andromeda

259 22 34
                                    

Y/N: Medyada sağdaki artbreeder olduğu için tuhaf duruyor olabilir, soldaki de Andromeda.

Sizi uzunca bir süre beklettiğim için bunu hak etmiyorum belki ama en azından ilginizi çeken yerlere yorum bırakabilir misiniz? 🙏

/* /* /*

9 Ekim 1972

Black Malikanesi'nin içinde giderek yükselerek yankılanmaya başlayan bağırışların kulağına çalınmasıyla yüzünü buruşturdu Andromeda. Erken yatmasına rağmen gözlerini açmakta zorluk çektiği için saatin hala sabahın erken saatleri olduğunu varsayıyordu.

Babasının ayak sesleri odasına doğru yaklaşırken korkuyla iyice yorganın altına doğru sindi. Aynı şekilde annesinin ayak sesleri de kardeşlerinden birisinin odasına yöneliyor gibiydi ama tam olarak hangisi olduğunu çıkaramamıştı.

Kapısı çarpılarak açıldıktan kısa bir süre sonra boğazında bir el hissetmesiyle sıçrayarak gözlerini açtı en büyük Black kızı. Açar açmaz da babasının öfkeden kıpkırmızı olmuş suratıyla burun buruna gelmişti.

"Kardeşin nerede?!" diye bağırdı Cygnus, kızının kendine gelmesini bile beklemeden.

"H-hangisi?" diye kekeledi Dromeda, henüz uyanamamıştı ve babasının söylediklerini anlamakta bile zorluk çekiyordu.

Black ailesinin reisi kızının boğazını bırakıp pijamasının yakalarını kavradı ve onu sarsmaya başlarken "Hangisi olduğunu gayet iyi biliyorsun!" diye gürledi.

"B-bilmiyorum" diye kekeledi Andie tekrar. Hala neler olduğunu anlamıyordu. Birisi mi kaybolmuştu?
"Dün gece hepimiz aynı anda odalarımıza çekildik, kimin nerede olduğunu nasıl bilebilirim?"

Cygnus, büyük kızının suratına tokadı yapıştırdıktan sonra "Bana karşılık mı veriyorsun sen?!" diye bağırdı ve sonra onu bırakıp kapıyı çarparak odadan çıkıp gitti.

Andromeda yanağını tutarak şaşkınlıkla neler olup bittiğini çözmeye çalışırken anne ve babasın konuşması duyabilmek için yataktan kalktı ve kulağını kapıya dayayarak yere çöktü.

Druella'nın "Narcissa da bir şey bilmiyor gibi" dediğini duymuştu önce.
Cissy buradaysa aradıkları kişi Bellatrix olmalıydı.

"Andromeda da bir şey bilmediğini söyledi ama kızlara güvenmiyorum, kardeşlerini korumaya çalışıyor olabilirler" diye söylendi Cygnus, sonra karısına şöyle bir baktı ve hemen ev cinlerinden birini çağırıp emir verdi.
"İksir dolabından Veritaserum getir"

Andromeda duyduğu şeyle panikleyerek yatağına geçerken tırnaklarını ısırmaya başladı. Sadece Bellatrix hakkında sorular sorulsa bu onun için bir sorun olmazdı, zaten hiçbir şey bilmiyordu. Ama ya babası başka şeyler de sorarsa, o zaman ne yapacaktı?

Cin kısa sürede kendinden isteneni yerine getirdikten sonra Cygnus tekrar büyük kızının odasını girdi ve "Ağzını aç" diye emretti. Andie çaresiz bir biçimde itaat ederken birkaç damla iksirin boğazından aşağı kayışını hissedebiliyordu.

"Bellatrix nerede?" diye sordu Cygnus, hiç uzatmadan.

"Bilmiyorum" dedi Dromeda hızlıca, sesler onun ağzından çıkıyordu ama konuşan kendisiymiş gibi hissetmiyordu.

"Dün biz yokken neler yaptınız?" dedi bu kez Black ailesinin reisi, açıkçası büyük kızının ilk soruya 'bilmiyorum' diye cevap vermesini beklemiyordu ama sonuçta iksiri kendi elleriyle vermişti.

"Kahvaltı ettik, sonra oturma odasına geçip sohbet ettik, sonra da siz geldiniz zaten" diyerek sıkıntıyla nefes verdi Andie. Bunları normal bir şekilde sorsalar da söylerdi ama iksir etkisi altında yapmak midesini bulandırıyordu.

Draco || SnuciusHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin