30 Temmuz 1971
Malfoy Malikanesi'nin üzerinde güneş yükseldiğinde Lucius dün geceden özel olarak ütülettiği yazlık kıyafetlerini üzerine geçirdi. Hediyesini cebine atıp Prens'inin en sevdiği parfümünü sıktıktan sonra yeni satın aldığı yürüyüş ayakkabılarını giydi ve odasından çıktı.
"Ben hazırım""Ah Abraxas oğlumuza bak" dedi Medusa, on yedi yaşına basan biricik oğlu odadan dışarı adımını atar atmaz.
"Ne kadar da yakışıklı, on yedi yaşında bir beyefendi!""Evet evet" diyerek onu geçiştirdi Abraxas. Sonrasında elini oğlunun omzuna koyup "Bak Lucius geçen seneki gibi bir rezalet istemiyorum" diyerek sert bir şekilde uyardı onu.
"Narcissa ile dışarı çıkmana izin veriyoruz ama akşam parti başlamadan burada olacaksınız, anlaşıldı mı?""Evet, efendim" dedi evin tek oğlu, sertçe yutkunarak. Ondan hemen sonra kız arkadaşı lafa atlamış ve "Merak etmeyin! Ben çok dakiğimdir, asla geç kalmayız" diyerek müstakbel kayınpederi ve kayınvalidesinin içini rahatlatmıştı.
Lucius ev cinlerinin özenle hazırladığı piknik sepetini eline alıp diğer elini Cissy'ye uzattı ve anında genç kızın istediği yere cisimlendiler.
"Ben burada ayrılıp Beauxbatons'dan arkadaşlarımla buluşacağım ama sen de sözünü tutacaksın tamam mı Lucius? Doğum günümde bütün ilgin bende olacak" dedi Black, safkan delikanlının yaptıkları anlaşmayı unutup unutmadığını kontrol edercesine.
"Elbette Cissa, şüphen olmasın" diye cevap verdi Malfoy, sesi sanki komutanına hesap veren bir asker gibi çıkmıştı.
İkili son kez anlaşmalarının üzerinden geçtikten sonra Narcissa ayrıldı ve Lucius hiç vakit kaybetmeden Spinner's End'e cisimlendi.
Tanıdığı eve yönelip kapıyı çaldığında içeriden gelen koşuşturma seslerinden sonra Treena yavaşça kapıyı açtı ve anında Severus'un odasına gitmek için içeri dalan safkanı yakasından yakalayıp buna engel oldu.
"Ne yapıyorsun be?!" diye bağırdı sarışın, öfkeyle kadının tutuşundan kurtulmaya çalışıyordu.
"Odasına giremezsin" dedi Treena, genç delikanlıyı yanına çekerken. Malfoy ise kaşlarını çatmış ve öfkeyle soluyarak "Nedenmiş o?!" diye sormuştu.
"Çünkü daha hazır değilmiş, öyle söyledi"
"Ne yani siz ikiniz konuşuyor musunuz?" diye sordu Lucius şaşırarak.
"Yani..." dedi Treena elini sallarken,
"En iyi arkadaşlar değiliz elbette ama artık boğazıma yapışmış bir geçim sıkıntısı olmadığı için daha iyi anlaşıyoruz"Safkan onun yalan söyleyip söylemediğini anlamak istercesine gözlerini kısarken Snape'in halası gülümsedi ve "Bak delikanlı" dedi.
"Severus'un dediğine göre bütün sülalen zenginmiş o yüzden maddi imkansızlıkların insanı nasıl bir buhrana sokabildiğini anlamanı beklemiyorum ama şunu bilmelisin ki o çocukta benim kardeşimin de kanı akıyor. Bu yüzden suratıma tip tip bakmayı bırak, buluşmanız için saçlarını yapmasına bile yardım ettim!"Malfoy kaşlarını kaldırarak onu dinledikten sonra "Yani karşı değil misin?" diye sordu, onu anlamaya çalışırcasına.
"Neye?" diye sordu Treena ilk önce şaşırarak, sonra büyücü çocuğun neden bahsettiğini anlayıp "Pff saçmalama" dedi.
"Kimin kimi düdüklediğinden bana ne""O ne demek ya?"
"Aman canım işte yatmak anlamında"
Lucius hızla kızarırken bir kapı sesi ikilinin konuşmasını böldü ve melez koşarak odasından çıkıp sevgilisine sarıldı. Treena, Malfoy'un sırtını patpatlayıp göz kırptıktan sonra yanlarından ayrıldı ve o gider gitmez Severus, safkanı öpücüklere boğmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Draco || Snucius
FanfictionSafkanlığı korumanın her şeyden önemli kabul edildiği kadim Malfoy ailesinin tek varisi Melez Prens'e aşık olursa ne olur? /* /* /* İlk Türkçe Snucius fanfiction'ı /* /* /*