22.BÖLÜM: SONSUZ

370 3 5
                                    

Sarp'ın gözünden.

Levent abinin odasının kapısında neyi nasıl söyleyeceğimi bilmeden durmdum. kapıyı çaldım içeri girdim.

Sarp: abi fuat sabah evden çıkmış buraya gelmek için yolda arabasını taramışlar. çıkarken yanında Azra yengede varmış.

Levent:" ayağa kalktı yanıma geldi. gözlerim doldu yüzüne bakamadım" iyi demi . " bir şey söylemeden yüzüne baktım.Yakamdan tutu öfkeyle duvara yapıştırdı." SARP O İYİ DEMİ DEDİM

Sarp: abi bilmiyorum sadece Saldırdıklarını söylemiş Fuat ses gitmiş." ceketini alıp öfkeyle kapıya fırladı. peşinden gittim arabaya bindi hızla arabanın olduğu yere gittik. araba yanıyordu. arabadan indi kapının önüne çöktü. yangına baktı öylece. onu eve yolladıktan sonra alanı gezmeye başladım. yerlerde bomba pimleri vardı. biraz gezerken kırmızı kurdeleyle bağlanmış siyah bir kutu gördüm. kapağı açtığımda içindeki nota baktım. " iki yarım parçadan bir bütün olabilir belkide" kutudaki kurdeleden birbirine bağlanan patiği aldım arabanın yanına çöktüm. edebildiğim tek dua. o arkadaki cesedin Azra olmamasıydı.

Levent'n gözünden.

eve girdim yukarı odaya çıktım her odada her duvarda anılar vardı kafayı yiyecek gibiydim. odaya girdimde yatağın üzerine attığı pijamalrını gördüm elime aldım kokusunu içime çektim. Yanda masada duran kutuya dayalı zarfa ilişti gözüm açtığımda. içinde yazanın beni mutlu etmesi lazımdı ama içimden bir parçayı daha koparmış gibi hissettim." bu kutuyu benden önce eve gelirsen diye bırakıyorum. kutuda seni çok mutlu edeceğini düşündüğüm bir şey var." kutuyu alıp içini açtım tekleme çitleme patikler ve bir kart vardı kartı çevirdim." bu patiklerin sahibi ve tekleri bende gel bul beni❤️" yatağın kenarın çöktüm. hem gülüyor hem ağlıyordum . bir kaç dakika sonra içeri asık suratla sarp girdi.

Levent: Sarp bana güzel bir şey söyle.

kafasını iki yana salladı o saniye dünyamın yıkılışını hissettim gözlerim karardı olduğum yere çöküp sadece ellerime baktım.cenaze bittikten sonra eve geçtim oturdum. boş boş duvara baktım bir kaç dakika sonra Asil içeri girdi koşup önüme çöktü.

Asil: abim nasılsın.

Levent: bütün hayatımdaki yeşililer solmuş gibi camdan bahçenin arkasında duran iki mezara baktım.

Asil: onların burada olması doğru mu sence. her gün görmen ne kadar doğru.

Levent:sadece ki mezar içi boş. bir parça dahi kalmamış patlamada ufak tefek örneklerden buldular o olduğunu da. bence boş iki mezarın yatır etkisi yapacağını sanmam."Boynuma sarılıp yüzümü okşadı bir kaç dakika sonra çıkıp gitti. akşam olduğunda Mezarların yanına gittim. toprağını okşadım Azra'nın mezarına yaslandım." Anka kuşu bu sefer doğamıyor musun küllerinden? son kez benim için doğsan parçamla beraber gelsen bana." ellerimi alnıma koydum gözümden yaşlar süzüldü" olmaz demi çünkü bu sefer ölümün ruhen değil kalkacak gücün yok. ama bende senin kadar güçlü bir ruhum yok kalbimin yarısı öldükten sonra tekrar tutunamam özleminle baş edemem." belimden silahı çıkarıp şakağıma dayadım" Senin küllernin kalmadığı bir dünyada olmam görüşürüz Anka kuşu" tetik çektikten sonra yatağımdan fırladım etrafa baktım.güneş açmıştı dışarı dan gelen seslere koştum bahçede bebeğe yemek yediriyordu. kapıdan ikisine baktım.

Azra: ama ufaklık biz böyle anlaşamayız. her yerimi batırdın" koşup yanağından öptüm, şaşkın bakışlarla yüzüme baktı." Levent?!

Levent: ne var insan karısını öpemez mi?

Azra: ondan değil.

Levent: hatta bir daha öpüceğim" sarılıp göğsüme bastırdım boynundan itibaren öpücükler kondurmaya başladım gülüp yüzüne baktım. sonra ufaklığın yanına çöküp oynadım" öyle kötü bir kabus gördüm ki. Nefes dahi gereksizmiş gibi geldi doktor.

Azra: "hala şaşkın bakışlarla bakıyordu" ne gördün" sırıttı" 

Levent: sen gitmiştin. hayat bir anda simsiyah kesildi. senden öncede siyahtı ama bu kadar karanlık değildi. dayanmadım kendimi hayattan kestim. ama neyse ki kabusmuş

Azra: "saçlarıma öpücük kondurdu. dolu gözlerle baktı." kabus değil. ben artık Levent.

Levent: Azra şakası dahi hoş değil. cidden kötü oldum. hatta bu işleri bırakıp kaçalım uzaklara gidelim. bunu yaşamak istemiyorum çünkü.

Azra: Levent ben şaka yapmıyorum. ben artık yokum.

Her yer deprem gibi bulanıklaşmaya "yokum değişi kulaklıklarımda yankılanmaya başladı yankılanmaya başladı karanlık içinden hafif hafif gözüken ışıklar başımı ağrıtıyordu. bir tarafımda panikle koşturan Sarp'ı diğer tarafta da Göz yaşları içinde Asil'i gördüm. sonra her yer karardı. tekrar açtığımda yine yatağımdaydım : kalkıp aşağı koştum hala bahçederlerdi. yanına gittim elini tutum.

Levent: artık bende sizinleyim.

Bebeği kucağıma aldım. havaya iki üç kez atıp tutum . Gülüşleri çok tatlıydı. yeşil gözleri lüle lüle sarı saçları. Azra'nın yüzüne baktım alnından öptüm sarılıp kokusunu çime çektim.

BAZI SONLAR SONSUZLA TAÇLANIR................


SON

DOKTORHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin