Geri dönülemeyen yanlışlar

6 1 0
                                    

"Kalp, denizdir. Dil de kıyı...
'Deniz de ne varsa, kıyıya o vurur.' demiş Hz. Mevlana...

Öyleyse suyu bulandırmamaktır esas olan.

Zira su bulanırsa, ne kalbin hükmü kalır ne aklın...

Akıl kalbe köle, kalp akla bekçidir.

Aklın sustuklarına kalp bekçilik eder.

Kalbin bekçiliği yarımsa kalp kararır. Akıl kirlenir.

Gönlün kıyısında yeşeren güzel duygular bir kara kalbe, bir kirli akla ziyan olur gider."

Bir kaç gün öncesine kadar çevresinde hükümdarlık süren adama baktım. Şimdi o dik halinden eser kalmamıştı...

Göz altları çökmüş, zayıflamış, bir gün de 40 yıl yaşlanmış gibiydi.

Uzunca bir süre yüzüme baktı. Hala ruhsuz bakışlara sahip olan gözlerini, bir an olsun gözlerimden ayırmıyordu.

O, beni dikkatle izlerken, ben onun aksine
gözlerimi etrafta gezdirmekle meşguldüm. Sessizliği bozan ben oldum.
"Burada ne işin var?"

Soruma güldü. Ruh halinin normal olmadığı o kadar belliydi ki...
"Unuttun mu burası benim evim!" diye kükredi.

Onun aksine oldukça sakin bir şekilde konuşuyordum. "Bu duruma polisler ne diyor? "

Yüzü attı. Ama öfkeli değildi. Yani sanırım...

"Pınar..."
Sesi düşünceliydi.
"Kızım! Ben senin düşmanın değilim."

Alay edercesine ona bakarken, konuşup, konuşmamak arasında tereddüt yaşadım. Başım önüme eğik, birkaç saniye öylece düşündüm. Ardından gözlerimi üst perdeden onun üzerine diktim.

"Düşmanım değilsin. Öyle mi!? Düşmanım değilsen neyimsin?"

Yorgunluğu sesine yansırken,
"Ben senin babanım Pınar. Çok pişmanım sana ve Derin'e yaşattıklarımdan çok pişmanım."
haykırışlarında bulundu.

"Babamsın. Öyle mi? Hangi baba evladına kıyar? Hangi baba evladının annesini, hayat arkadaşını ölüme sürükler? Hangi baba kızı yaşındaki bir kız çocuğuna kötü gözle bakar? Hangi baba kızının yüzüne bir kez bile bakmaz? Hangi baba yaşıyorken kızını yetim bırakır?"

Gözleri dolmuştu. Onu ilk kez üzgün, umutsuz ve hayattan hiç bir beklentisi kalmamış bir halde görüyordum. O hırslı, otoriter ve sert bakışlar yerini ızdırap ve pişmanlığa vermişti.

Şaşkındım evet. Lakin, içimde ona karşı ne ufak bir sevgi ne de bir merhamet duygusu kalmıştı. Herşeyi mahveden oydu. Onun pislikleriyle boğuşurken, en yakın arkadaşımın ve annemin güvenini kaybetmiştim. Ona acıyamıyordum bile ve bunun tek sorumlusu oydu.

PERÌODOSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin