardon gelecekteki sevgilim.
"Yani İrene mi Çocukluk arkadaşın mı?" dedi. "Eminim Taehyung onu gerçekten sevdiğini düşünse böyle birşey yapmazdı." dedi ve bana baktı. Yapmazdımda. Kafamı salladım. Ayrıca beni ilk öpendi İreneydi. "Ayrıca İrene öptü beni bende sa-" Jisoo ters ters bana baktı ve "Şey, ben sizi yalnız bırakiyim." dedi ve bama baktı. "Umarım boş yapmazsın." dedi ve yataktan kalktı. Kolumu sıkıca tutunca belinden tutum. "İyi misin?" dedim endişeli bir sesle. "Etkin geçmiyor Hoseok." dedi Jisoo ve gülüp revirden çıktı.
"Jisoo söylediği herşeyde doğruydu." dedim. "Eğer İreneyi gerçekten sevseydin yapmazdım bunu." dedim. "Ne fark eder? O benim sevgilimdi." dedi. "Yani beni öpenlere karşı bir zaafım var diyelim." dedim. Dudağının ucu yukarı kıvrıldığında "O dudak yoksa?" dedim ve ona sarıldım. O da bana sarıldı.
-
bölümü beğendiyseniz oylamayı unutmayın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE U | TEXTİNG
Fanfictionsooyakimsoo: sesin çok güzel. sooyakimsoo: ama sen kötüsün. sooyakimsoo: kötü insanların güzel bir şeyleri olması beni sinir ediyor. sooyakimsoo: aslında sesin kesilse kimse sana bakmaz. 13:08 - Kim Jisoo nefret ettiği çocuğa yazar. Okuldaki bütün k...