Y/N: Bunu yazmam bu kadar uzun sürdüğü için kendimden nefret ediyorum vee sürpriiz +18 uyarısı veriyorum.
9 Ocak 1971
Odadan çıkıp görünmezlik pelerinin altında yavaşça ve insanların yakınından geçmekten kaçınarak ilerlerlerken Snape sürekli safkanı dürtüp nereye gittiklerini soruyordu.
"Salazar aşkına Severus! Bizi yakalatacaksın" diye yakındı en sonunda Lucius, sevgilisinin bitmek bilmeyen sorgusu yüzünden birilerinin onları duyabileceğinden endişelenmişti.
"Ne yapayım? Merak ediyorum" diye söylendi melez olan.
"Hem Hogwarts'ın içinde beni bu kadar gizli nereye götürüyor olabilirsin ki?"Malfoy ona cevap yetiştirmekle uğraşmadan bıkkınlıkla nefes verdi ve sonunda varabildikleri odanın kapısını açıp siyah saçlıyı içeri doğru yönlendirdi.
"Geldik mi?"
Safkan gözlerini devirip üzerlerindeki pelerini çıkardı ve duvardaki askılığa geçirdi.
"Geldik sevgilim, geldik"Severus hızla gözündeki bağı çıkarmaya yeltenirken Lucius küçük bir çocuk azarlarmışçasına onun eline vurdu ve "İzin ver de bunu bari ben yapayım" diye söylendi.
Melez onun bu isteğini oflayarak da olsa kabullenirken sarışın, ellerini gece siyahı gözleri engelleyen kumaş parçasının üzerine kapattı ve ardından bağı çözdü.
"Normalde bu kadar sabırsız bir insan değilsin sen, niye bu kadar acele ediyorsun?"Severus parmaklarını gözlerinin üzerine kapanan ellerin üzerinde gezdirirken sıkıntıyla dudağını büzdü ve "Narcissa her an dibimizde bitebilir, bilmiyor musun?" diye sordu.
Lucius anlayışla gülümserken "Burada değil" dedi ve yavaşça ellerini kaldırdı.
"İşte bize hediyem bu, biraz baş başa zaman"Melez Prens ağzı şokla açılırken ağır çekimdeymiş gibi yavaşça etrafını inceleyerek arkasına döndü ve safkanın boynuna atladı.
"Lucius inanmıyorum! Burası- burası Prefect Banyosu!"Malfoy'dan ayrılıp etrafı incelemeye devam ederken "Prefectler dışındakilerin girmesi yasak olduğu için sadece fotoğrafını görmüştüm ama gerçeği çok daha güzelmiş" dedi hayranlıkla. Sonra hızlı hızlı konuşmaya devam etti.
"Burada olmam yasak! Ya diğer prefectlerden biri gelirse! Ya yakalanırsak-""Sakin ol Sev" diye araya girdi hemen Lucius.
"Ben her şeyi ayarladım. Biz prefectler burada yalnız kalmak istediğimiz zamanlarda birbirimize bildiririz ve o süre içerisinde kimse gelip gitmez"Açıklamasını yaptıktan sonra asasını çıkardı ve kapıya doğrultup "Colloportus!" diye seslendi ve sonrasında bir de kapının 'Alohomora' ile açılmasını önlemek için başka bir büyü daha mırıldandı.
Kapının kilidinden ses geldiğinde tekrar melez olana döndü ve "Gerek yoktu ama kapıyı da kilitledim, şimdi bizi hiç kimse rahatsız edemez özellikle de Narcissa" diyerek güven verici bir şekilde gülümsedi.
Severus teşekkür edercesine gülümsedikten sonra safkan hiç zaman kaybetmeden üzerindeki gömleğin düğmelerini açmaya başladığında bir anlık içgüdüyle gözlerini kaçırdı siyah saçlı olan. Sonra bu aşamaları daha öncesinde çoktan geçmiş olduklarını hatırlayıp kızararak önüne döndü. Bu oda ısınmaya mı başlamıştı ne?
Lucius üzerinde sadece baksırı ile kaldığında sevgilisinin hala öylece durduğunu görüp "Hadisene" dedi.
Snape utanıp sıkılarak yavaşça kendi gömleğinin düğmelerini açmaya başladığında sarışın, zaten sınırlı süreleri olduğu için bu yavaşlığa dayanamadı ve hemen sevgilisine yanaşıp düğmelerini hızlı hızlı çözmeye başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco || Snucius
FanfictionSafkanlığı korumanın her şeyden önemli kabul edildiği kadim Malfoy ailesinin tek varisi Melez Prens'e aşık olursa ne olur? /* /* /* İlk Türkçe Snucius fanfiction'ı /* /* /*