HATAYDI

113 12 1
                                    

Rugge'den:

Kulübeden ayrıldıktan sonra telefonumu kapattım ve sahile indim. Kayalardan birinin üzerine oturdum ve denizi izlemeye başladım. Dalgalar bugün hırçındı. Sert sert çarpıyordu kayalıklara. Sadece düşündüm. Suçlu kim? Yoksa ortada bir suçlu yok muydu? Saçmalıyor muydum şu an? Neler oluyordu? Önce kendi içimde çözecektim bu soruları. Gözlerimi kapadım ve dalgaların sesini dinledim. Bu sefer huzurlu hissedemiyordum kendimi. Belki de çocuklar haklıydı. Aşırı tepki vermiştim belki. Ama gördüklerimin etkisinden çıkamadım. Bugün kendi kendime anlamaya çalışacaktım olanları. Yarın sabah Karol'u arayacaktım. Bu daha iyi olur diye düşündüm. Şimdilik tek istediğim sessizlikti. Gökyüzüne baktım. Baktıkça aklıma yaşadığımız anılar geliyordu ve gülüşü beynimde yankılanıyordu. Ona aşıktım ben. Onun da bana aşık olduğunu duymak istedim ve duydum da. Ama bunlar bir yalandan ibaretti. Kendimi çok kötü hissediyorum. Çocukların haklı olma ihtimali da vardı. Çok acele karar vermiş olabilirim. Bunları artık düşünmeli miyim onu da bilemiyorum. Ona haksızlık etmekten çok korkuyorum. Bunların hepsi benim uydurmam da olabilir. Of Ruggero Pasquarelli, ne yapıyorsun ki sen? Ona hep güvendim ve güveneceğim. Sonuna kadar. Bu saçma düşünceleri de kafamdan atacağım. Bugün yaptığım her şey bir saçmalıktı. Hataydı. Bu ihtimalleri düşünmem bile büyük bir hataydı. Yarın temiz kafa ile Karol'la her şeyi konuşacağım. Arkamdan bir ses geldi. Agus'muş gelen.

A: Oğlum seni bulana kadar canım çıktı.

R: Burdaydım...

A:Nasılsın, daha iyi misin?

R: Evet çok daha iyiyim. Ve ne yapmam gerektiğine karar verdim. Evet, Karol'a güvenmemekle büyük aptallık ettim. Yarın onu arayacağım ve her şeyi konuşacağız.

A: Ha şöyle ya. Sevindim. Ama şimdi bunları düşünme.

Agus'la biraz daha konuştuktan sonra eve geçtim.
_______________

Karol'dan:

Rugge'yi aradım ancak telefonu kapalıydı. Milyonlarca sesli mesaj bıraktım. Umarım bir an önce görür mesajlarımı. Bu arada Chucho'nun gelmesi çok kötü oldu çünkü peşimi bırakmıyor. Neyse şu an bunları düşünmenin zamanı değil zaten işte çok yorulmuştum. Rugge'yi son bir kere aramayı denedim ama hala telefonu kapalıydı. Ben de biraz annemle konuştuktan sonra uyudum.
__________________

Valu'dan: (Ertesi sabah)

Dün gece Rugge'nin dedikleri aklımı çok kurcaladı. Gerçek olabilir miydi? Hiç sanmıyorum. Neyse bunu düşünmekten vazgeçtim çünkü Ruggero'ya kızgındım. Dün akşamki tavrı beni çok rahatsız etti. Aşırı sinirliydi ve fark etmeden bize de bağırdı. Elbette onun iyiliği için uğraşıyorum ama farkında değil. Herneyse. Aşağı kahvaltıya indim. Annemler masadaydı. Ben de yanlarına geçecekken kapı çaldı. Ben açtım.

-Valentina Zenere?

-Evet, benim.

-Bunlar size.

-Ha, öyle mi? Tamam teşekkür ederim.

Kapıyı kapattım. Gelen bir çiçekti. Şaşırdım yani beklemiyordum. Ardından bir not gözüme çarptı.

"Dün gece için çok ama çok özür dilerim. Eşeklik ettim. Kendimi kaybettim bir an. Aklım başıma sonradan geldi. Seni çok sevdiğimi biliyorsun. Ama ben tekrar söyleyeyim. Seni çok seviyorum ve dün gece için çok özür dilerim.

-Rugge."

Çiçek Rugge'denmiş. Aferin akıllanmasına sevindim tabii ama çiçeğe falan gerek yoktu yani. Çiçekleri suya koyduktan sonra annemlerin yanına gidecektim ama tekrar kapı çaldı. Hazır ayaktayken açayım dedim.

YAZ GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin