BEKLENMEDİK MİSAFİR

128 13 2
                                    

Hatırlatma:

L:Karol, masa 8'e bir kahve.

K:Tamamdır hemen hazırlıyorum.

Kahveyi hazırladım ve müşteriye götürdüm. Ardından arkamdan biri seslendi.

-Karol?

Arkamı döndüm. Müşteriydi.

K:Buyrun? Bir şey mi alacaktınız?

-K-karol... Benim Chucho. Tanımadın mı?

Gerçekten oydu. İşe o kadar odaklanmışım ki fark edememişim. Niye gelmişti ki şimdi? Ne işi vardı burda? Madem gelmişti benimle neden konuşmak istiyor şimdi? Hiç bozuntuya vermeden cevap verdim o pisliğe.

K: Aa, evet senmişsin. Bir şey mi istiyorsun?

C:Karol bak ben çok pişmanım. Ne olur beni affe-

K: Bak, seninle uğraşacak vaktim yok tamam mı? O defter kapanalı çok oldu. Ben yeni bir hayata başladım ve senin yerin yok. Lütfen git artık buradan.

Hızlıca arkamı dönüp gittim. Cevap verdiyse de duymadım. Sinirden elim ayağım titriyordu. Onu burada görmek bende şok etkisi yaratmıştı. Siparişler durmuyordu bir yandan hazırlamam gerekiyordu ama neye elimi atsam her şeyi deviriyordum. İçimde ona karşı yalnızca öfke vardı ancak bu kadar şiddetli bir tepki vereceğimi ben de beklemiyordum. Ana geldi.

A:Heyy, Karol sen iyi misin? N-ne oldu??

K: ....

A:Dur elini yüzünü yıkayalım gel şöyle.

Ana ile birlikte tuvalete gittik. Elimi yüzümü yıkadım ve kendimi toparlamaya çalıştım.

K:B-ben iyiyim çok teşekkür ederim Ana bir şey olmadı.

A:Emin misin? Anlatmak istersen dinlerim. Her zaman.

Derin bir nefes aldım.

K:Yok Ana boşver sen. Çok teşekkür ederim.

Ana'ya sarıldım.

K:Haydi gel Lio'yu yalnız bıraktık.

Diyip güldüm. Ana bana gülümsedi ve  Lio'ya yardıma gittik.

_____________

Saat 5 gibi çıktım. Yorucu bir gündü ama üstesinden geldik. Hızlıca ceketimi ve çantamı alıp kendimi dışarıya attım. Daha birkaç dakika geçmeden yine bir ses duydum. Chucho'ydu yine. Nefret ediyordum ondan NEFRET. Salak gibi bir de Arjantin'e gelmiş. Doğru ya onun Buenos Aires'te ne işi var?! Aman, ne işi varsa var sana ne Karol? Kendi kendime konuşurken onu duymamazlıktan gelmeye çalışıyordum. Tekrar sesleniyordu.

-Karol, KAROL!

Durdum. Yürümeyi bıraktım. Ayak seslerini duyuyordum koşuyordu.
Nefes nefese kalmış bir şekilde:

C:Karol, bak.. Ne olursun dinle beni bir...

Sakince karşılamaya çalıştım. Ona karşı içimde nefret ya da herhangi bir duygu olduğunu anlamasını istemiyordum. Sadece nötr görsün beni.

K: Bu seni son görüşüm olsun. Söyle ne diyeceksen çabuk.

C: Sen gittikten sonra hayatım hiç yoluna girmedi. Değerini yeni anladım.  Beni anlamaya çalış lütfen. Ben çok pişmanım. Yaptığım her şey saçmalıktı. Büyük aptallık ettim. Ama farkına vardım. Sen hiçbir şey gibi değilsin Karol. Beni affedebilecek misin?

Bunu söylerken ellerimi tutuyordu. Bir hışımla çektim elimi ve onu ittim.

K: Hayır Chucho. Asıl pişmanlık aramızda olup biten her şeydi. Asıl aptallığı ise ben yaptım seninle vaktimi kaybederek. Ve şimdi peşimi bırak anladın mı? Her şey bitti. BİTTİ.

YAZ GÜNEŞİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin