"Kaybetmekten korktuğumuz insanlar vardır. Yaşamımız boyunca yanımızda olmasını hayal ettiğimiz insanlar...
Bütün hatalarına kocaman perdeler çekip, görmezden geliriz. Her yaptıkları hatanın ardına "farkına varır, düzelir" düşüncelerini yapıştırıp, iyi biri olacağı anı bekleriz.
Aslında yavaş yavaş öldürürüz kendimizi kendi katilimiz oluruz da farkına bile varmayız.
Başkası saplasa o bıçağı; acıyla inler, feryat eder, bağırır, hatta...
Hatta aynı acıyı ona yaşatmak isteriz. Ama insan kendi katili olurken seslenemez. Bilincinde olmadan kendisini öldüren biri ne denir ki?
Sahi insan neden kendisini öldürmeye bu kadar meyillidir?...
Severken susmayı bilen insanla, sevdiğini söylediği kişinin canını yakana da insan demek adalet midir?
Neden sevgiyi insanlar acı çekmek olarak görür?
Oysa benim bildiğim sevgi tamir eder. Sabreder, bekler, bekledikçe daha çok sever.
Seven kıyar mı sevdiğine?
Bir sözle,
Bir bakışla,
Ya da bir eylemle...Sevgi aslında hassas bir terazi gibidir. İnsan sevgisinin kime deyeceğini, kimin hak ettiğini tarta bilmeli.
Sağlam olan birşeyi sevmek kolaydır. Asıl emek isteyen bozuk bir saati seve bilmektir. Zamanı yanlış gösteriyorsa ne olmuş? Hala yanlış bile olsa bir zamanı gösteriyor, biraz sabır ve biraz emekle tekrar sağlam bir saat olamaz mı?
İnançlarımız, umutlarımız, hayallerimiz bir saati tamir edebilecek güçte mi?
Evet, evet ben bozuk bir saati sevdim. İnandım, umut ettim...
Ama bazı saatler asla tamir olmuyormuş. Çok mu geç fark ettim? Çok mu geç kaldım? Demek ki her saat sevgiye layık değilmiş. Kendime çok inandım ve şimdi buradayım. Ölümün pençesinde...
Sahi, konu ne ara buralara gelmişti? Neyi eksik yapmıştım? Ah... Evet, Hatırlıyorum...
İki gün önceydi...
Yine onun yanına gitmişti. Biliyordum...
Oysa, ben onu da diğerleri gibi olur sanmıştım. Yanılmışım...
Bu kızın diğerlerinden farkı neydi? Diye sordum kendime, bütün bir gece...
Gecenin sonuna doğru anladım bunun cevabının bende olmadığını. Onu bekledim. Zaten ömrüm onu beklemekle geçmişti. Önceleri susardım. Yanımda olsun da gerisinin ne önemi var, derdim.
Yanılmışım...
Aslında gençken böyle değildi. Beni severdi. Her an her dakika ciğerlerime işlerdi sevgisi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PERÌODOS
RomanceÖz yurduna garip düşen, yüreğinin kamburuyla bir yaprak misali savrulan bir kızın hikayesi... Aile içinde ki uyumsuzluklar ve bitmek bilmeyen çatışmalar. Benliğinden uzaklaşma korkusu çeken bir kızın sevdası ile savaşı arasında verdiği büyük mücadel...