Ayağa kalktığında Behrem' de doğruldu ve, " Ben toplarım sen otur." dedi. Yan gözle masada oturanlara baktığında Melike dışında diğerleri tahmin ettiği gibi gülüyordu.
Sonuçta kocaman adamın böyle düşmeyle zarar görmeyeceğini biliyorlardı.
Pantolonunun diz kısımları yeşile bulanmıştı. Çimen lekesi adeta çocukluk yıllarına geri döndüğünü hissettirmişti.Oturmak istemiyordu. Batırdığı işi temizlemek istiyordu. O yüzden, " Sen otur asıl, ben toplayacağım." dedi. Birnevi Sarper ve Cevdet' tende kaçıyordu.
" Birlikte toplayalım o zaman." dediğinde Melike Behrem' e, " Bende yardım edeyim abla." dedi. Gereği yoktu ve Behrem, " Yok canım hiç kalkma." diyerek kendisi ile aynı düşündüğünü dile getirdi.
Birlikte tepsinin içine fincan parçalarını toplamaya başladıkları sırada telefon sesi yükseldi. Sarper telefonunu çıkararak bir küfür mırıldandığında Behrem ise acıyla inledi.
Parmağını kesmişti.Anlamıştı ki bu kan kötü şeylerin haberciliğini üstlenmişti...
~~~~~~
Behrem' in anlatımından devam
~~~~~~Parmağından süzülen kana bakarken bedeni Sarper' in mırıldandığı küfür ile gerildi. Arayan kişiyi merak etmiyordu. Arayan kişiden sadece korkuyordu.
Sarper, " Efendim abi." diyerek telefonu açtı. Sesindeki rahatlık şaşırmasına yol açmıştı. Başını kaldırıp yüzüne baktığında mimiklerinde rahatlık duygusuna dair ufacık bir belirti bile göremedi. Sesinin aksine yüzü stresliydi ve eli ile masanın üzerindeki örtü ile oynuyordu. Pot kıracak korkusu ile içinin dolu olduğunu hissedebiliyordu.
Telefonun karşı tarafından Sarp' ın dedikleri ile Sarper' in kaşları çatıldı. " Emin misin abi? " diye sordu. Neyden emin miydi? Nerede yaşadıklarını bulmuş olabilir miydi? Ayağa kalkarken bacaklarının titrediğini hissetti. Alın bölgeside boncuk boncuk terlemişti. Ama bu sıcaktan değil duyduğu endişedendi.
" Tamam abi en geç bir saate oradayım. Birlikte gideriz benide bekle." diyerek kısa bir süre sonra telefonu kapaması ile Akay, " Ne oldu Sarper?" diye sordu.
Oda en az kendisi kadar gerilmişti.Sarper' in ise son söylediği sözlerden önce yüzünde bir rahatlama belirmişti ve şimdide gülümsüyordu. Bu meraklanmasına sebep olmuştu. Ne oluyordu? Bu duygu değişimi iyiye mi yoksa kötüye mi işaretti, karar veremiyordu. Yaşadığı korku zihnini işlevsiz hale getiriyordu.
" Abim kalbime indirecekti. Nerede olduğunuzu bulduğuna dair o kadar emin konuştu ki stresten ölecektim." dedi ve ayağa kalktı.
Cevdet kaşlarını çattı." Sadede gelsene koçum. Öğrenmiş mi öğrenmemiş mi?" diyerek olan biteni bir an önce dile getirmesini vurguladı. Şuan herkes Sarper' in diyeceklerine odaklanmıştı.
Sarper gülümsemesini genişleterek, " Tabiki öğrenememiş. Buradan o kadar uzak bir semti söyledi ki gülmemek için kendimi zor tuttum." dedi. Ahh Sarper' in olaylara bakış açısı oldukça garipti. Böyle bir konuda nasıl bu denli gülme isteği ile dolu olabilirdi.
Akay' ın, " Birde bu saf hali ile işlerin başına geçip herkesi kendine köpek etmek istiyor. " diyerek söylenmesi ile bir kez daha neden her şeyi Sarp' a bırakmak istemediğini anladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEBEK!
General FictionKapının çalmasıyla, "geliyorum." diyerek bağırdı.Köpüklediği tabakla süngeri diğer bulaşıkların yanına bırakarak mutfağın çıkışına yöneldi. Bir yandan hem köpüklü ellerini üzerine siliyor hem de gelenin eski kocası olmamasını diliyordu. Kapıya ula...