DOKTOR

FASÜLYE

Düğün bittikten sonra eve girerken kapının Levent beni bir anda kucağına aldı. Yüzümde ki olayın şaşkınlığına baktı.

Azra: ne oldu?

Levent: bu sefer cam kırılmadı ama adettir.

Azra:indir bence.

Levent: sus bence ben gayet mutluyum.

İçeri girdi yatağın üzerine beni bırakıp dudağıma bir öpücük kondurdu. Kalktı kıravatını çıkarıp bir iki düğme açtı. Kadehlere şarap koyup yanıma geçti.

Levent: hayatıma dahil olan bu Deli doktora kaldırıyorum kadehi.

Azra: hayatıma dahil olan bu yakışıklı cesete kaldırıyorum kadehimi.

Bana baktı bardakları alıp yanda ki masya koydu. Tekarar beni süzdü boydan boya. Gülümsedim. Yüzüme gelen saçını çekip boynumun obür tarafına atıp öpücükler kondurdu boynuma. Tekrar yüzüme baktı.

Levent: bir daha sakın beni bırakma.

Dudaklarıma yapıştı yatağa devirip öpmeye devam etti ceketini çıkardı. Elini elbisenin altından gecirip iç çamaşırımın içine soktu. Dudaklarımı bıraktıktan sonra iç çamasırımı çıkarıp yan tara fırlattı üzerindekileri çıkarıp üstüme geldi. Öpmeye devam etti

*************

Sabah olduğunda kapının tıklama sesinile uyandık gözlerimi ovuşturdum Levent ayaģa kalkıp uyku sersemi bir şekilde kapıya gitti. Gelen Asil'di.

Asil: Babannem ayılabildilerse aşağı insinler diyor.

Levent: tamam!

Kapıyı çarpacakken Asil tutup birşeyler fısıldadı kıkırdayarak aşağı kaçtı.

Levent: Eşek!

Azra: ne oldu.

Yanıma geldi arkadan sarılıp kokumu içine çekti. Boynuma öpucukler kondurdu.

Levent: Babannem yemeğe çağırıyor.

Azra: o tamam da Asil ne diyor?

Levent: duvarlara ses yalıtımı , yatağın yaylarını da değişim yaptirtin diyor.

Gözlerimi belertip Levent'te baktım. Omuz silkip daha sıkı sarıldı.

Levent: benim suçum yok bağıran sensin!

Azra: Bağırtanda sensin!.

Kapı birden cat diye açılması ile Liya üzerimize atladı.

Liya: kim bağrıyormuş?

Levent'le birnirimize baktık. Kemküm ederken .

Levent: kedi!

Azra: ne kedisi be?

Levent: başka bisi bulamadim napim?

Liya: boynunuda o kedi mi yırttı.

Azra: hadi aşağı inelim!!!!!

Aşağı indiğimizde Herkes orada oturuyordu Raif amca diğerleri ile şakalaşırken mimik tavırları yüz şekli be konuşması çok fazla batıyordu. Yemek sonrası Asu teyze ile Mutfağa geçtik.

Azra: Levent Amcasına çok benziyor!

Asu: benziyor ..."yutkundu" bilmesek babası o deriz.

Gülümseyip tabakları bıraktım içeri geçip iki üç bardak daha aldıktan sonra tekrar Asu teyzeye döndüm.

Azra: Levent'in babası nasıl bir insandı.

Asu: görüp görebileceğin en vicdanlı adamdı Raifin yediği haltlari temizlemek icin zorladı hep sonunda da onun için öldü. İkiside evladımdır canımdır ama Rauf'um küçük olmasına rağmen hep büyük oldu. Ama suna da eminim Eğer Leventi büyüten Raif deģilde Rauf olsaydı hayatta kalamazdı.

Azra: bence Raif bey o kadar vicdansız değil. Sonuçta yigenine onca sene bakmış.

Icerden bağrış sesleri gelince koşarak içeri geçtik Levent elindeki silahı Ali'nin kafasına dayamıştı

Azra:ne oluyor burada?

Levent:Dayı oluyor muşum?

Azra:bunu için silah mı dayadin kafasına!

Levent: azra bunlar evli değiler!

Azra: Liya 5 yaşında biz dün evlendik !

Levent: ama...

Azra: aması yok bırak silahı! Saçma sapan kro kro tepkiler vermeyide kes kendin sanki çok normal bir adamsın. "Kenara çektim." Herkesin içinde böyle bir tepki verilir mi?! Ne hale düşürdün kızı nasıl hisseti haberin var mı!

Levent: azra bilmedjğin seyler var!

Azra: asil herşeyi anlatti bana biliyorum olanları. Ama bu gerekli miydi?

Levent: onu bir daha o halde gormek istemiyorum Azra dayanamaz!

Yüzünü okşayıp yanağına bir öpücük kondurdum.

Azra: canım sakin olman gerek ama Ali öyle biri değil!

Belimden kendine çekti duvara yapıştırdı dudaklarıma yapıştı öpmeye başladı. Boynuma doğru yavaş yavaş iniyordu ki Liya dibimizde belirdi.

Liya: ne yapıyonuzz.

Üzerimizi düzeltip önümüze döndük.

Levent: hiç birşey güzellik sen niye geldin  "yanına çöktük".

Liya: Birşey diyicem.

Azra: de bal küpüm.

Liya: çocuk nasıl oluyor!

Levente baktım muzip bir sırıtış arak

Levent: onu sayende bizde unuttuk.

Dedi karnına dirseğimi gecirince omuz silkip tekrar Liya'ya döndü.

Levent: saksıya fasülye ekiyorsun her gün meyve suyu ile sulayınca oluyor.

Dememizle koşarak yanımızdan gitti.

Azra:niye yalan söyledin!

Levent: gerçeği de söylememi mi tercih ederdin.

Salona doğru geçerken Liya'yı bahçeye koşarken gördük. Birbirimize bakıp takip ettiğimizde bahçede ki mezardan toprak alıyordu. Küçük plastik bardağa doldurdu içine fasülyeyi koyup üzerine vişneli meyve suyu sıktı. Beklemeye başladı Leventle birbirimize bakıp yanına gittik.

Levent: ne oluyor Fare.

Liya: kardeşismin büyümesini bekliyorum!

Demesi ile çardakta oturan Asu anne , Ülkü teyze birbirine bakarken Rauf amcada sakalını düzeltip gülümsedi. Biz ise birbirimize bakıyorduk.

Levent: farecik nereden çıktı o.

Liya:parkta tanıştığım arkadaşımın kardeşi var bende istiyorum.

Azra: Levent iki dakika konuşabilir miyiz? :Içeri geçtik bıyık altı gülüyordu." Ne yaptığını gördün mü?

Levent: ne deseydim ben anneni aldım "beni kendine çekti" yata......

Azra: tamam yeter denmez ama daha mantıklı birsey yokmuydu fasülye ne? meyve suyu ne?

Levent: bebek karında fasülyeye benziyor biz şeyden önce şarap içiyoz. Toprakta sen.

Azra:tamam sus lütfenn!.

Belimden kendine çekti . Boynuma küçük öpücükler kondurdu.

Levent: bence çocuğu üzmememiz lazım!

Azra: neEEĞ!!" Omzuna aldı " halı mıyım ya ben"

Levent: " koşarak merdivenden çıkarken"üzme çocuğu!!