Draco || Snucius

pureblood things

Haziran'ın ilerleyen günleri 1970

Üç Süpürge'ye girdiklerinde Lucius hemen etrafında fazla insan olmayan bir masa beğenip hala kolunun altında olan çocukla beraber oraya ilerleyip oturdu.
Severus daha önce buraya gelmemişti. Bütün okul buranın müdavimi olsa da onun için her şey yeniydi. Buraya gelecek arkadaşları yoktu çünkü ve tek başına gelmeyi de önemsiz bulmuştu.

"Benim siparişimi de sen söyler misin?" diye fısıldadı karşısında oturan safkana yaklaşarak.

"Söylerim" dedi omuz silkerek.
"Ne istersin?"

Melez şöyle bir etrafını süzdü. Hemen hemen herkesin masasında kaymak birası vardı.
"B-ben bilmiyorum. Kaymak birası güzel mi?"

"Ne?!" dedi Malfoy ağzı bir karış açılırken.
"Ne demek güzel mi? Daha önce içmedin mi?"

"Daha önce buraya hiç gelmedim"

Lucius'un yüzü ikinci bir şokla tekrar gerilirken Snape gözlerini kaçırdı.
Aşırı tepki vermiyor muydu?

"Ne yani sen şimdi bana Hogwarts'ta 5.sınıfa geçeceğini ama daha önce hiç Üç Süpürge'ye gelmediğini mi söylüyorsun?"

"Evet Malfoy" dedi Severus gözlerini devirerek.
"Keşke söylemeseydim, insanı pişman ediyorsun"

"Tamam, tamam" dedi Lucius hemen toparlanırken.
"Sadece şaka yapıyorum, bu arada evet kaymak birası güzeldir. Zencefilli mi olsun?"

"O-olur"

"Aç mısın? Kahvaltı ettin ama üstünden epey geçti"

"Şey olur ama bir dakika" Severus cebinden cüzdanını çıkarıp yeterli parası var mı diye kontrol ediyordu ki bunu farkeden Malfoy öfkeyle gürledi.

"Ne yapıyorsun sen?! Burada benim gibi birisi sana hesap mı ödetir sanıyorsun?"

"Ama Lucius, param varken niye sana yük olayım ki"

"A-a-a" diye susturdu onu bir yandan parmağını sallarken.
"Koy onu yerine Melez Prens" dedi cüzdanı işaret ederek.
"Seni buraya ben getirdim. Hesabını da gayet kendim ödeyebilirim. Arkadaşlar bunun için vardır"

"Pek öyle olduğunu sanm-"

"Vay, vay bakın burada kimler varmış"

Severus'un cümlesi masaya yeni gelen kişi tarafından kesilirken Lucius gülümseyerek ayağa kalktı.

"İşte benim en sevdiğim pub sahibi"
Safkan, kıvırcık sarı saçları olan kadının elini nazikçe tutup bir öpücük kondururken önlüklü kadın adisyon tuttuğu elini ağzına götürerek kıkırdadı.

"İşte benim en sevdiğim ama bir o kadar da vefasız müşterim"

"Aa niye öyle diyorsunuz? Ama kalbimi kırdınız Madam Rosmerta"

Sarışın yerine otururken Madam Rosmerta ellerini masaya koydu.
"Neredeyse bir aydır uğramıyorsunuz Bay Malfoy"

"Ah Madam Rosmerta, sanki sebebini bilmiyorsunuz. O.W.L.'lardan başımızı kaldırıp dışarı çıkabildiğimiz mi vardı?"

Severus ikili arasındaki garip konuşmayı şaşkınlıkla izliyordu. Lucius'un kendini sevdiren bir insan olduğunu farketmişti. Sadece yaşıtlarıyla değil profesörlerle de arası çok iyiydi. Ama bu, resmen Madam Rosmerta ile içli dışlıydılar.

"Hadi yine affedildin. Ee ne istiyorsunuz bakalım?"

"Şey o zaman biz iki kahvaltı tabağı alalım, iki de kaymak birası, biri zencefilli"