JİSOO
Yatakta biraz döndüm ve gözlerimi araladım. Arkamdan bana sarılıyordu Taehyung. Sarhoş olsamda öpüştüğümüzü hatırlıyordum. Ona döndüm ve ona baktım. "Uyandın mı ya sen?" dedim. "Hayır uyuyorum." dedi ve güldü. "Senin üstünde neden birşey yok?" dedim. "Ev buz gibi." dedim. "Terlediğimde çıkardım." dedi. "Ben neden donuyorum?" dedim ve örtüyü kafama kadar çektim. "Ben ısıtırım seni." dedi ve bana sarıldı. Kapı çalmaya başladı. "Siyah saç yakışmış." dedim. "Dünden beri aynı şeyi söylüyorsun." dedi ve güldü. Kapı tekrar çaldı. "Ben şu kapıya bakayım." dedim ve yataktan kalktım.
Kapının kilidini açtım ve kapıyı açtım. Gözlerim kocaman oldu. "Jisoo, günaydın." dedi amcam. "G-Günaydın." dedim. "Kimmiş?" dedi Taehyung ve yanıma geldi. Onu ittirdim. "Arkadaşım Taehyung. Üstüne kahve döküldüde." dedim. "Evet." dedi Taehyung ve gülümsedi. "Girsenize amca." dedim.
Amcamla yengem içeri girdi. "Park Chaeyoung nerde?" dedi amcam. "O şeyde." dedim. Rose akşam gelmemiş miydi? Ya birşey olduysa? Taehyunga baktım. "O arkadaşı Jenniede kaldı partiden sonra." dedi Taehyung. "Jennie kim?" dedi yengem. "Benim en yakın arkadaşımdır." dedim. "Peki." dedi yengem. "Ne zaman gelir?" dedi amcam. "Bilmiyorum arayıp sormam lazım." dedim. "Sor o zaman." dedi yengem. Gülümseyip odama gittim. "Üstünü giy hemen!" dedim. Yerdeki tişörtünü giydi. Telefonumdan Roseyi aradım.
Bin kere aradım ama hiç birinde açmadı. "Sende arasanı bi." dedim. Taehyungda aradı. "Açmıyor." dedi. Odadan çıktık. "Amca şey açmıyor." dedim. "Jennieyi ara." dedi. "Evet ya." dedim. Jennieyi aradım ama o da açmadı. "Büyük ihtimalle uyuyorlardır." dedim. "Aç mısınız?" dedim. "Hayır sağol." dedi amcam. "Geç otur bakalım." dedi. Karşılarına oturdum. Taehyung kapıda dikiliyordu. "Evet?" dedim. "Şu Holding işi. Roseyi ikna etmelisin." dedi. "Denerim." dedim. "Güzel olur." dedi. "Birde Avustralyaya geri dönmesi gerek." dedi yengem. "Neden?" dedim. "Hem Holding hemde kocası bekliyor." dedi amcam. "ROSENİN KOCASI MI VAR?!" dedik Taehyungla aynı anda.
"Aslında kaçtığı gün evleneceklerdi." dedi yengem. "Zoraki mi?" dedim. "Hayır. Rosede istiyor." dedi amcam. "Ben zannediyorum çünkü Rosenin sevgilisi var." dedi Taehyung. Kafamı salladım. Sevgilisi yoktu ama Rose sevseydi kaçmazdı. "Kimmiş?" dedi yengem. "Jimin. Park Jimin." dedim. "Baya mutlular hemde." dedim.
Amcamın telefonu çalmaya başladı. Roseydi. "Geliyormuş şimdi." dedi amcam. "Bunu o zaman ona sorarız." dedi amcam. "Hıhı." dedim. "Kardeşim nerde?" dedi amcam. "Şey teyzem hastanelik olmuş onun için onun yanındalar." dedim. "Bu genç adamla mı kaldın gece?" dedi yengem. İkimizde aynı anda "Hayır sabah geldi-m." dedik. "Peki." dedi yengem. Telefonum çalmaya başladı. Roseydi. "Jennie arıyor baksam iyi olur." dedim. Hızlıca koltuktan kalktım ve odama geçtim.
"Rose amcam burda birşeyler saçmalıyor!" dedim. "Hemen Jimini al ve buraya gel yoksa avusturalyada evleneceksin!" dedim. "nE?!" dedi Jin. "SEN NERDESİN AYRICA? GECE EVE NİYE GELMİYORSUN?!" dedim. "Sesiz ol." dedi Taehyung. "Çünkü sızmışım." dedi Rose. "Ayrıca Jimin ne alaka?" dedi Rose. "Jiminle sevgili olduğunu ve çok mutlu olduğunu söyledik." dedi Taehyung. "Senin kuzenimin evinde ne işin var?!" dedi Rose. "Kuzenin sevgilim olur canım." dedi Taehyung. Gözlerimi devirdim ve "Çabuk gel yoksa amcam iki dakika içinde beni avusturlayaya gönderecek ve ben eveleneceğim!" dedim. "Tamam geliyorum!" diyip telefonu kapadı. "Ben kimseye vermem seni." dedi Taehyung ve dudağımdan öptü beni. Bende onu öptüm. "Rose geliyor muymuş?" dedi yengem. Hemen Taehyungdan ayrıldım ve salona yürüdüm. "E-Evet." dedim.
ROSE
"Sen evlenicek miydin avusturalyada?" dedi Namjoon. "Bu güzel sorularınızı sonra yanıtlasam çünkü evlenmek istemiyorum." dedim ve Jimin kokundan tutup yürümeye başladım. Durdum ve Jimini süzdüm. "Git üstüne düzgün birşey giy." dedim. "Gömlek falan işte." dedim. "Lütfen." dedi. "Lütfen." dedim. "Tabiikide sevgilim." dedi ve elimden kurtulup odasına yürüdü. Benim yattığım odanın kapısı açıldı. Jennie ve Lisa uyanmıştı. "Rose evlenecekmiş." dedi Jin. "NE?!" dedi ikiside. "Kalp krizinden gidiyorlardı!" dedim Jine bakıp. "Sen eve o yüzden mi öyle süslü bir elbiseyle geldin?" dedi Jennie. "Ne var, ben hep süslü giyinirim." dedim. Jennie ellerini havaya kaldırdı "Birşey demedik." dedi ve koltuğa oturdu. "Ama Holding işini bence bir aklında tekrar gezdir." dedi Jennie. "Holdingin mi var?" dedi Jungkook. "Yok." dedim. "Olabilir." dedi Jennie. "Jisooya kalsın ben uğraşamam." dedim.
"Hazırım." dedi Jimin. "Jisoo batırır orayı iki günde." dedi Jin. "Rosede ilk günde." dedi Jungkook ve güldü. "Neyse iğrenç espirilerinizi dinleyemeyeceğim." dedim ve Jimine baktım. "Tamam." dedim ve evden çıktım.
-
bölümü beğendiyseniz oylamayı unutmayın lütfen.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I HATE U | TEXTİNG
Fanfictionsooyakimsoo: sesin çok güzel. sooyakimsoo: ama sen kötüsün. sooyakimsoo: kötü insanların güzel bir şeyleri olması beni sinir ediyor. sooyakimsoo: aslında sesin kesilse kimse sana bakmaz. 13:08 - Kim Jisoo nefret ettiği çocuğa yazar. Okuldaki bütün k...