Rugge'den
V: Ay, Rugge sakin ol biraz.
Aşağı indik. Sanırım çocuklar haklıydı. Valu da. Biraz sakin olmalıydım. Ama kendime engel olamıyordum. Valu kapıyı açtı ve Karol'u karşıladık.
V: Karolll, hoşgeldinn! Deyip sarıldı.
K: Hoşbuldum Valuu
(*Rugge iç ses* Hey, bana bak. Sakin ol. Cool ol biraz ya. Sen Ruggero Pasquarelli'sin.
R: Haklısın iç sesim.
*Rugge iç ses* Aferin. Şöyle yola gel. Şimdi Karol'la selamlaş bakalım.)
R: Karol, merhaba.
K: Merhaba Rugge.
V: Haydi içeri geçelim.
İçeri geçtik. Karol, Bay ve Bayan Zenere ile tanıştı.
Bayan Zenere: Canım hoşgeldin. Bir şey ister misin?
K: Yo-
Valu: Ya anne ben her şeyi hallederim. Hem senin de misafirlerin gelmeye başladılar. Biz yukarı çıkalım. Olur mu?
Bayan Zenere: Olur tabii kızım, siz nasıl rahat edecekseniz.
V:Haydi gelin.
Valu'nun odasına geçtik. Karol çok güzeldi. Her zamanki gibi... Gülüşü, bakışı.. Sanki bu dünyadan değildi. Çok, çok ayrı bir yerden gelmiş gibiydi.
V: Mike da geliyormuş. Birazdan burada olur. Siz bekleyin ben bize içecek bir şeyler alayım.
Karol'la yalnız kaldık. Birden sessizliği bozdu.
"Rugge, çok hoş olmuşsun."
"S-sen de Karol, çok güzelsin.."
Bir saniye ne?! Şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemiyordum.
Karol güldü. Belki de surat ifademe gülmüştü. Gözleri ışıl ışıldı. İçinde kayboluyordum.
Birden kapı açıldı.
Mike: Ben geldim gençler!
K: Hoşgeldinn
R: Hoşgeldin kardeşim.
M: Ee ne yapıyorsunuz bakalımm
V: Hiçbir şey yapmıyorduk. Seni bekledik.
M: Öyle mi?
R: Aynen.
M: O zaman ne yapalım? Oyun oynayabiliriz mesela.
R: İyi fikir. Sen Valu ile ben de Karol'la takım olurum.
K:Bana uyar. Hatta çok iyi olur.
Birlikte oyuna başladık. Vaktin nasıl geçtiğini anlamamışız. Neredeyse 2 saat geçmiş biz geleli. Valu bazen aşağı iniyordu. Tabii Mike ve ben de iniyordum. Ama Karol'u yalnız bırakmamak için çok inmedim. Güldük, eğlendik, bir şeyler içtik, sohbet ettik. Hayatımın en güzel 2 saatinden biriydi. Sonra kapı tıkladı.
V: Girebilirsiniz.
Carolina: Biz geldiik.
V: Ayy, Caru! Diyip boynuna sarıldı.
M: Agus nerde?
C: O aşağıda Bay Zenere'nin yanında.
V: Caru, bu Karol. Üniversiteden arkadaşımız. Karol bu da Carolina.
C: Merhaba Karoll!
K: Merhabaa.
V: Haydi gelsene. Biz de sohbet ediyorduk.
Carolina içeri geçti. Sohbete devam ettik. Birkaç dakika sonra Agus da geldi. Ekip tamamlanmıştı.
A: Merhaba, Karol değil mi?
K: Evet.
A: Ben de Agustin, tanıştığımıza memnun oldum dedi gülümseyerek.
K: Ben de.
Biraz daha sohbet ettik. Sonra Mike saatine baktı.
M: Yalnız çocuklar saat bir olmuş.
K: Ne! Bir mi?!
V: Evet. Karol sen bugün bizdesin. İtiraz yok. Hatta bekle birazdan geliyorum.
Carolina esnemeye başlamıştı bile. Bunu gören Agustin:
" Canım istersen eve gidelim. Saat de geç oldu zaten kaç gündür çok yoruldun."
C: Haklısın. Gitsek iyi olur hayatım.
Agus ve Caru bizle vedalaştıktan sonra ayrıldılar. Mike, ben, Karol ve Valu kalmıştık.
V: Evet, işte geldim. Merak etmeyin Caru ve Agus'la aşağıda vedalaştım. Karol, bunlar senin için.
Bunlar Valu'nun pijamalarıydı.
K: Ya, ben gitsem iyi olurdu aslında rahatsızlık vermeyeyim şimdi.
V: Yaa saçmalama Karol. Ne rahatsızlığı hem? Bu kelimeyi bir daha ağzından duymamayım. Haydi çocuklar siz de bizde kalacaksınız.
M: Biz de mi?
V: Evet, siz de. Şimdi çıkın da biz üstümüzü değiştirelim. Size de birazdan uygun bir şeyler getireceğim tamam mı? Beni aşağıda bekleyin.
Aşağı indik. Valu böyleydi işte. Küçüklükten beri. Ne kadar düşünceli biridir anlatamam.
Sonra Mike'la ben de üstümüzü değiştirdik. Kızlar odadaydı. Bizi de çağırdılar.
V: Bir fikrim var. Şimdi terasa çıkacağız. Bir de şu örtüyü tut bakayım Mike.
Mike hemen örtüyü aldı, terasa çıktık. Saat gece 2'yi buluyordu. Valu örtüyü yere serdi.
V: Evett, şimdi oldu. Gelin bakayım yıldızları izleyelim biraz..
Yıldızları izlemek mi?! Bu bizim önceden yaptığımız bir şeydi. Küçükken aynı yerde hep bu saatlerde yıldızları izlerdik. Mike, Valu ve ben. Bir anda o günlere geri döndüm. Ama bu, diğerlerinden farklıydı. Bugün 4 kişiydik ve biri benim için özeldi. Mike, Valentina, Karol ve ben olmak üzere geniş örtünün üzerine sıralandık. Yıldızlar sanki bu gece daha bir parlaktı.
V: Biliyor musunuz çocuklar, bugün çok güzeldi. İyi ki geldiniz.
Karol Valu'ya sarıldı, Valu da Karol'a.
M: Evet, çok güzeldi.
R: Kesinlikle. Hayatımın en güzel günlerinden birini geçirdim.
K: Benim için de çok güzeldi. Çocuklar, hepinize çok teşekkür ederim. Beni hemen aranıza aldınız, bana eşlik ettiniz. Bu şehre, bu yeni yerlere alışmamı sağladınız. Ayrıca birlikte çok güzel vakit geçirdik.
Hepimiz Karol'a bakıyorduk çünkü gözleri dolmuştu. Sanırım annesini ve Meksika'yı özlemişti.
R: Ya haydi ama Karol, sen çok güçlüsün. Biz bunu biliyoruz.
" Sağ olun çocuklar" dedi koluma dokunarak. Valu ise Karol' a hala sarılıyordu.
M: Hepimiz biraz duygusallaştık herhalde. Bu olacak iş değil hemen kendimize gelmeliyiz.
Pek halimiz yoktu. Ama yine de gülmüştük. Biraz sessiz kaldıktan sonra dördümüz de uykuya daldık.
Selamlarr 💖
Bu bölümü nasıl buldunuz?
Hikaye hakkında görüş ve önerileriniz varsa lütfen söyleyin. 🦋
Bir sonraki bölümde görüşürüz 🥺❤️
Lütfen oy vermeyi unutmayınn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAZ GÜNEŞİM
FanfictionK: Öhöm öhöm... BAY RUGGERO PASQUARELLİ BENİMLE ÇIKAR MISIN? R:NEEEEEE!! K:DUYDUN İŞTE! DUYMADIYSAN DAHA ÇOK BAĞIRABİLİRİM. BENİMLE ÇIKAR MISIN? ...