SÜRPRİZ

113 12 5
                                    

Karol'dan:

Onunla ayrılalı belki çok olmadı ama benim için çok. Ne yapacağımı hiç bilmiyorum. Yok yere ayrılmışız gibi hissediyorum, onu özlüyorum ama aklıma o gün geliyor. Keşke önce bana sorsaydı. Nasıl bana güvenmedi? Bunları düşünmekten kafayı yiyeceğim. Sorun şu ki bunların hiçbir cevabı yok ve asla da olmayacak. Artık Ruggero'yu unutacağım. Onu düşünmek istemiyorum. Kalbimi kıran bir adama hayatımda yer vermeyeceğim. Geçen gün Valu geldiğinde ödevi bitirmiştik. Neyseki üstümden bir yük kalktı. Bugün işe gitmem gerekiyordu. Ayrıca Ana ve Lio da yok. Bayan Amanda geçici olarak işe yeni birilerini alacakmış ama daha kim olduklarını bilmiyorum. Gidince öğreneceğim artık. Hızlıca üstüme ceketimi giydikten sonra kendimi sokağa attım.  Son günlerde çocuklarla çok görüşemedim, şu sıralar görüşecek gibi de değilim. Neyseki Valu geldi de biraz vakit geçirebildik. Yoksa benim için gerçekten zor olacaktı. Kapıyı açıp kafeye adımımı attıktan sonra içeride kimsenin olmadığını fark ettim. Çalışan kimseler yoktu. Çantamı ve ceketimi bıraktıktan sonra etrafa bakındım. Bayan Amanda da ortalıklarda görünmüyordu. Arkamdan bir ses duydum.

-Selam güzellik. Ben Ruggero tanışalım mı?

Arkamı döndüm. Sırıtarak bana bakıyordu. İyi de onun burada ne işi olabilirdi? Ayrıca buraya nasıl girmiş?

K: Ruggero burada ne arıyorsun?

R: Burada çalışıyorum artık. Ama merak etme sadece 1 hafta.

Neee! Yeni gelenlerden biri Ruggero muymuş!! İyi de nereden biliyordu ki bizim garson aradığımızı?

K:Nereden öğrendin bizim çalışan aradığımızı?

R:Kuşlar söyledi.

K:Ruggero!

R:Ya kuşlar söyledi diyorum ya. Hem sen daha adını bile söylemedin bana.

Bunu söylerken birkaç adım yaklaştı. Ben de biraz yaklaşarak,

K: Hangi kuşlar bu acaba?

R: Ne yapacaksın hangi kuşların söylediğini? Ayrıca beni gördüğüne sevinmişe benzemiyorsun hiç.

Sadece gözlerimi devirmekle yetindim ve arka tarafa geçtim. Peşimden geldi.

R: Karol!

K:Efendim Ruggero.

Konuşurken yüzüne değil telefona bakıyordum. Telefonu elimden çekip aldı.

R:Ah 21. yüzyıl...  Sevdiğim kadın bu telefon yüzünden yüzüme bakmıyor. Ne biçim bir cihaz bu böyle? Atalım gitsin.

Dedi telefonu uzak bir yere koyarak.

R:Ee anlatsana, nasılsın?

K:Neden kimse yok?

R:Belki de bizi başbaşa bırakmak istemişlerdir.

K:Saçmalıyorsun Ruggero.

R:Nedenmiş? Bak sana bir masal anlatayım mı?

K:Anlat bakalım.

R:Bir zamanlar bir kız varmış. Bu kız melek gibi, dünyalar güzeliymiş. Aynı zamanda çok iyi kalpliymiş. Bu kız bir gün yakışıklı bir oğlana aşık olmuş.

K:Yakışıklı?

Kıkırdadım.

R:Ya Karol bozmasana anlatıyorum işte.

K: Tamam devam et sen.

R: Kız bir gün birine aşık olmuş. Oğlan yakışıklıymış yakışıklı olmasına ama biraz hödükmüş. Bizim kızımızın kalbini fena halde kırmış. Ama sonra pişman olmuş. O kadar pişman olmuş ki her gece başını taşlara vurmuş. Ama etki etmemiş çünkü oğlanın beyni yokmuuuş. SON.

Kendimi tutamadım güldüm.

R: Sonunda güldün! Güldürdüm seni!! Nerede benim telefonum? Bu anın fotoğrafını çekmem lazım!!

Gülüştük. Her ne kadar kızgın olsam da kendini affettirmesini iyi biliyor. Birden kapı açıldı.

-Selam millet! 1 haftalığına beraberiz. Tanıştığıma memnun oldum.

....

____________________

Mike'dan:

Rugge çok kötü bir halde. En son ayrıldıkları gün konuşabildim onunla ama o gün gözleri ağlamaktan şişmişti. En sevdiğim arkadaşımı, dostumu, kardeşimi bu halde görmeye dayanamıyorum. Ama buna bir çare yok sanırım. Tek çare Karol. Bir şeyler yapmalıyım, yapmalıyız. Onlar için bu son olmamalı. Ruggero'nun yaptığı şey asla doğru değil ama onun gözlerindeki pişmanlığı gördüm. Bu yüzden ne yapıp ne edip doğru düzgün konuşturmalıyız onları. Valu ile görüştüm. O da Rugge ile konuştu. Umarım bir an önce bu durum düzelir. Aşağıdan annem seslendi.

-Oğlum, Agustin geldi.

Hemen aşağı indim.

M: Agus hoşgeldin. Hangi rüzgar attı seni buraya?

A: Seninle konuşmam lazım. Acil. Aklıma bir fikir geldi.

M:Tamam hemen telefonumu alıp geliyorum.

Odama çıkıp telefonumu aldım. Acaba ne söyleyecekti?

M:Ben çıktım!

Diye eve seslendim ve Agus'la yol boyu yürümeye başladık.

M:Ne oldu bro?

A:Bak şimdi, Karol ve Rugge'yi bir araya getirmenin çok kolay bir yolunu buldum.

M:Neymiş anlatsana?

A:Caru ile yıldönümümüzü kutlamak için dağ evinde bir parti düzenleyeceğiz. Sadece siz Karol Rugge ve biz olacağız. Orada onlar bir araya gelecekler. Eğer Carolina Karol'u davet ederse Karol asla reddedemez.

M:İyi de, sizin yıldönümünüz geçmedi mi?

A: Evet geçti. Ama onları bir araya getirmek için sahte bir organizasyon düzenleyeceğiz.

M:On numara fikir.

Diyip koluna vurdum.

A:Hemen bize geçelim Carolina'ya bahsetmedim bundan daha. Evde konuşuruz. Geçerken Valu'yu da alalım.

M:Tamam ben hemen arayayım onu.

________________

Sizce Karol ve Rugge'nin yanına gelen kimdi? 🤔

Sonraki bölümde görüşürüzz 💜

YAZ GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin