blue jeans, white shirt

19.2K 1.3K 2.6K
                                    

-bölümleri yazarken dinlediğim şarkılara ulaşmak için profilimdeki linke tıklayınız ve çıkan sayfadan ficle aynı ada sahip "blue jeans" isimli çalma listesini açınız <3

Bölüm 1: "Yeni arkadaşlıklar edinmek kolay değildir."

Müzik dinlemek ve kitap okumak bu hayattaki tahminimce tek hobilerimdi. Müzik dinlerken ve kitap okurken bütün dünyadan kendimi soyutlar, yeni bir dünyanın içine girerdim adeta.

Kendi hayal dünyamın içine.

Kulaklıklarım takılı, en sevdiğim Lana Del Rey şarkılarından birisi kulağımda çalıyordu -gerçi en sevdiğim olduğu konusunda şüphe edebilirdim, çünkü bütün şarkıları en sevdiğimdi-. Bir yandan ise üzerine uzandığım hamakta bedenimi iki yana yavaşça hareket ettirerek kendimi hamakta hafifçe sallandırıyor ve okduğum kitabın sayfasını çeviriyordum.

Bu zamana kadar tanıştığım çoğu insan bunu sorgulardı; nasıl müzik dinlerken aynı anda kitap okuyabiliyorum? Kitap okurken müzik dinlemek benim için bir bakıma, kitap karakterlerini bir film gibi izlerken arkada oluşturan fon müziğine kulak vermekti. Tıpkı bir film izliyormuş gibi kitabı okuduğumdan, arkadaki şarkının filmlerdeki arka fon müziği gibi gelmesi normaldi.

Zaten oldukça kısık sesle çalıyordu şarkı. Bu yüzden kitap okurken kafamı karıştırması olasılık dışıydı.

"Jisung! Arka bahçede kitap mı okuyorsun?" diye bağıran annemi, kısık sesle çalan müzik sayesinde kulaklık takmama rağmen duymuştum.

Bıkkınlıkla iç geçirdim ve tek kulaklığımı çıkarttım. "Evet kitap okuyorum anne!" diye bağırdıktan sonra bir süre diyeceği şeyi beklemiş ve demediğinde kulaklığımı geri takmış, okuduğum satırlara geri dönmüştüm.

Heyecan içinde geçen birkaç satır daha okumamın ardından tekrar annemin sesini işitmem bir olmuştu. "Bak dışarıda senin yaşlarında birkaç çocuk takılıyorlar. Gidip tanışsana." Kulaklığımı çıkartma gereği duymadan annemin görmediğini bildiğim halde omuz silktim.

Hiçbir zaman çok arkadaşı olan bir çocuk olmamıştım. Tanışmalarda ilk adımı asla ben atamazdım, biri yanıma gelmedikçe ben gidemezdim. İlkokuldayken de böyleydi, ortaokuldayken de...

Bir şekilde çekiniyordum.

Her seferinde.

Çok çabuk arkadaş edinebilen insanlara hayretle bakıyordum. Nasıl bu kadar girişken olabiliyorlardı anlamıyordum. Keşke ben de öyle olabilsem demiyor değildim.

Şu an on yedimdeyim ama hala daha arkadaş edinemiyorum.
Benim hayatım elimdeki kitaplar ve ailemden ibaretti anlayacağınız.

"Han Jisung! Kime diyorum ben?" diyen annemi duymamla beraber iç geçirdim ve sinirle iki kulaklığımı da kulağımdan çıkartıp kaldığım sayfaya ayracımı koydum. Annem, onun istediğini yapmadığım sürece beni kendi halime bırakacak gibi durmuyordu. Yalnızca yalnız kalıp şu kitabı okumak istemiştim.

Aileler genelde çocuklarının kitap okumasını isterlerdi ya, benim ailem benim kitap okumamamı isteyeceklerdi neredeyse.

Hayatım, ciddi anlamda kitaplardan ibaretti. Sabah, öğle, akşam, gece uyumadan önce... Uyanık kaldığım her saatimi kitap okuyarak geçirirdim genelde. Tabii zorunlu olarak çalıştığım dersler de vardı.

Kitap okumaktan kastım, okulun okumamızı istediği kitaplar değildi. Zorla okutulan kitapları hiçbir zaman okuyamamıştım, aynı kitabı gidip kendi isteğimle okusam kısa sürede bitirip, bir de üstüne kitaba bayılacağıma emindim.

blue jeans 'minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin